Bugünlerde New York’un her sokağında farklı bir telaş var. Akla hayale gelmeyecek şekilde süslenen evler, sokaklarda satılan korkutucu maskeler ve her tarafta sıklıkla görülen turuncu bal kabağı figürü; yaklaşan Cadılar Bayramı’nın habercisi. 31 Ekim gecesi kutlanacak bayram için hazırlıklar bir ay öncesinden başladı.
Cadılar Bayramı ekonomisinden pay almak isteyen işyerleri, içinde kabak figürü bulunan yüzlerce objenin yanı sıra iskelet, kurukafa, örümcek, hayalet, cadı kılığındaki yüzlerce kostüm ve şekeri, alıcısına bu ay içinde sundu. Sadece eğlenceli bir bayram deyip geçmenin ötesinde; piyasalara hareketlilik kazandıran bu bayramın, 5 milyar dolar gibi ekonomik bir gücü bulunuyor ve Cadılar Bayramı için harcanan para her yıl düzenli bir şekilde artıyor. Geçen yıl Cadılar Bayramı (Halloween) için kişi başı 59 dolar harcayan Amerikalılar, bu yıl 64 dolar harcadı ve toplamda rakam 5,07 milyar doları buldu. ABD Ulusal Perakendeciler Federasyonu istatistiklerine göre, alışverişler geçen yıla göre yüzde 50 oranında artmış. Geçtiğimiz yıl 3 milyar dolara yaklaşan rakam bu sene, bayrama 1 hafta olmasına rağmen, 5 milyar doları aşmış.
New York yada New Jersey’in herhangi bir bölgesinde, sokakta yapılacak küçük bir yürüyüş, Amerikalıların Cadılar Bayramı’nı ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor. Kafası kesik gövdeler, gövdesi olmayan kafalar, tabut içinde kanlı cesetler, gövdesinin bir kısmı mezarından fırlamış ölüler, kanlı kostümleriyle eli oraklı ya da satırlı gelin ve damatlar, mısır koçanları ve örümceklerle kaplanmış ev ve bahçeler her sokakta görülebilecek sahnelerden sadece birkaçı. Çoğu Amerikalıya göre, çocukların şeker topladığı bir bayram olan Halloween’i dünyada bilmeyen yok. Her ne kadar kutlamalara yabancı olsak da, Cadılar Bayramı ile alakalı, Amerikan filmlerinden aklımıza kazınan sayısız sahne var. Herhangi bir Amerikan filminde korkuyla alakalı bir bölüm varsa, mutlaka bu bayrama gönderme yapılır. Kapı kapı dolaşan ilginç kıyafetli çocukların şeker topladığını, korkunç maskeli insanların birbirini korkuttuğunu, kocaman turuncu kabakların içinin oyulup, korkutucu yüzler çizildiğini seyrettiğimiz filmlerden biliyoruz.
10-15 bin dolar harcayan fanatik
Cadılar Bayramı’nın en meşhur tasarımcılarından biri New Jersey’li diş hekimi Dr. Wayne Gangi. 10 ile 15 bin dolar para harcayarak evini baştan aşağı süsleyen Gangi’nin; her yıl 5 binden fazla ziyaretçisi oluyor. Son beş yıl içinde dekorasyon için 100 bin dolar harcayan Dr. Gangi; ziyarete gelen çocuklara dağıtmak için de 2 bin dolarlık şeker aldı. Sıra dışı görüntüsü ile ilgi çeken evde, “yok” yok! Mezar taşları, iskeletler, yarasalar, vampirler, yılanlar, envai çeşit korkutucu malzeme sergileniyor. Dr. Gangi’nin, Cadılar Bayramı’na gösterdiği bu sıra dışı ilginin sebebi; çocukluğunda her Cadılar Bayramı’nda evini süsleyen komşusu. Ev süsleme geleneğinin komşu çocuklarının devam ettirmesi Dr. Gangi’yi etkiliyor.
31 Ekim’de kutlanan Cadılar Bayramı ile ilgili sayısız efsane anlatılıyor. Bir efsanede; bir yıl önce bugün ölmüş insanların ruhlarının, bir sonraki yıl, yaşayanların vücutlarını ele geçirmek amacıyla dünyaya geleceğine inanılıyor. Buna engel olmak için evlerde yanan ateşler söndürülüyor. Ruhları korkutmak için hayalet ve ürkütücü kostümler giyilmesi gerektiğine inanıyorlar. Eski bir Kelt geleneği olan Cadılar Bayramı’nın Amerika’ya gelmesi 1840’lı yılların ortasına rastlıyor. Patates kıtlığından kaçan göçmen İrlandalılar, âdetlerini de beraberlerinde getiriyorlar. Keltlerle karşılaşan her topluluk, bu bayrama bir şeyler ekliyor.
Zamanla ticaret ön plana çıkıyor ve bayram bugünkü halini alıyor. Bugün, dinî bir temele dayandırılmayan Cadılar Bayramı, Amerika’da mutlaka her okulda, mahallede, işyerinde kutlanan bir festival... Ellerinde torbaları, üzerindeki kostümleri ile çocuklar kapı kapı gezerek, şeker topluyor. Ailelerin aldığı şekerlerin miktarı, ülkede bir yılda satılanlardan daha fazla bir miktarda. Şekerdi, kostümdü derken, bu işten en çok kazananlar marketler… Elbette bir de torbalarını şekerle dolduran çocuklar...