Durmuş Yılmaz Mart ayı raporunu açıklıyor. İşte Yılmaz’ın açıklamalarının satırbaşları:

Enflasyon 9,15 sınırı aştı. Enflasyon 6,3 puanı gıda ve enerjiden kaynaklanıyor. 1. çeyrekte elektrik tarifelerinde yüksek oranlı ayarlamalar yapılmıştır.

Hizmet sektörü enflasyonundaki düşüş duraklama göstermiştir. Temel göstergelerdeki artış şokların ikincil etkileri riskini belirginleştirdi.

Enflasyon sadece ülkemizde değil diğer ülkelerde de yükseldiği görülmekte. Döviz kurundaki artışın  enflasyon üzerinde etkisi olacak.

Para politikası şoklara değil genel bekleyişlerdeki bozulmaya tepki verecek.      

Nisan ayı toplantısından sonra faiz artırımına gideceğine işaret etmiştir.

Arz şoklarının ikincil etkileri ve enflasyon katılığına ilişkin riskler arttı.

Güncellenen milli gelir hesapları enflasyon görünümünü belirgin etkilemedi.

Mevcut arz ve talep koşulları enflasyondaki düşüşü desteklemekte.

Önümüzdeki dönemde talep koşullarının desteğinin sürmesi bekleniyor.

Risk primindeki artışın fiyatlama davranışına etkisini yakından izliyoruz.

İşlenmiş gıda fiyatlarında düzeltme olmadı  işlenmiş gıda da daha hızlandı.

Gıda fiyatlarına daha temkinli yaklaşımla 2008 tahminimiz 1,2 puan arttı.   

2008 sonu gıda fiyat enflasyonu tahmini yüzde 13'e çıkacak.

Petrol fiyatlarındaki varsayımlarımızı 105 dolara yükselttik.

2008 sonu enflasyonu yüzde 9.3 düzeyinde gerçekleşeceği öngörüldü.

Enflasyon yüzde 70 olasılıkla 2009 sonunda yüzde 4,9 ile yüzde 8,5 arasında öngörüldü.

Enflasyon 2010 sonunda yüzde 4,9’a 2011 ortasında yüzde 4'e ineceği tahmin ediliyor.

Kötümser senaryoda yüzde 4 hedefine ulaşılmasının 4 yıl süreceği öngörülüyor.

İyimser senaryoda yüzde 4 hedefine 2010 sonunda ulaşılacağı öngörülüyor.

Kötümser senaryoda petrolün fiyatının 150 dolar kadar çıkacağı öngörülüyor.

Merkez Bankası gereken parasal sıkılaştırmayı yapmakta tereddüt etmeyecektir.

Likidite azalışının ve parasal koşullardaki sıkılaşmanın devamı öngörülüyor.

2008 ve 2009'da enflasyonun yüzde 4 hedefinin üzerinde kalma ihtimali yüksek.

Tahminler para politikasının ölçülü kademeli sıkıştırdığı varsayımıyla yapıldı.