Bu doğru değilmiş...
Çünkü SSK’lılar için geçmiş yıl kazançlarının güncelleştirilmesinde kullanılan “Güncelleme Katsayısı”nda ciddi değişiklik yapılıyormuş...
Bu katsayı, SSK emeklilerinin aylıklarının güncellenmesinde de kullanıldığından, eğer kanun Meclis’ten geçerse emekli maaşları en az yüzde 25 düşecekmiş...
Daha açık yazayım:
Bugün 800 YTL alan bir SSK emeklisi, 600 YTL alır hale gelecekmiş...
İşte size acı bir gerçek!
Hepimizi türbanla, sözüm ona “özgürlükler”le, yapay “demokrasi” tartışmalarıyla oyalayan bu beyler, “Sosyal güvenlik kurumları iflas ediyor” gerekçesiyle, bu ülkenin tarihinde belki de ilk kez emekli maaşını düşürmeye hazırlanıyor...
***
Sakın, “Yapamazlar” demeyin...
Yapıyorlar!
“Cesaret edemezler” demeyin...
“Yüzde 47’lik halk desteği” arkalarında değil mi, ediyorlar!
Biz haklarla, özgürlüklerle uğraşırken, tüm enerjimizi “cumhuriyetin temel kazanımlarını korumaya” adarken; onlar yorgan altından bu işleri bitiriyorlar!
***
“Ülkede 12 milyon yoksul varken, emekli maaşlarının yüzde 25 düşürülmesi, yoksul sayısını daha fazla artırmaz mı?” diye soruyorsanız eğer...
Artırır!
Ama zaten onların istedikleri de bu...
Yoksul sayısı artacak ki bu beyler de “daha fazla sadaka” verecekler...
Bedava yemek için daha çok aşevi açacaklar...
Daha çok alışveriş çeki dağıtacaklar...
Daha fazla kömür torbasını kamyonlara yükletip, valileri “Bizzat kendiniz dağıtın” diye uyaracaklar...
Böylece “vatandaşına sahip çıkan devlet adamı” rolünü daha hakkıyla oynayacaklar...
Yani elinizden maaşınızı alıp, sizi sadakaya muhtaç hale getirecekler; sonra da siz onlara “Allah razı olsun, ya bunları da vermeselerdi” diye oy yağdıracaksınız...
***
Sana “uyan” diyemiyorum sevgili halkım; çünkü uyku değil seninki...
Bal gibi “koma hali...”
*****
AB NEREDE?
Bu ülkenin esnafı, işçisi; en demokratik hakkı olan “gösteri hakkı”nı kullandığı için polis şiddetine hedef oluyor, ne ilginçtir ki koca ülkede benden başka kimse bu insanlık suçuna itiraz etmiyor!
Haydi anladık; “sıkmabaş özgürlüğü” konusunda düne kadar iktidarla kol kola giren, ama bugünlerde “papaz” olan liboşlar bu konularla ilgilenmiyor...
İyi de...
“Bölücülerin özgürlüğü” konusunda Türk hükümetine defalarca rest çeken Avrupa Birliği’nin “özgürlükçü” parlamenterleri, temsilcileri, direktörleri, şefleri, müdürleri neden ortalıkta görünmüyor?
Dayak yiyen, şiddete maruz kalan insanın onuru, şerefi; “AB kriterleri” arasında bulunmuyor mu yoksa?
*****
GÜNÜN SORUSU
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç’in “muhalefet etme özgürlüğü”nü koruyabilmesi için, ille de türban takması mı gerekiyor?
*****
Bir tek ‘Sus ulan’ demiyorlar!
Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, Meclis çatısı altında yasa tasarılarına muhalefet eden milletvekillerinin sesini kısmak için bir yasa teklifi hazırlamış...
Teklifin kabul edilmesi halinde, muhalefet milletvekillerinin yasa tasarıları ve teklifleri üzerindeki konuşma süreleri kısalacakmış...
Böylece Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç’in “tek başına muhalefeti” engellenecekmiş!
Ne demokrasi ama...
Seçilmiş milletvekilinin, Meclis çatısı altında konuşmasına bile tahammül edemiyorlar, iş “sıkmabaş”a gelince “demokrasi ve özgürlük havarisi” kesiliyorlar!
***
Bunlar iyi günlerimiz...
Belediye Başkanı’yla görüşmek isteyen esnafı, kurumunun özelleştirilmesine karşı çıkan TEKEL işçisini polise dövdürtenler, muhalif milletvekillerinin şimdilik sesini kısmaya cesaret ediyor...
“Sus ulan” deyip, dövebilirlerdi de...
Kim itiraz edecek ki?
Mustafa Mutlu [email protected]