Küresel Çocuk Beslenmesi Vakfı’nın (Global Child Nutrition Foundation) verilerine göre, Türkiye'de yalnızca taşımalı eğitim sistemine dâhil olan 614 bin 680 öğrenci devlet tarafından sağlanan ücretsiz beslenme desteğinden yararlanabiliyor. Ancak bu rakam, ülkede beslenme ihtiyacı duyan milyonlarca öğrenciye kıyasla oldukça yetersiz kalıyor.
Derin Yoksulluk Ağı Araştırma ve Savunu Koordinatörü Dr. Önder Uçar, Türkiye’nin sosyal politika ve kamu sağlığı anlayışının yetersizliğine dikkat çekerek, mevcut durumun çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine vurgu yaptı.
Derin Yoksulluk Ağı tarafından Eylül 2024’te yapılan araştırmaya göre, yoksulluk koşullarında yaşayan öğrencilerin:
%47,3’ü kantinden hiç alışveriş yapamıyor.
%40,2’si haftada yalnızca bir kez kantinden alışveriş yapabiliyor.
Sadece %32’sine düzenli olarak beslenme çantası hazırlanabiliyor.
"Uzun vadede kronik sağlık sorunlarına yol açabilir"
T24'ün haberine göre bu veriler, Türkiye’de çok sayıda öğrencinin okulda sağlıklı ve düzenli beslenemediğini ortaya koyuyor. Uçar, bu durumun çocukların fiziksel gelişimini olumsuz etkilediğini ve uzun vadede kronik sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. "Düşük gelirli bölgelerde özel stratejiler geliştirilmeli" çağrısında bulunan Uçar, özellikle dezavantajlı grupların yaşadığı bölgelerde çocukların beslenme hakkını güvence altına alacak sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Avukat Kardelen Ateşci, Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kapsamında, devletin çocuklara temiz içme suyu ve besleyici gıdaya erişim sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlattı.
"Mevcut veriler, Türkiye’de çocukların beslenme hakkına erişimde ciddi sorunlar yaşadığını gösteriyor. Oysa uluslararası hukuk, devletleri yetersiz beslenmeye karşı mücadele etmeye zorunlu kılıyor" ifadelerini kullanan Ateşci, çocukların sağlıklı beslenmesini garanti altına alacak kapsamlı politikaların hızla uygulanması gerektiğini vurguladı.