Diyarbakır’da ‘Afetlere Genel Bakış ve Kurtarma Faaliyetleri’ konulu seminerde, üzerinden 9 yıl geçen Marmara depreminin canlı sesi dinletildi.Bir fabrikanın güvenlik kamerasının çektiği deprem anının tüyler ürperten görüntü ve sesleri,  felaketin korkunç boyutunu gözler önüne serdi.

Seminere Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Emin Yılmaz ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Şükrü Sever ve izleyiciler katıldı.

1999 yılında yaşanan Marmara depremine ait görüntüleri seminere katılanlara izlettiren Prof.Dr. Mehmet Şükrü Sever, felaket sesleri eşliğinde bir sunum yaptı. Prof.Dr. Sever’in konuşması sırasında bir fabrikanın güvenlik kamerası tarafından kaydedilen görüntüler depremin yarattığı korkunç sesleri kulaklara kazıdı.

Marmara depreminin dramatik sahnelere tanık olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Mehmet Şükrü Sever, bu depremin dünyadaki en büyük böbrek felaketinine de neden olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Fay hattı bize biraz gerçekleri hatırlattı. 1939 yılından bu yana 7.1 ile 7.8 arasında fay hatları hep batıya gelerek depremler üretti. Başbakanlık kayıtlarına göre 130 bin bina yerle bir oldu. 600 bin kişi evsiz kaldı. Marmara depreminde Gölcük’ün bir kısmı olduğu gibi denizin dibine göçtü.

Marmara depreminin en ilgi çeken özelliklerinden bir tanesi de 639 hastada aynı anda akut böbrek yetmezliği ve ezilme sendromunun gündeme gelmesi. Bunların 477’si ancak diyalizle ayakta tutulabildi. Bu tarihe kadar bütün dünyada en büyük akut böbrek yetmezliği problemi. Japonya’daki Kobe depreminden sonra Marmara depreminde görüldü. Kobe’de 202 hasta kaybedilmişti. 123’üne diyaliz yapılmış.

Marmara depremi, dünyadaki en büyük böbrek felaketi olarak tarihe geçti. Niye akciğer, karaciğer, felaketleri yok da böbrek felaketi var? Bu terim ilk olarak 1989 yılında Ermenistan depreminde ortaya atıldı. O zaman Sovyet Rusya, kapalı resjim var. Yardım ekiplerinin bir hafta boyunca içeri girmesine izin vermediler. Daha sonra gelen yardım ekipleri, dehşetle şunu gördüler. Pek çok hasta ölmüş, ancak kurtarılabilmiş olan 600’den daha fazla hasta akut böbrek yetersizliğinden ölüyor. Enkazdan çıkmışlar, salim selim durumdalar, ancak böbrek yetersizliğinden ölüyorlar. O nedenle asıl felakete ek olarak bir de böbrek felaketi ortaya çıktı. Hemen ardından Dünya Nefroloji Derneği böbrek felaket yardım komisyonu kurdu.”

Milliyet