Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce Sözcü TV'de İpek Özbey ile yaptığı özel röportajda, CHP ile yapılan ittifak görüşmelerinin perde arkasını aktardı.
Özgür Özel ile yapılan görüşmenin detaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan İnce, "İstanbul'dan da değil, İzmir'den bir ilçe istedik. Vermediler. CHP'nin seçim kazanmak gibi bir derdi yok." diye konuştu.
CHP tarafından hedefe koyulduğunu belirten İnce, "Saadet Partisi'nin adayı Birol Aydın. Peki Birol Aydın kim biliyor musunuz? CHP listelerinden seçilmiş bir milletvekili. Bana laf söylüyorsunuz da CHP listelerinden milletvekili seçilmiş ve İBB adayı olmuş Birol Aydın'a neden laf söylemiyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
"CHP'NİN SEÇİM KAZANMAK GİBİ BİR DERDİ YOK"
İnce'nin açıklamaları şu şekilde:
"Bir ilçe istedim. 500 bin oy almış bir parti İstanbul'dan dahi istememişse sizin hemen vermeniz lazımdı zaten. Siz Ali Babacan'a 15 milletvekili verirken iyi de, Muharrem İnce'ye bir ilçe belediye başkanlığı mı vermediniz? Ayıp değil mi bu? Utanmalısınız bunu vermiyorsanız. İstanbullu hemşehirlerimize sesleniyorum; şuan Saadet Partisi'nin adayı Birol Aydın. Peki Birol Aydın kim biliyor musunuz? CHP listelerinden seçilmiş bir milletvekili. Bana laf söylüyorsunuz da CHP listelerinden milletvekili seçilmiş ve İBB adayı olmuş Birol Aydın'a neden laf söylemiyorsunuz? Sizin seçim kazanmak gibi bir derdiniz yok.
"BU PARTİYİ 2018'DE BEN AYAĞA KALDIRDIM"
Siz MİT müsteşarlığını vermediniz mi Ümit Özdağ'a? Temel Karamollaoğlu'na Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı vermediniz mi? Utanmıyor musunuz? Muharrem İnce'ye bir ilçe belediyesi vermediniz. Bu partiyi 2018'de ilk ben ayağa kaldırdım. Şimdi bu arkadaşlar korkuyorlar. Akılları fikirleri kurultay. 1 Nisan sabahının hesabını yapıyorlar. Mesela Konyaaltı Belediyesi'ni nasıl belirlediler ben biliyorum. Halk belirlemiyor bunları. Yalova'nın en uzun süre milletvekilliği yapan birisine sordum. Dedim, "ağabey sen adayı biliyor muydun?" dedi ki, "hayır televizyondan öğrendim." Milletvekilleri bilmiyor bunu. Ne tarafından bakarsanız bakın haksızlar.
"CHP'DE SADECE KOLTUKTA OTURAN DEĞİŞTİ"
Normalde bu ekonomik koşullarda Erdoğan'ın yüzde birlere, ikilere düşmesi lazımdı neden düşmüyor? Çok özet yapacağım; CHP'nin milli konulardaki tutarsızlığı. Milli konulardaki duyarsızlık, omurgasızlıktır. İkinci konu, boş olan tencereyi gösteriyor muhalefet ama nasıl dolduracağını anlatmıyor. Üçüncüsü de, geçen sene bir HSK seçimi oldu. CHP'ye 1 kontenjan verildi sonra gitti AKP'ye oy verdi. Ardından "yargı bağımsız" değildir diyorlar. Meşrulaştırıyorlar. Bunlar olmadığı için ne yazık ki AKP at koşturuyor Türkiye'de. CHP'de koltukta oturan değişti, tarz değişmedi.
Şimdi bu tür işlere başlayacaklar; "son seçim bu" yahu ne son seçimi 20 yıldır seçime gidiyoruz. Benim 2018'deki adaylığımda 12 bin 843 sandığa gözlemci konulmamış. Üstelik Kemal beyin seçiminde de aynısı olmuş. Tüm muhalefet sesleniyorum; hadi bir araya gelelim ve şu 200 bin sandık için bir komisyon kuralım ve bu sandıkları oturalım koruyalım. 200 bin sandığı koruyamayanın ve gözlemci koymayanın oyları çalıyorlar deme hakkı yoktur."
"BURADAN DÖNÜŞ YOK"
Özbey'in, "Buradan dönüş var mı?" sorusuna İnce, şu cevabı verdi:
"Buradan dönüş yok. Biz çarşamba aday açıklamalarımıza devam edeceğiz. Ben en büyük fedakarlığı yaptım. Çekil dediler, çekildim. Sahte kasetlerimi kullandılar hepsine dava açtım. Ben bunlardan korkup çekilmedim. Neden çekildim? Gördüm ki seçimi kazanamayacak muhalefet ve bütün suçu bana atacaklar. Dedim ki ne halleri varsa görsünler."
"FAZLA DEMLENİYORLAR SON DÖNEMDE"
İnce sözlerine şu şekilde devam etti:
"CHP'nin şunu yapması lazımdı; Muharrem İnce ile alakalı sahte kasetler koyacaklarına, "Muharrem İnce bizim kardeşimizdir. Yollarımız ayrı düşmüştür. Kendisi Atatürkçü siyasetçidir. O bu ülkeye kötülük yapmaz, onların hepsi sahtedir biz kardeş partiyiz" deselerdi, ikinci turda o insanların gönlünü alıp kendilerine kanalize edebilirlerdi. Tam tersine sabah akşam beni servis ettiler. Bazı aptallar da bunlara inandı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez oluyor bu. Demokratik bir haktır seçime girmek. Bir ilçe belediyesi dahi vermiyorlar, ne yapacağız biz? Sizin peşinize mi takılacağız?
Fazla demleniyorlar son dönemde. Ben DEM Parti ile görüşmelerine, konuşmalarına bir şey demiyorum ama kantarın topuzunu kaçırmasınlar diyorum. Bir partiyi kazanacağız diye Türkiye'yi kaybedemezsin. Birisi Şeyh Sait'in çıkarıyor, birisi Vahdettin'i çıkarıyor. Ben CHP'ye de AKP'ye de şunu söylüyorum; bu cumhuriyetin kurucularının hain dediğine siz hain demiyorsunuz. Atatürk mü hain? İsmet paşa mı hain? Fevzi Çakmak mı hain? Kazım Karabekir mi hain? Elli yıl sonra buraya gider bu iş. Memleket Partisi, bu seçimlerde en net çizgilerle dik duracak. Önce memleket. Önce parti değil. Biz duruşu olan bir partiyiz.
ONURSAL ADIGÜZEL'İN ADAYLIĞI
Sayın Battal İlgezdi'ye sandığı koysalardı ve yenilmiş olsaydı kendisini yadırgardım. Fakat sandık koyulmadı. İlgezdi'nin suçu Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklemekti. Aşağı mahalleliler, yukarı mahalleliler diye bir parçalanma var. Muhalefetin bölünmüşlüğü iktidarın arzusu olabilir. Saadet Partisi'ne şunu demeleri gerekmez mi; senin aday yaptığın kişi 8 ay önce CHP'den milletvekiliydi. Yaptığınız hataları görün diye ben cumhuriyetçi mahalleye sesleniyorum. Bu klasikleşmiş, hiçbir düşünsel altyapısı olmayan, tutarlılığı olmayan işleri bırakalım. Benim öğretmenim bana mektup yazdı. Dedi ki çekil adaylıktan. Muharrem İnce tutarlı bir adamdır. Memleket Partisi omurgalıdır. 40 yıldır doğruları söylemeye çalışıyorum. Ben çekilmeseydim Kılıçdaroğlu'nun yararınaydı bu."