İkinci Ergenekon davasının 77. duruşması bugün yapıldı. Duruşmada, sanıkların tahliye talebi reddedildi. Bazı basın meslek örgütleri de, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a destek için Silivri'de.
Duruşmaya, Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık katıldı.
Tutuklu yargılanan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, gazeteci Tuncay Özkan, Oğuz Bulut, Hasan Ataman Yıldırım ve İbrahim Özcan ise duruşmaya gitmedi.
Bu arada, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Birgit ve Şükran Soner'in de aralarında bulunduğu bazı gazeteciler de duruşmayı izledi.
KÖKSAL ŞENGÜN 33 SANIĞIN TAHLİYESİ YÖNÜNDE OY KULLANDI
Mahkeme heyeti, tahliye taleplerini oy çokluğuyla reddetti. Ancak 36 tutuklu sanıktan 33'ünün tahliyesi yönünde oy kullanan Mahkeme Başkanı Köksal Şengün karara şerh koydurdu. Mahkeme Başkanı Şengün, tutuklu bulunan 36 sanıktan aralarında gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da bulunduğu 33 sanığın tahliyesi yönünde oy kullandı. Mahkeme ayrıca, emanette bulunan devlet sırrı ve gizli belgelerin celp edilerek mahkeme heyetince incelenmesine karar verdi.
ADALET İSTİYORUZ
Kararın açıklanmasının ardından ise tutuklu sanık gazeteci Mustafa Balbay heyete dönerek, “Adalet istiyoruz” diye bağırdı. Balbay, “Adalet içinde değil atalet içindesiniz. Bu karar hakaret demektir. Biz herşeye rağmen adaleti beklemeye devam edeceğiz. Adalet istiyoruz” dedi.
BÜYÜKSÜN BALBAY
Bu sözlerin ardından izleyicilerden bazılarının alkışlayarak Balbay'a destek olduğu görüldü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Nail Güreli de “Büyüksün Balbay” diyerek Mustafa Balbay'a destek verdi.
Duruşma, 2 Eylül Perşembe günü saat 09.00'a ertelendi.
Adalet Bakanı'ndan Balbay ve Özkan açıklaması!
Tutukluluk sürelerinin uzunluğuna Bakan cevabı:“Binlerce sayfalık iddianame var, ekler var. Tüm bunları bilmeden yapılan iki tane somut olayı örnek göstererek, (bunlar artık çok oldu, bunların artık salıverilmesi ya da tutuklanması lazım) gibi değerlendirmeler, o yargılamayı yapan mahkemelere bir etkidir..'