Avrupa ile Asya arasında enerji köprüsü konumuna gelen Türkiye, son yıllarda petrol ve doğalgaz projelerine ağırlık vermeye başladı. Trakya, Doğu Karadeniz ve Suriye sınırında önemli sondaj çalışmaları yapılıyor. Trakya'dan doğalgaz rezervi, sınırdan ise petrol konusunda sevindirici haberler geliyor. Doğu Akdeniz'de petrol araması için gün sayılıyor. Petrol fiyatlarının 30'dan 70 dolara tırmanması da bu alandaki yatırımları cazip hale getirdi. Koç, Sabancı, Zorlu, Çalık ve Çukurova gibi yerli firmalar, enerji projelerinden pay kapmak için BP, Shell ve Exxon Mobil gibi uluslararası devlerle yarışıyor. Bu rekabet en çok petrol mühendislerinin işine yaradı. Türk petrolleri ve Botaş'ta çalışan kalifiye elemanlar, gruplar halinde özel sektöre geçmeye başladı. Yüksek ücretli transferlere engel olamayan devlet şirketleri, personel zafiyeti yaşıyor. 2 bin dolar maaşla çalışan bir mühendis, dışarıdan gelen 6 bin dolarlık teklife hayır demiyor. Bu sebeple devlet kurumları, üst düzey mühendis ve idarecileri elinde tutamıyor. Enerji Bakanlığı, idarî kadrolara atayacak mühendis bile bulamıyor. Sahada çalışacak kalifiye eleman ise zaten yok. Geçtiğimiz ay İran'la yapılan enerji anlaşmasına dikkat çeken üst düzey bir yetkili, "Pars bölgesindeki 3 sahada doğalgaz çıkarılmasına yönelik anlaşma yaptık. Şimdi buraya hangi mühendisi göndereceğim diye kara kara düşünüyorum." diyor.
Doğalgaz tedarik şirketi BOTAŞ'tan son 3 yılda yaklaşık 300 personel şehir içi doğalgaz dağıtım şirketlerine geçti. TPAO 2007'nin ilk 5 ayında 'beyin takımı' olarak gösterilen 50'ye yakın personelini kaybetti. Son beş yılda işten ayrılan deneyimli mühendis ve idareci sayısı 250'yi bulan şirketin personel sayısı dörtte bir oranında azaldı. Bu durum özellikle son dönemde petrol ve doğalgaz çalışmalarında atağa geçen Enerji Bakanlığı'nı zor durumda bırakıyor. Bakanlık, sahada çalışacak kalifiye eleman kadar, kendisine bağlı şirketlerdeki idarî kadrolara atayacak mühendis bulamıyor. Yetkililer, "Petrol ve doğalgaza ağırlık veren firmalar, tecrübeli personel avına çıktı. İki bin dolar verdiğimiz bir mühendis, dışarıdan gelen 6 bin dolarlık teklife hayır demiyor. Bizdekinin 3-5 katına kadar maaş teklif ediyor ve üst düzey mühendis ve idarecilerimizi elimizden kapıyorlar." siteminde bulunuyor.
Doğalgaz, petrol ve elektrikte özelleştirilmelerin yanı sıra özel sektöre yatırımın önünün açılması yerli ve yabancı büyük şirketleri bu alanda yatırıma yöneltti. Ceyhan'da şimdiye kadar Çalık'a Hindistanlı, Petrol Ofisi'ne Avusturyalı, Turcas'a da Azeri ortağıyla birlikte petrol rafinerisi kurma izni çıktı. 3 ortağın toplamda 11 milyar dolarlık yatırım yapması bekleniyor. Rus Lukoil ile Sanko ise bu yöndeki niyetlerini beyan etmesine rağmen halen bir adım atmadı. Petkim'i satın alan Kazak Grubu'nun da rafineri yatırımını düşündüğü ifade ediliyor. Sektördeki bu hareketlilik kalifiye eleman sıkıntısını yeniden gündeme taşıdı. Yerli ve yabancı şirketler, söz konusu yatırımlarda istihdam edecekleri mühendis ve uzmanları, TPAO ve BOTAŞ'tan 'yüksek ücretle' transfer ediyor. Üst düzey bir yetkili, içinde bulundukları ortamı, "Bazı personelimize teklif ettikleri tutar 15 bin dolara çıkıyor. Çünkü eleman temin edecek tek kaynak biziz. Hem yurtiçi hem de yurtdışındaki birçok enerji şirketine çok fazla sayıda personelimizi kaptırdık. Şimdi ise kendi işlerimizi yürütmekte zorluk çekiyoruz." diyerek özetliyor.
Fiyatlar düşük olduğu zaman şirketler pek istekli olmadığı için gaz ve petrol arama konusunda 'zararına' da olsa faaliyetlerini sürdüren kamu şirketleri, Trakya, Doğu Karadeniz ve Suriye sınırında önemli sondaj çalışmaları yapıyor. Trakya'da doğalgaz rezervi, sınırda da petrol konusunda 'sevindirici' haberler gelmeye devam ediyor. Doğu Akdeniz'de petrol araması için gün saydıklarını aktaran aynı yetkili, İran ile yapılan anlaşmaya da dikkat çekerek, "İran'la Pars'ta bulunan 3 sahada doğalgaz çıkarılmasına yönelik anlaşma yaptık. Şimdi buraya hangi mühendisi göndereceğim diye kara kara düşünüyorum." şikâyetinde bulunuyor. Türkiye'de petrol arama ve çıkarmada şimdiye kadar tek kurum olduğu için tecrübeli personel sadece TPAO'da bulunuyor. 3-5 yılda yetiştirdikleri bir mühendisi özel sektörün 'yüksek ücretle' ellerinden aldığından yakınan bir yetkili, kendilerinin ise 'tavan' uygulaması olduğu için maaşlarda herhangi bir düzeltmeye gidemediklerini aktarıyor. Yetkili, "Biz maaşları belirlemede serbest olabilsek bu sıkıntılar belki de hiç yaşanmayacak. Kredi kartı borcu biriken çalışanımız soluğu hemen özel sektörde alıyor. Çünkü rakamlar çok cazip." ifadelerini kullanıyor. Benzer sıkıntılar BOTAŞ'ta da yaşanıyor. Son 3 yılda doğalgazın yaygınlaşması ile birlikte tecrübeli 300'e yakın personelini dağıtım şirketlerine kaptıran şirketin yetkilileri, çalışanlarının özel sektörde 3 katı maaş aldıklarını belirtiyor. Şirket bu yüzden idarî olarak da sıkıntı yaşıyor. BOTAŞ yetkilileri, bu durumu, "15 yıllık bir yöneticimizin maaşı 2 bin dolar. O kadar çok deneyimli personel kaybettik ki daire başkanı atayacak eleman bulmakta zorlanıyoruz." şeklinde ifade ediyor.
'Üniversite bitmeden iş buluyorlar'
İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Satman, Türkiye'de enerji pazarı yeni bir açılım yaşadığı için personel sıkıntısı çekildiğini düşünüyor. Petrol fiyatlarındaki ani artış ve şehirlere doğalgaz dağıtımının yaygınlaşmasının bu sektördeki uzman eleman ihtiyacını katladığını belirten Satman, "Mühendis ihtiyacını karşılamak için piyasada ne var ne yok topluyorlar. TPAO'nun bu ücretlerle mühendisleri elinde tutması zor. Özel statülü veya sözleşmeli mühendislik kurumu oluşturulmalı. Aksi takdirde planladığı işleri yerine getiremez." değerlendirmesinde bulunuyor. Aynı zamanda üniversitenin Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Satman, petrol ve doğalgaz mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrencilerin 3. ve 4. sınıfa geldiklerinde enerji şirketlerinden teklif almaya başladıklarını aktarıyor. (ZAMAN)