MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörle mücadele konusunda görüşmek için randevu isteyeceğini belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Mersin’den yanıt verdi. Mersin’in Erdemli ilçesinde gerçekleştirilen 24. Türkmen Şöleni’ne katılan Devlet Bahçeli, konuşmasında şu mesajları verdi:
- BU VATAN BİZE İKRAM DEĞİLDİR: Varlığımızı sakatlamaya, birlikte yaşamamızı sarsmaya ve bütünlüğümüze suikast düzenlemeye çalışanlar son yıllarda iyice şımarmış ve şirazelerinden çıkmışlardır. Zıvanadan çıkmışlar, gözlerini kan ve kin bürümüştür. Öfke nöbetine tutulanlar, küresel projelerde eşbaşkanlığa soyunanlar durmaksızın surlarımızda gedik açmaya çalışmaktadır. Sizler Türk milletinin özüsünüz, sözünüz ve her şeyisiniz. İstismara direnecek sizsiniz, maneviyat tacirliği yapan siyaset tacirlerine haddini bildirecek olan sizlersiniz. Ayranınız kabardığı zaman ihanet lobilerine, bölünmenin taraflarına dünyayı dar edecek de kesinlikle siz olacaksınız. Bu vatan; bize ikram değildir. Masa başlarında alınmamış, böyle de kimseye bırakılmayacaktır. Teröristle kahramanı yer değiştiren, şehitle caniyi karıştıran, demokrasiyle dejenere olmayı aynı kalıba sokan defolu zihinler, mühürlü kalpler ve damgalı yüzler bir gün başlarını gerçeklere çarparak bunları anlayacaktır. Türk milleti kuru bir kalabalıktan ibaret değildir. Yeri gelince toplanacak, yeri gelince ayrıştırılacak bir sürü, yığın ve çakma topluluk asla değildir. PKK statü elde etme arayışında, AKP marifetince son parkuru koşmaktadır. Başbakan Erdoğan şimdi adeta bunların sorumlusu kendisi değilmiş gibi, şehit mektupları okumakta, bölücü çevrelere temelsiz ateş püskürmektedir. Geç kaldın Sayın Başbakan sana uğurlar ola. Mayını kapan, silahı kuşanan cinayetlerini işlemek için çoktan Irak’ın kuzeyinden sınırlarımıza geçmiştir. Başbakan pazarlık yaptıkça mermiler sağanak halinde yağmıştır.
- YATACAK YERİ YOK: Güroymağa “Norşin” dedikleri gün her şeyi kaybetmişlerdir. 1 Ağustos 2009 tarihinde Polis Akademisi’nde yıkım projesini ilan ettikleri gün her şeyi yitirmişlerdir. Habur’da davullu zurnalı terörist karşılama törenleri düzenledikleri gün niyetlerini belli etmişlerdir. Terör sorununu başta sözde Kürt sorunu olarak yanlış tercüme edip, Türk milletinin başına bölücülük musibetini açan bu zihniyetin yatacak yeri de yoktur, ileri sürecek mazereti de kalmamıştır. Başbakan’ın gündem saptırmaları, kadınlarla ilgili çirkin benzetmeleri kendi niyetini saklamayacaktır.
- PUSULASINI ŞAŞIRMIŞ: AKP’nin peşinden giden anamuhalefet partisi lideri de, malum sarp yollarda, bölücülük güzergâhında ısrarla ve hevesle yürümektedir. Bu defa da kendisi, diline doladığı sözde Kürt sorunuyla vakit geçirmekte, bölücülük sırasına girmekte ve planladığı nafile görüşme trafiğiyle karanlığa doğru hızla yelken açmaktadır. Buradan ifade etmek isterim ki, sözde Kürt meselesi hakkında veya bölücülüğü meşrulaştırmaya dönük girişimler paralelinde görüşme talep eden kim olursa olsun, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kapıları kapalıdır. Bunun dışında kim isterse bizi ziyarete gelebilir, misafirperverliğimize, uzlaşmaya açık tutumumuza ve ülke sorunlarıyla ilgili fikirlerimize bire bire şahit olabilir. Bizim açımızdan Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Bu kapsamda CHP’nin bizimle görüşmesine ve düşüncelerini paylaşmasına da gerek olmayacaktır. Mersin’i “Güneydoğu’nun incisi” olarak gündeme getiren ve böyle takdim eden anamuhalefet liderinin bizim açımızdan ya coğrafya bilgisi iflastadır ya da bu güzel kentimizi başka sinsi niyetlerine alet etmek için harekete geçmiştir. Ne hazindir ki CHP’nin Genel Başkanı, AKP’nin rüzgarına takılmış ve pusulasını şaşırmıştır. Bilinmelidir ki, Mersin Akdeniz’in incisi, Türkiye’nin pırlantasıdır. Tüm gelişmeler, CHP’nin; AKP, BDP ve PKK ile aynı karede buluşup fitne saçtığını göstermektedir. Anlaşıldığı kadarıyla bölünme ihalesinin taliplileri ve iştirakçileri çoğalmaya başlamıştır. Bu gidişat hayırlı değildir. Bir tarafta AKP, CHP; diğer tarafta BDP ve PKK aynı menfur amaçta buluşmuş ve Türk milletini zehirlemeye yönelmiştir. Tekraren belirtmek isterim ki; Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur, bölücülük ve terör sorunu vardır. Bunu anlamadan, itiraf etmeden ve gereğini yapılmadan terörün beli asla kırılamayacaktır.
THY personeli nasibini aldı
“İleri demokrasi” sözlerinin arkasında baskı, hak arayanlara eziyet, demokratik taleplerinin peşinde olanlara kötü muamele vardır. Türk Hava Yolları personeli bundan nasibini almıştır. AKP hükümetinin siyasi hesapları maalesef kanlı terörü yeniden hortlatmış ve bölücü hevesleri artırmıştır. “Dicle kenarında bir koyun kuzusunu kaybetmişse bundan biz sorumluyuz” diyerek koyunun derdinde olan Başbakan, vatanımızın her yanında kaybolan millet evlatlarının da sorumlusu ve suçlusu olduğunu artık kabul etmelidir.