Ayşe Sayın/BBC Türkçe
CHP yönetimi, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında etraflıca masaya yatırılan Sinan Aygün tartışmasının, "partinin yıpratılması ve içinin karıştırılması için devam niteliğinde bir hamle olduğu" değerlendirmesini yapıyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Aygün'ün suçlamalarına hedef olan Mansur Yavaş'ın "mahkeme kararının gereğini" yerine getirdiğini savundu.
Sinan Aygün'ün başlattığı tartışma, MYK toplantısında, "Saray'a giden CHP'li", "Urla Belediye Başkanı'nın görevden alınıp yerine kayyum atanması" olaylarının devamı olarak değerlendirildi; "partinin yıpratılması, içinin karıştırılması, itibarsızlaştırılması, Kılıçdaroğlu'nun siyaseten etkisizleştirmeye dönük girişimlerin" yeni bir örneği olarak ele alındı.
CHP yönetimi, Aygün'ün iddiaları sonrası, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde inceleme yapmak üzere İçişleri Bakanlığı'nın müfettiş görevlendirilmesinin altından bir şey çıkmayacağını düşünüyor. Yavaş'ın görevden alınması gibi bir seçeneğe de şans tanınmıyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK'de, Sinan Aygün-Mansur Yavaş arasında mahkemeye taşınan "ikiz kuleler" tartışmasına ilişkin yapılan değerlendirmeler ve partinin bundan sonra izleyeceği tutuma ilişkin kulislere yansıyan bilgiler şöyle:
Neden 9 ay müdahale etmedi?
Yapılan toplantıda, Mansur Yavaş'ın belediye başkanı seçilmesinden sonra da inşaatın sürdüğüne yönelik Sinan Aygün'ün yaptığı çıkış konusunda, Yavaş'ın sunduğu delil ve gerekçeler haklı bulundu.
Yavaş, Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde, Melih Gökçek döneminde belediyenin avukatı olan Mehmet Ali Alan'ın, aynı zamanda Sinan Aygün'ün de avukatı olduğunu ve bu avukatın inşaatla ilgili mahkeme kararını kendilerinden gizlediğini savundu.
CHP yöneticileri, Yavaş'ın, inşaat bittikten sonra mahkeme kararını kendisine ileten avukat Alan hakkında derhal soruşturma başlattığını ve aynı zamanda da mahkeme kararı doğrultusunda inşaatı mühürlettiğini ifade ediyorlar.
Sinan Aygün'ün ilk etapta, "25 milyon lira rüşvet istediklerini" ileri sürdüğü belediye meclis üyeleri Haydar Demir ve Berkay Gökçınar'ın da, bu görüşme esnasında inşaatın durdurulmasına yönelik mahkeme kararı konusunda bilgilerinin olmamasına dikkat çekildi.
Parti yöneticileri, bu görüşmenin, Sinan Aygün'ün belediye meclis üyesi olan kız kardeşi Sibel Aygün'ün girişimi ile gerçekleştiğinin de altını çiziyor.
Bir MYK üyesi söz konusu görüşmede yaşananlar için şunları anlatıyor:
"Aygün'ün kardeşi 'Bu iş nasıl çözülür?' diyor. İki belediye meclisi üyesi de, 'Plan tadilat notu düşülmüş, okul inşaatının bitirilmesi gerekiyor' diyorlar. 'Okulun maaliyeti ne olur?' diye soruyor, onlar da '25 milyon' diyor. Yani burada hukuka aykırı bir durum yok; plan tadilat notunun gereğini yapın deniyor. Zaten yargı kararı gelir gelmez de inşaat mühürleniyor"
Kılıçdaroğlu'dan 'Kanal İstanbul' yanıtı
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin MYK toplantısında, olayla ilgili üyelere bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, olay kamuoyuna yansımasından önce Aygün'ün kendisini ziyaret ettiğini ve inşaatın durumu hakkında bilgi verdiğini, ardından kendisinin de bu konuyu Yavaş'la görüşeceği karşılığını verdiğini anlattı.
Mansur Yavaş'ın mahkeme kararının gereğini yerine getirmek üzere "hukuka uygun" bir işlem yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, sadece TOGO ikiz kuleleri ile ilgili değil, tüm hukuksuz işlemler karşısında direneceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul ile ilgili "devlette devamlılık esastır" sözlerini de anımsatan Kılıçdaroğlu, MYK üyelerine, "İster tank-palet fabrikası konusunda olsun, ister Kanal İstanbul, ister bu Ankara'daki inşaat işi olsun. Devlette devamlılık ancak ve ancak ahlaki, bilimsel hukuksal işler yapılırsa olur. Ama ahlaksız, bilim dışı, adalete uygun olmayan hiçbir konuda devamlılık sağlanmayacak. Bizim iktidarımız döneminde, hukuka ,ahlaka, adalete uygun olmayan hiçbir işlem konusunda ödeme yapmayacağız" dedi.