Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,6973
EURO
35,1467
IMKB
10.343,000
ALTIN
2.447,080
 
Hava Durumu ANKARA
18 / 30 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Mahfi Hocadann Servet Bidirimi Önerisi
Mahfi Hocadann Servet Bidirimi Önerisi
 
Ekonomist ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı yeni vergi paketi düzenlemesini değerlendirdiği yazısında Gider Bildirimi konusunun üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Yeni vergi paketi için öneride bulunan Eğilmez, çözüm olarak servet bildirimi ve gider bildirimini 1960 yılındaki çerçevesinde geri getirmeyi önerdi.
 
23.6.2024 - 09:27

Ekonomist ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı yeni vergi paketi düzenlemesindeki doğruları ve yanlışları değerlendirdiği yazısında Türkiye’yi kara para, vergi dışı ve kayıt dışı işlemler cenneti olmaktan kurtaracak, gri listeden çıkmasını sağlayacak önerisini yazdı.

Eğilmez, "Yeni vergi paketi için bir öneri" başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Basında yer aldığı şekliyle getirilmesi planlanan vergi paketine bakınca faturanın son üç yılda yaşanan yanlış ekonomi politikasına ve onları yürütenlere değil, her zaman olduğu gibi vatandaşa çıktığı görülüyor. Pakette yer alan bazı düzenlemelere katılmak mümkün değil. Bahşişleri vergilendirmek vatandaşla vergi idaresi ve denetimini karşı karşıya ve getirisine asla değmeyecek bir düzenleme.

Yurt dışı çıkış harcı: Artırılması yanlış
Yurt dışı çıkış harcının artırılması da yanlış. Böyle bir harç alınması baştan beri yanlıştı zaten. Vergi, vatandaştan kamu hizmetlerine katkı olsun diye karşılıksız alınır, buna karşılık harç, vatandaştan, aldığı kamu hizmetinin karşılığı olarak tahsil edilir. Vatandaşın yurt dışına çıkışında kamu kesiminin sunduğu bir hizmet yoktur. Pasaport düzenlemesinde zaten pasaport harcı alınmak suretiyle o hizmetin karşılığı alındığı için yurtdışı çıkış harcı dayanaksız bir tahsilat olmaktadır.

Vakıflara yapılan bağışlardaki istisnalar kaldırılmalı
Gelir ve kurumlar vergilerinde bazı istisna ve muaflıkların kaldırılması doğrudur. Bununla birlikte kaldırılması gereken istisna konut üzerinden alınan emlak vergisindeki istisna değildir. Derneklere, vakıflara yapılan bağışlardaki istisnalar kaldırılmalıdır. Çünkü bunlara istisna tanınınca o, bir bağış olmaktan çıkıp vergiden kaçınma ve göze girme aracı haline dönüşmektedir.

Bir konu var ki üzerinde özel olarak durulması gerekiyor: Gider Bildirimi
Vergi paketinde eleştirilecek pek çok konu var ve bunu zaten vergi uzmanları ilerleyen günlerde gündeme getirecektir. Bir konu var ki üzerinde özel olarak durulması gerekiyor: Gider Bildirimi.

Teklifte; “Risk analizi sonucu beyana tabi gelirleri ile yapılan harcamaları arasında %20’nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi istenmesi ve aradaki farkın izah edilememesi durumunda ilgili hakkında vergi incelemesi yapılması, izah edilemeyen fark tutarlarının arızi kazanç olarak kabul edilerek gelir vergisi tarh edilmesi” öngörülmektedir.

Yüzde 20’yi aşan bir uyumsuzluk neden gerekli?
Bu düzenlemeden anlaşılacağı üzere bu şekilde vergi salınabilmesi için bazı koşulların oluşması gerekiyor:
(1) Her şeyden önce bir risk analizi yapılacak. Bunu kimin yapacağı, izne bağlı olup olmadığı, hangi kriterlere bakılacağı vb. gibi konuların metinde açıklaması yok. Muhtemelen sonradan çıkarılacak bir tebliğle belirlenecek. (2) Beyana tabi gelir ile giderler arasında % 20’yi aşan bir uyumsuzluk olması gerekiyor. Böyle bir oran niçin gerekli anlayamadım. Gelir ile gider arasındaki uyumsuzluğun % 20 ve altında olması farkın önemsiz olduğu anlamına mı geliyor? Bu ülkede açlık sınırının altında yaşayan insanlar varken böyle bir fark aramanın anlamı yok.
(3) Böyle bir fark varsa mükelleften Özel Gider Bildirimi istenecek. Yani bu bildirim baştan gelir vergisi beyannamesiyle birlikte verilmeyecek. Bu, bence doğru yaklaşım değil. Servet ve Gider Bildirimlerinin en baştan gelir vergisi beyannamesiyle birlikte vergi dairesine verilmesi gerekir.
(4) Gelir ile gider arasındaki farkın izah edilmemesi ve bunun üzerine mükellef hakkında vergi incelemesi yapılması gerekiyor. Oysa bütün bu incelemeler en baştan yapılıp mükellefe en sonunda sorulması gerekir.
(5) Fark varsa bunun arızi kazanç olarak kabul edilmesi ve gelir vergisi tarh edilmesi gerekiyor.

1984 öncesinde nasıldı?
Öncelikle 1984 öncesindeki durumu kısaca anlatayım. 31 Aralık 1960 tarihinde kabul edilen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 114’üncü maddesinde şu hüküm yer alıyordu:
“Yıllık beyanname vermek mecburiyetinde bulunan gerçek kişiler, her yıl verecekleri gelir beyannamelerinde, 116’ncı maddede yazılı servet unsurlarını bildirmeye mecburdurlar. Ancak, dar mükellefiyete tabi olanlarla, beyan edilecek gelirleri gayrimenkul sermaye iradı, ücret, götürü usulde tespit edilen ticari, zirai veya mesleki kazançlardan veya bunların toplamından ibaret olanlar servet beyanına tabi değildirler.”

Kanunun 115’inci maddesinde de bildirilen servetin toplam değerinin bir önceki yıl beyannamesiyle bildirilen servetin toplam değerini aşması ve aradaki farkın iki dönem arasında elde edildiği beyan edilen gelirden fazla olması durumunda aşan gelir miktarının beyan edilmemiş gelir olarak kabul edileceği ve vergilendirileceği açıklanmaktadır. Bu uygulamada iki önemli noktaya daha dikkat çekelim:
(1) Servet bildirimi yalnızca beyanname veren kişinin değil aile fertlerinin de servetini kapsayacaktır.
(2) Servet bildirimi incelemesi yoluyla bulunan fark vergilendirilirken kaçakçılık cezası uygulanmayacaktır.

Özal hükümetinin kararı ve etkileri
Bu madde 18 Nisan 1984 tarih ve 2995 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. O tarihten sonra servet bildirimi alınmamış, geçmişe ilişkin olarak alınmış olanlar üzerinden de inceleme yapılması olanağı kalmamıştır. Servet bildirimi ve onun tamamlayıcısı olan gider bildiriminin uygulandığı 1960 ile 1984 yılları arasında son derecede etkin olmuş iki müessesedir. O zamanın koşullarında servetler bugünkü kadar kayıt altında olmadığı halde Maliye Müfettişleri ve Hesap Uzmanları (servet bildirimi incelemesi yapmaya yalnız bu iki meslek mensupları yetkiliydi) tapu, emlak vergi daireleri, bankalar ile yazışarak servet denetimini yaparlar ve servetini, gelirini gizleyenleri ortaya çıkarıp vergi salarlardı. Bu iki bildirim, vergi dışılığı ve kayıt dışılığı büyük ölçüde engellerdi. Ne var ki Özal hükümeti, gelen baskılara dayanamayarak bu iki bildirimi de yürürlükten kaldırdı, böylece Pandora’nın kutusu açıldı ve Türkiye, giderek beyan edilmeyen servetlerin, son model arabalarla gezen, lüks yalılarda oturan ama asgari ücret kadar vergi ödemeyen, kara para aklayan insanların cirit attığı bir ülke haline geldi.

Yollardan biri 1960'taki çerçeveye dönmek
Türkiye’yi kara para cenneti olmaktan çıkarmanın, düzgün bir ülke haline getirmenin yollarından birisi servet bildirimi ve gider bildirimini 1960 yılındaki çerçevesinde geri getirmektir. Bunu yaparken 2023 yılı öncesinde bu şekilde servet artışıyla geliri arasında fark bulunanlar için bir af maddesi getirilerek” bu farkı kendiliğinden beyan edip farkın % 25’ini vergi olarak ödeyenler için geçmiş yıllar servet incelemesi yapılmaz ve ceza salınmaz” şeklinde bir hüküm getirilebilir. Bu yapılırsa hem ciddi miktarda vergi toplanması hem de bu tasarıda yer alan yurtdışı çıkış harcı, bahşiş üzerinden vergi alınması, gayrimenkul sermaye iradında istisnanın kaldırılması gibi getirisi götürüsünden fazla olacak maddelerden vaz geçilmesi mümkün olabilir.

1998 yılında dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in hazırladığı ve kamuoyunda 'nereden buldun yasası' olarak adlandırılan yasa, Maliye'ye, mükelleflerin servetleriyle kazançları arasındaki ilişkinin kaynağını ve fark varsa bunun vergisinin ödenip ödenmediğini araştırma yetkisi veriyor, servet incelemesinin benzeri bir mekanizma getiriyordu. 1999 yılı başından itibaren uygulanacak olan bu yasanın uygulanması 1 Ocak 2003 tarihine ertelendi, böylece seçimden sonra uygulamaya geçilecekti. Seçimi AKP kazandı ve ilk icraatlarından birisi olarak 9 Ocak 2003 tarihinde 4783 sayılı kanun ile bu yasayı yürürlükten kaldırdı.

Özetle servet bildirimi ve gider bildirimi uygulamaları 1960 yılındaki çerçevesiyle yeniden getirilir ve geçmişte oluşan farklar, vergisini ödemek kaydıyla silinirse bu yolla hem ciddi tahsilat sağlanır ve halkın tepkesini çekecek birçok düzenlemeye gerek kalmaz. Bu düzenleme aynı zamanda Türkiye’yi kara para, vergi dışı ve kayıt dışı işlemler cenneti olmaktan kurtarır, gri listeden de çıkmasını sağlar. Ne var ki 2003 yılında nereden buldun yasasına olan yaklaşımını dikkate aldığımızda AKP’nin bunu yapabileceğini sanmıyorum."

 



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Engelliye ÖTV Muafiyetini Kaldırma Planı

Ertelenen Akaryakıt Zammı da Zamlandı

Asgari Ücrete Eylül'de Zam İddiası
»  Kiranın Yüzde 20'si Devlete Gidecek!
»  Ayçiçek Yağı Fiyatlarında Artış
»  Vergi Paketinde Neler var Neler!
»  Borsa Kazancına Yüzde 10 Vergi!
»  Akaryakıt Zamları Ertelendi
»  ATM’lere Yeni Banknot Ayarı
»  Kredi Kartına Limit ve Taksit Sınırı
»  Konut Kredisi İle Ev Almak Artık Hayal
»  Bayramda Dolar/TL Kuru Sürprizi
»  Motorin ve Benzine Zam Geliyor
»  Hamsi Avcılığına Kota Uygulaması Geliyor
»  Kiracıya Çifte Kontrat Şoku
»  Engelli Aracı Olan Vefat Ederse...
»  Bankalara Yeni Dolar ve Altın Talimatı
»  Emeklilerin Gözü 3 Temmuz'da
»  Dolar Fiyatları 2 Ayın Zirvesinde
»  Morgan Stanley'den Türkiye Tahmini
»  Açlık Sınırı 25 Bin TL'yi Aştı
»  Erdoğan'dan Faiz Mesajı
»  15 Gün Sonrası Dolar Kuru Tahmini!
»  Yurt Dışı Çıkış Harçları 10 Kat Artacak
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.