Nobel Komitesi'nden yapılan açıklamada, bu yılki Tıp Ödülü'nün biyolojik saat olarak da bilinen sirkadiyen ritmini kontrol eden moleküler mekanizmaları keşfeden Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young arasında paylaştırıldığı belirtildi.
Açıklamada, "Yeryüzünde hayat, gezegenimizin dönüşüyle uyumludur. İnsanlar da dahil yaşayan organizmaların bir iç, biyolojik saati olduğunu ve bu saatin organizmanın günün doğal ritmine uyum sağlamasına yardımcı olduğunu biliyorduk. Ancak bu saatin nasıl çalıştığını Hall, Rosbash ve Young'ın çalışmaları sayesinde öğrendik. Bu bilim adamlarının çalışmaları, bitkilerin, hayvanların ve insanların biyolojik ritimlerini Dünya'nın devinimiyle nasıl uyumlu hale getirdiğini anlamamıza yardımcı oldu" ifadeleri kullanıldı.
Hall, Rosbash ve Young, örnek organizma olarak meyve sineklerini kullandıkları çalışmalarında günlük biyolojik ritmi kontrol eden genleri buldular. Amerikalı bilim insanları, bu genin gece artan ve gün içinde de azalan bir protein ürettiğini keşfetti. Sirkadiyen ritmini oluşturan diğer protein unsurlarını da bulan bilim insanları, hücre içinde kendi kendine işleyen saatin mekanizmasını gözler önüne serdi. Bilim adamları, insanlar dahil tüm çok hücreli organizmaların hücrelerinde aynı ilkelere göre işleyen bir biyolojik saat olduğunu ortaya çıkardı. Hall, Rosbash ve Young, 8 milyon İsveç kronu (yaklaşık 3,4 milyon lira) tutarındaki ödülü paylaşacak. Üç bilim adamına, 10 Aralık'ta düzenlenecek ödül töreninde birer diploma ve altın madalya da verilecek.
Jeffrey C. Hall
New York'ta 1945'te dünyaya gelen Jeffrey C. Hall, 1971'de Seattle'daki Washington Üniversitesinden mezun oldu. Hall, Maine Üniversitesinde görev yapıyor.
Michael Rosbash
Kansas City'de 1944'te doğan Michael Rosbash, 1970'te Massachusetts Institute of Technology'den mezun oldu. Rosbash, çalışmalarını Waltham Üniversitesinde sürdürüyor.
Michael W. Young
Miami'de 1949'da dünyaya gelen Michael W. Young, 1975'te Teksas'taki Austin Üniversitesinden mezun oldu. Young, 1978'ten bu yara New York'taki Rockefeller Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
İsveç Kraliyet Bilim Akademisi, yarın Fizik Ödülü'nün, çarşamba günü Kimya Ödülü'nün, cuma günü de Barış Ödülü'nün sahibini açıklayacak. 9 Ekim'de
Ekonomi Ödülü'nün sahibini belli olacak. Nobel Edebiyat Ödülü'nün ne zaman açıklanacağı ise henüz kesinlik kazanmadı. Bilim dünyasının en prestijli ödülü için adaylar, her bir alan için oluşturulan komite üyeleri tarafından belirleniyor. Akademi üyelerinin yaptığı oylamada da oyların çoğunu alan aday, ödülün sahibi oluyor.
NOBEL TIP ÖDÜLÜ
1901'den bu yana 107 kez Nobel Tıp Ödülü verildi. 211 kişinin layık görüldüğü ödüllerden 39'u tek bir kişiye verilirken 32 ödül 2 kişi, 36 ödül de 3 kişi arasında paylaştırıldı. Nobel Tıp Ödülü'nü şimdiye kadar sadece 12 kadın kazandı. Bu kadınlar şöyleydi: Gerty Cori (1947), Rosalyn Yalow (1977), Barbara McClintock (1983), Rita Levi-Montalcini (1986), Gertrude B. Elion (1988), Christiane Nüsslein-Volhard (1995), Linda B. Buck (2004), Françoise Barre-Sinoussi (2008), Elizabeth H. Blackburn ile Carol W. Greider (2009), May-Britt Moser (2014) ve Youyou Tu (2015) 32 yaşındaki Frederick G. Banting, Nobel Tıp Ödülü'nü alan en genç bilim adamı oldu. İnsülini keşfeden Banting, ödüle 1923 yılında layık görülmüştü. 1966 yılında "tümöre neden olan virüsleri" bularak Nobel Tıp Ödülü'nü alan 87 yaşındaki Peyton Rous ise ödülü alan en yaşlı bilim adamı olarak tarihe geçti.
Nobel Tıp Ödülü'nü kazananlara para ödülünün yanı sıra İsveçli heykeltıraş ve gravürcü Erik Lindberg tarafından tasarlanan madalya da takdim ediliyor. İsveç Kraliyet Bilim Akademisi'nin tıp alanında ödül kazananlara verdiği madalyada kucağında açık bir kitap tutan "Tıp Dahisi"nin kabartması yer alıyor. Madalyaya aynı zamanda Vergilius'un Aeneid adlı eserinden "Inventas vitam juvat excoluisse per artes" ifadesi kazınıyor. Latince ifade, "Yeni buluşlar, sanatla güzelleşen hayatı daha da zengin kılar" anlamına geliyor.
Nobel ödülünü kazananlar için İngilizce "Nobel Laureates" ifadesi kullanılıyor. "Laureate" sözcüğü, defne dalları ve yapraklarından yapılan taç anlamına geliyor. Antik Yunan'da müziğin, güzel sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı olan Apollon tarafından takılan defne tacı, spor müsabakalarının ve şiir yarışmalarının kazananlarına "gurur sembolü" olarak armağan ediliyordu.
Ödül Nobel’in resmi Twitter hesabından böyle duyuruldu: