Dünya Gazetesi'nden Naki Bakır'ın haberine göre, önceki dönemde “yaktığı” dövizleri yeniden toplamaya başlayan Banka’nın swaplar dahil net rezervi 6 haftada 18 milyar dolara yakın artış gösterdi. Ancak aynı dönemde dolar kuru 6 liradan fazla yükseldi; TL yüzde 23,6 devalüe oldu.
BRÜT REZERV 110,4 MİLYAR DOLAR
Merkez Bankası verilerine göre, Banka’nın swap yoluyla elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsayan brüt rezervleri 30 Haziran-7 Temmuz haftasında 1 milyar 829 milyon dolar artarak 110 milyar 410 milyon dolara yükseldi.
Bir haftada altın rezervleri 852 milyon dolar azalarak 40 milyar 580 milyon dolara gerilerken, döviz rezervleri 2 milyar 681 milyon dolar artarak 69 milyar 835 milyon dolara çıktı. Brüt rezervlerdeki erimenin durması ve Merkez Bankası’nın yeniden rezerv biriktirmeye başlamasında, önceki yönetimin kesintisiz başvurduğu döviz satışlarına son verilmesi etkili oldu.
'EKSİ'DEKİ NET REZERV 13,2 MİLYAR DOLARA ÇIKTI
Brüt rezerv hacminde, 7 Temmuz itibarıyla 97 milyar 249 milyon dolar olan; bankaların zorunlu karşılıkları ile Merkez Bankası’ndaki döviz mevduatları ve diğer dövize dayalı yükümlülükler de yer alıyor. Bu tutar 30 Haziran-7 Temmuz haftasında yaklaşık 1,5 milyar dolar azaldı. Söz konusu hacim düşüldükten sonra Banka’nın 7 Temmuz’daki “net rezervi” 13 milyar 166 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Net rezervler son haftada 3 milyar 341 milyon dolar artış kaydetti. 19 Mayıs’ta ilk kez eksiye geçen söz konusu swap dahil net rezerv, 2 Haziran itibarıyla eksi 5 milyar 697 milyon dolara kadar düşmüştü. 9 Haziran’da eksi 3 milyar 171 milyon dolara, 16 Haziran’da da 473 milyon dolarla yeniden artı düzeye yükselmiş, 23 Haziran’da 9 milyar 190 milyon, 30 Haziran’da da 9 milyar 825 milyon dolara çıkmıştı.
SWAP HARİÇ NET REZERV
Merkez Bankası’nın açıklanan “net rezerv”i, swap yoluyla elde edilmiş emanet dövizleri de kapsadığı için gerçek net rezerv miktarını görmek için swapları bundan düşmek gerekiyor. Söz konusu hacim, 30 Haziran-7 Temmuz haftasında 1 milyar 169 milyon dolar daha büyüyerek 61 milyar 308 milyon dolara çıktı.
Swaplar düşüldüğünde Merkez Bankası’nın net rezerv tutarı anılan haftada 2 milyar 172 milyon dolar artarak eksi 50 milyar 314 milyon dolardan eksi 48 milyar 142 milyon dolara yükseldi. Yurt içi para karşılığında yapılan döviz forward ve future’ların toplam net pozisyonu, başka deyişle yerli para karşılığı geçici süreyle takas edilen dövizlerin stok verisi, swap hacmini oluşturuyor.
Bu varlıklar Merkez Bankası kasasında bulunmakla birlikte gerçek anlamda elde edilmiş bir rezerv niteliği taşımıyor. Buna göre, Merkez Bankası’nın kasasına, emanetler ya da yükümlülükler dışında ve kazanılmış nitelikte 48,1 milyar dolar yeni rezerv girmesi durumunda, net rezervi “sıfır”a yükselecek.
6 HAFTADAKİ NET REZERV ARTIŞI
Yeni ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin iş başında olduğu 26 Mayıs-7 Temmuz dönemine bakıldığında; Banka’nın brüt rezervlerinin söz konusu 6 haftada 11 milyar 958 milyon dolar arttığı belirlendi.
Brüt rezervler 26 Mayıs haftasını 98 milyar 457 milyon dolardan kapamıştı. Banka’nın 26 Mayıs’ta eksi 4 milyar 405 milyon dolar olan, 2 Haziran’da 5 milyar 697 milyon dolara kadar inen (swap dahil) net rezervin de söz konusu 6 haftalık dönemde 17 milyar 571 milyon dolarlık bir artış yaşandı.
Merkez Bankası’nın geçici süreler için yerli para ile ödünç döviz edinimi olan swap işlemlerinin bakiyesi söz konusu dönemde 6 milyar 344 milyon dolar artarken, 7 Temmuz’da 48 milyar doların üzerinde bulunan swaplar hariç net rezervi de bu dönemde 11 milyar 227 milyar dolar büyüdü.
TL'DE REKOR DEĞER KAYBI
Yeni dönemde Merkez Bankası, kura müdahale satışlarına son vermesi ile birlikte rezerv biriktirmeye başlarken; eksiye düşmüş net rezervler yeniden artıya geçerek büyüme sürecine girerken, kurlar da hızlı yükseliş/TL’de ciddi değer kaybı yaşandı. 26 Mayıs’ta 19,90 TL olan dolar kuru, 7 Temmuz itibarıyla 26,05 TL’ye yükseldi. Söz konusu 6 haftada dolar TL karşısında yüzde 30,9 değer kazandı.
Başka deyişle TL, bu dönemde dolara karşı yüzde 23,6 oranında devalüe oldu. Ekonomi çevrelerinde, kurdaki yükselişte Merkez Bankası’nın frene basmaktan vazgeçerek kurun piyasa dinamiklerine uygun bir düzeye gelmesinin önünü açmasının etkili olduğu dile getirilirken, yükselişin nerede duracağı merak ediliyor.
SADELEŞME KARARININ ETKİSİ
Ekonomi çevrelerinde, kurdaki yükselişte Merkez Bankası’nın sadeleşme kararlarının etkisine de işaret ediliyor. Bankaların menkul kıymet tesisi yükümlülüğünde değişikliğe gidilmesi, bilançolardaki Türk Lirası ağırlığına ilişkin yükümlülüğün yüzde 60’tan yüzde 57’ye düşürülmesi gibi düzenlemelerin etkili olduğu belirtiliyor. Yaşanan son kur yükselişi, birçok bankanın bilançosunda Türk Lirası’nın payını yüzde 60’ın altına indirmişti. Karşılıklara ilişkin yayımlanan kararda, sadeleşmenin kademeli olarak devam edeceği vurgulanıyor.
KURDA YÜKSELİŞ SÜRECEK Mİ?
Kurda izleyen dönemdeki seyri, Merkez Bankası’nın izleyeceği faiz politikası ve sıkılaşma hızının belirleyeceği ifade ediliyor. Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası Başkanlığına getirilmesinin ardından 22 Haziran’da yapılan ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltilmişti.
PPK, Erkan başkanlığındaki ikinci toplantıyı bu hafta (20 Temmuz) yapacak. Öte yandan dolar/TL kurunda zirvenin 26- 30 bandında oluşacağı, ardından da ek sıkılaştırma ve ek sadeleşme adımlarının geleceği ve kurun bu seviyelerde kalabileceği yönünde tahminler yapılıyor.
Turizmde canlanmayla birlikte döviz girişinin artacağı, TL’deki değer kaybının yabancı yatırımcılar açısından TL finansal araçlara yatırımı cazip hale getirdiği, bunun da kurun daha fazla yükselmesinin önüne geçeceği, genel olarak kurların düzeyindeki seyrin, izleyen dönemde Türkiye’ye girecek yabancı sermaye miktarına endeksli olacağı kaydediliyor.