CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek de partisinin seçimden kaçmasının söz konusu olmadığını, ancak herkesin oturup sakin düşünmesi gerektiğini ifade etti.
TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Paçacı, Anayasa Mahkemesi'nin kararının, 367 kararında olduğu gibi, hukuki değil, siyasi olduğunu savundu.
Bu karardan sonra, millet ile devlet arasında güvensizlik durumunun olabileceğini ileri süren Paçacı, "katılmasak da Anayasa Mahkemesi'nin kararı kesindir. Bundan sonraki süreçte kutuplaşma yerine sağduyulu hareket edilmesi gerekir" dedi.
"Erken bir genel seçim bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Paçacı, "Erken seçim beklemiyorum. AKP'nin kapatılmasıyla ilgili dava devam ediyor. Bu davada Hazine yardımının kesilmesi yönünde de bir karar çıkabilir. Anayasa Mahkemesi'nin bu partiyle ilgili kararından sonra ara seçim gündeme gelebilir" diye konuştu.
CHP'li Mustafa Özyürek de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen değişikliğin, Anayasa'nın temel hükümlerinin içini boşaltan, bir anlamda hukuka karşı hile niteliğinde düzenleme olduğunu iddia etti.
"Anayasa Mahkemesi'nin kararı, Türkiye için, herkes için hayırlı olsun" diyen Özyürek, Meclis'in yasama yetkisinin elinden alındığı yönündeki değerlendirmelere katılmadığını söyledi.
Özyürek, "hukuk darbesi, yargı darbesi" gibi değerlendirmeler yapıldığını da hatırlatarak, "Yargının yetkisi ve sorumluluğu bellidir, yürütmenin, yasamanın bellidir. Yasamanın yaptığı işler, çıkardığı kanunlar, Anayasa Mahkemesi'nin denetimine tabidir. Bu anayasanın öngördüğü bir sistemdir. Daha önce Cumhurbaşkanı'nın görev süresini 7 yıldan 5 yıla indiren, genel seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını öngören bir anayasa değişikliği yapılmıştı. Bu konuda da Anayasa Mahkemesi'ne gittik. Yüce Mahkeme, bizim iddiamızı kabul etmedi" dedi.
"İşine gelince 'iyi', işine gelmeyince 'darbe'"
"Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlar, birilerinin işine gelince, 'iyi, doğru', işine gelmeyince 'yanlış, darbe'" diyen Özyürek, "Bu mantıkla hukuk tartışılmaz. Türkiye bir hukuk devletiyse, hukukun üstünlüğü hepimizi bağlayan temel bir ilkeyse, herkes yetkisini ve sorumluluğunu kullanacaktır. Anayasa Mahkemesi, yetkisini kullanmıştır. Hepimize düşen Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bu karara saygılı olmaktır. AKP'lilerden de beklediğimiz budur" ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin, "sine-i millet sesleri çıkmaya başladı" demesi üzerine Özyürek, "Bu şu demektir; 'biz erken seçime gidelim' diyorlarsa, elbette gidebilirler, çoğunlukları var. CHP'nin seçimden kaçması söz konusu değildir. Ama herkesin oturup sakin düşünmesi lazım. Bu kapatma davası gündeme geldiğinde de AKP'nin buna benzer senaryolar ortaya attığını, 'a, b, c' diye planlar ortaya attığını hepimiz biliyoruz" diye konuştu.
CHP'li Özyürek, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının bağlayıcı olduğunu ve herkesin bu kararlara uyma zorunluluğunun bulunduğuna dikkati çekti.
AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün de kararın demokratik sistemi derinden yaraladığını, Meclis'in yasama yetkisine ağır bir müdahalede bulunulduğunu ileri sürdü.
Mahkemenin verdiği kararın, kapatma davasını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de Akgün, "Bu saatten sonra kapatma davasının önemi yok. Kapatmayı da aşan, demokratik hukuk devleti olgusuna ciddi zarar veren bir karar. Dolayısıyla kapatma davası bu süreçte teferruat olarak kalmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin müdahalesiyle bu sistem artık yürümez. İktidarıyla muhalefetiyle bütün partiler, demokratik sistemin işleyişini sağlayacak bir takım düzenlemeler yapmak durumundadır."
AKP'li Akgün, "sine-i millete dönülüp dönelmeyeceğinin" sorulması üzerine de "Partinin yetkili organları toplanıyor. Mutlaka bir karar alınacak. Ama ben, sine-i milletten önce Meclis'te iktidar ve muhalefetin sistemin devamını sağlayacak, yasama yetkisini sağlayacak bir takım değişiklikler yapması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.