Koç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Koç, Suriye’de yaşananlara işaret ederek şöyle dedi:
“Suriye’de kimsenin kazanmayacağı bir savaş sürüyor şu anda. Türkiye Hükümeti herkesin kaybedeceği bir savaşın en günahkar ortaklarından bir tanesi.
AKP Hükümeti, Başbakan ve Dışişleri Bakanı Suriye’deki şiddetin ortağı ve baş aktörlerindendir. Tarih önünde bu işkenceleri yapanlar da iç savaşı körüklemeyi çare görenler de mutlaka sorumlu olacaktır. O sorumluluktan ne yazık ki Türkiye’de payını alacaktır.”
-"CURTER-RUCK FİRMASI İLE SAYIN BAŞBAKAN’IN BİR İLİŞKİSİ VAR MI?"-
Suriye’deki son işkence fotoğraflarını Sezar kod adlı biri tarafından Katar kaynaklı ama Londra’daki bir hukuk bürosu tarafından dünyaya duyurulduğunu ifade eden Koç, Başbakan’a şu soruyu yöneltti:
“Sormak istiyorum, bu hukuk bürosuyla adını da söyleyeyim Curter-Ruck firması ile Sayın Başbakan’ın bir ilişkisi var mı acaba? Sayın Başbakan bu Londra merkezli bu hukuk bürosuyla daha önce bir alışverişe girdi mi? Müşteri hukuk bürosu bağlamında. Bu soruya ne cevap verecek ‘hazret’ bilmiyoruz ama ben tarih hatırlatayım. 15 Eylül 2010, İngiltere’de The Daily Telgraph gazetesinde bir haber çıkıyor. ‘İran AKP’ye 25 milyon dolar verdi’ diye. Başbakan Türkiye’den çok sert cevaplar veriyor. Erdoğan adına haberin kaldırılması ve özür dilenmesi için bu gazetenin editörüne bir mektup gönderildiğine dair işte bu fotoğrafları çıkartan Curter-Ruck firmasının sayfasında avukat Cameron Dolay kısa bir açıklaması bulunuyor. Gazete 2011’de ‘yanlış bilgilendirildik’ diye bir açıklama yapıyor. Bu büroya kimler müşteri olarak başvurmuşlar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yasin El Kadı, Yusuf El Karadavi ve El Kaide ile bağlantılı başka kişiler.
Yasin El Kadı, Recep Tayyip Erdoğan, El Kardavi gibi El Kaide bağlantılı diğer isimlerin de burada müşteri olarak bulundukları bu firma hakkında şu kamuoyunun bir aydınlatın bakalım.
Başbakan’ın Londra’daki hukuk bürosuyla El Kaide Yusuf El Kardavi ve diğer El Kaide bağlantılı kişilerle nasıl bir ortak müşterilik temeli oluşturduğu açıklaması gerekiyor. Çok yabancı değil o büro Başbakan için.”
Başbakan’ı sert sözlerle eleştiren Koç, “Başbakan artık Avrupa sahnesinde yüzündeki demokrasi maskesi düşmüş bir siyasi kimlik olarak bulunuyor. Nasıl düşmesin ki 2011 seçimlerinden sonra hoyrat ve baskıcı bir yönetim anlayışının temsilcisi kendisi. Hukukun üstünlüğünü rafa kaldırmaya çalışan, bunu da elindeki parmak gücüyle parlamentoda dayatan biri Başbakan…Güven vermeyen, itibar zafiyetine uğramış artık inandırıcı olmaktan çıkmış bir konumda" dedi.
-“BANA DOKUNMASIN, MAHDUMA DOKUNMASIN, ARZUSU BUDUR”-
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna işaret eden Koç, “Yolsuzlukların ve hırsızlıkların üzerini örtebilmek için AKP milletvekillerinin de iradelerine ambargo koyarak özel hukuk düzenleme gayretleri içindedir. Başbakan yakasında AKP rozeti taşıyan hakim ve savcı peşindedir. Bana dokunmasın, mahduma dokunmasın, bakanıma dokunmasın, bakan mahdumuna dokunmasın, bürokratıma dokunmasın, bu düzen böyle devam etsin, arzusu budur. HSYK yasa teklifi ne pahasına olursa olsun Başbakan’ın ve AKP elitinin karşı karşıya olduğu yolsuzluk ve hırsızlık iddialarının örtülmesi, demokrasi ve hukuk devletini yok etme girişimidir” diye konuştu.
-“ARPA BİTTİ TORBA BOŞALDI”-
“Kendisini iktisatçı olarak tanımlıyor ama iktisat bilgisi para sayma makinalarına takılmış birisi” diyen Koç, şöyle devam etti:
“Sayın Başbakan ve işlediği her suça iştirakten sorumlu olan tüm bakanlar tüm zevat sizler, sizler için kurulacak özel yetkili mahkemelerde değil, standart hukukla yargılanacaksınız. Bundan kurtuluşunuz yok. Bunun uçarı kaçarı yok.
Korkunun ecele faydası yok. Artık su bitti, kuyu kurudu, arpa bitti torba boşaldı.
Beyhude çırpınışlar Sayın Başbakan bunlar. Öküz öldü, ortaklık bozuldu, sen de bu akıbeti mutlaka yaşayacaksın.”
-“MİT MÜSTEŞARLIĞI MI, TIR MÜSTEŞARLIĞI MI?”-
Adana’da durdurulan TIR’lara işaret eden Koç, “Son zamanlar da devlet TIR’ları çıktı. Başbakanlığa bağlı MİT Müsteşarlığı var, acaba MİT Müsteşarlığında bir isim değişikliğine mi gidildi? TIR Müsteşarlığı mı oldu burası? MİT Müsteşarlığı mı, TIR Müsteşarlığı mı? MİT Müsteşarlığı TIR Müsteşarlığı haline maalesef getirildi” dedi.
-“SAYIN ÇELİK UCU DOKUNDU MU, ACI VAR MI, ACI?”-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in 2010 yılında, “Savcı TSK’nın kozmik odasına giremezmiş, kimse kusura bakmasın savcılar millet için her yere girer” dediğini ifade eden Koç, “Sefalet bu…Sefalet siyaseti bu…2010 model AKP söylemleri…Sene 2014…Ne oldu Sayın Çelik ucu dokundu mu, acı var mı, acı? Dilin yanmıyor mu senin? İkiyüzlü siyaset. Kumpas çevrilirken savcı her yere girer, savcıya dokunulmaz, savcı sizi teşhir etmeye çalıştığı zaman ‘sen kimsin, ne haddine’, böyle demokrasi olur mu?” diye konuştu.
-FEZLEKELER-
4 eski bakan hakkındaki fezlekelere işaret eden Koç, “Meclis’e gelmiyor. Fezlekeleri getirseler 30 Mart öncesi fezlekenin içi ortaya dökülecek, kim ne almış, ne vermiş, hangi marka elbise kılıfı içinde kaç milyon dolar gitmiş, tape’ler çıkacak, kol saatleri devreye girecek, kasalar, ayakkabı kutuları, para sayma makineları, örtülmeye çalışanlar tekrar didiklenecek. Yolsuzluk hükümetin merkezinde. Şu anda hırsızlar polisleri kovalıyor, yolsuzluk yapanlar savcıları kovalıyor, rüşvet alanlar verenler hakimleri kovalıyor” dedi. (ANKA/SON)