4 Kasım 2012 tarihinde, Ankara Arena Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirecekleri MHP 10. Olağan Büyük Kurultayı’na tüm vatandaşların davetli olduğunu belirten Büyükataman, vatandaşlara şöyle seslendi:
“Türk milleti,
Sen, yüzyıllardır Türksüz ve Müslümansız bir Anadolu hayali kuran, ‘haç’lıların hayallerini yıkansın. Alparslan’ın açtığı kapıdan girilen kutlu yurdu Kılıçarslan inancı ve direnciyle koruyansın. Alparslan’ın madde ve mana mirasının Diyojen bozuntusu müteahhit zihniyetlerce dillerine dolandığı vakitte, Alparslan’ı Kılıçarslan gibi anlayıp, sahip çıktığını gösterensin.
Sen; Şeyh Edebalı’nın vasiyeti, Hayme Ana’nın duası, Osmancığın rüyası, Dursun Fakıh’ın dileğisin, sen savaş meydanına korkusuzca yürüyen Sultan Murat’ın şehadetisin.
Sen coğrafyayı vatan kılan, vatana adalet ile hükmedip, mağmur hale getiren; el çektiğin toprak azaba, el çektiğin zaman fetret devrine dönüyor, görmüyor musun? Sensiz Anadolu kıyamet yeri, Anadolusuz sen öksüzsün. Sen Peygamber müjdesi İstanbul’u rant kapısından ibaret görenlere onun Türk’ün gönül ikliminin şaheseri olduğunu hatırlatacaksın. Sen kanı pahasına İkonyum’u Konya, Sangaryos’u Sakarya yapan sen, bugün verdiğin isimleri bölücülere yaranma gayesiyle silenlere, Güroymak’ı Norşin, Diyarbakır’ı Amed yapmak isteyenlere haddini bildirecek güçsün. Şimdi tekrar vaktidir, sensiz asla…”
-"BİZANS DÜŞÜNCESİ BUGÜN ÜLKENİ İÇERDEN ELE ALMAYA ÇALIŞIRKEN..."-
Türk milletine yönelik Kongre Çağrı Metni'nde “Sen mazlumsuz bir dünya düşüncesinin mimarı ve uygulayıcısısın” diye seslenen Büyükataman “Bugün kendi vatanında mazlumlar yaratılmasına ne kadar sessiz kalacaksın… Dün seninle Malazgirt’te diyar-ı rum’u Anadolu yapan güç, bugün sana tekrar el uzatıyor, dün Malazgirt ovasında karşına çıkan Bizans düşüncesi bugün ülkeni içerden ele almaya çalışırken sensiz başarılı olma şansımız yok. Şimdi tekrar vaktidir, sensiz asla” dedi.
-"TÜRK ÜLKÜSÜ, İSLAM ANLAYIŞINA AMERİKAN PATİSKASININ UYMAYACAĞINI HATIRLATACAKSIN..."-
MHP’li Büyükataman'ın Çağrı Metni'ne şu satırlarla sona erdi:
“Sen İslam’ın bin yıllık sancaktarısın. Bugün sana bu kutlu görev yerine Amerika’nın Ortadoğu karakolu elbisesi giydirmek isteyenlere ‘Türk cihan hâkimiyeti mefkuresi’ni tekrar örtünerek cevap vereceksin. Türk ülküsünün, İslam’ın ahlak ve fazilet anlayışının hüküm sürdüğü milli şuuruna Amerikan patiskasının uymayacağını onlara yeniden hatırlatacaksın. Şimdi tekrar vaktidir, sensiz asla…
Bu hayâsızca akın sensiz durdurulamaz. Sen dünya tarihini Türk’ün hikâyesinden ibaret kılan iradesin, seninle kat edilemeyecek yol olmadığını defalarca gösterdin. Şimdi zaman ve mekân senden yeni bir terkip bekliyor. Uzatacağın el, vereceğin ses, önce Türk’ün Türk ülkesinde hür ve müreffeh hayatına, sonra dış güçler ve yerli işbirlikçileri tarafından cehenneme çevrilen komşularımızın barış ve ferahına daha sonra mazlumsuz bir dünya idealine güç verecektir. Şimdi tekrar vaktidir, sensiz asla…
Sana rağmen güdülen bir heves, senin iraden hilafına bir his içinde olmayan Türk ülkücüleri bugün seninle kutlu bir yola çıkma heyecanındalar. Çünkü güçlerini icazetlerini ancak senden alıyor, senden bekliyorlar. Biz başkaları gibi emperyalist emriyle dün kardeşimiz ilan ettiklerimizi bugün yıkma hevesiyle başımıza iş almaya da, Müslümanlar öldürülürken işgalci askere dua etmeye de yanaşmayız. Alacağımız bela senin uğruna, edeceğimiz dua senin içindir.
Sen bölünmeye çalışıldıkça bir olan, hür olan Türk milletisin. Sen büyük hedeflerin, ülkü birliklerinin buluşturduğu acıyı, kederi, neşeyi ve kıvancı bir arada yaşayarak bugüne getiren büyük Türk milletisin. Sessiz, hissiz kalma; büyüklük sende kalsın. Sen Türk milletisin, sensiz asla…
Ver elini, gönüller birleşsin…” (ANKA)