Türkiye’nin 5 binden fazla site üstünde çeşitli gerekçeler öne sürerek uyguladığı sansür toplumda daha çok video paylaşım sitesi Youtube sayesinde yankı buluyor. Kendi içinde gerek siyasi gerek ekonomik anlamda birbirinden ilginç evrelere sahip Youtube sansürü en son vergi mükellefi olmayan bir kuruma vergi cezası kesilmesiyle iyice garip bir sürece girdi.
Bütün bu olayların görünen yüzünde Türkiye Cumhuriyeti mahkemesinin verdiği karar doğrultusunda silinmesi istenen videoların Youtube tarafından siteden kaldırılmaması. Bu videoların Türkiye yasalarına göre suç teşkil ettiğini savunan Youtube sadece Türkiye’den izlenmesini engelleme çözümü sunmuş durumda ancak mahkeme tamamen silinme konusunda ısrarlı.
Bu inatlaşmanın sıkıntısını çekense her zamanki gibi intrenet kullanıcısı. Özetle iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda içerik yüzünden dünyanın en büyük video paylaşım sitesi (ve benzer binlercesi) yıllardır erişime kapalı.
Ancak yine istatistikler gösteriyor ki yasaklı Youtube hala Türkiye’de en çok ziyaret edilen siteler sıralamasından ilk 10’dan hiç çıkmıyor. Bu yasakları aşma derdine düşen milyonlarca internet kullanıcısı DNS, proxy, VPN, IP gibi normalde hiç ilgileri olmayan teknolojiler konusunda hatırı sayılır bir birikim kazandı.

Çözüm: Sanal özel ağ
Devlet de kademeyi bir üst seviyeye çıkararak farklı bir engelleme stratejisine gitti. Bu sayede geçtiğimiz haftalarda dünyanın en popüler web hizmeti Google’ın birçok hizmeti kullanılmaz hale geldi. Kullanıcılar artık en çok kullanılan DNS adresi değiştirme yöntemiyle de bu sitelere ulaşamaz hale geldi.
Sansürün uygulanma şekli bilgisayarınızın bağlanmaya adres ile ilişiğinizi kesme üstüne kurulu. Proxy ve VPN gibi ara sistemler bu yapıyı işlemez hale getiren tek garanti çözüm. Geleneksel yapıda bir siteye bağlanmak istediğinizde bilgisayarınız önce DNS sunucularına gidip o sitenin IP adresini öğreniyor. DNS tabanlı sansürde sunucular IP numarasını vermediği için siteye de bağlanamıyorsunuz. Dolayısıyla sansürsüz bir DNS’e geçince bu engel de aşılabiliyor. İkinci kademedeyse DNS sunucusunun size verdiği gerçek IP numarası engelleniyor. Bu durumda DNS değiştirmek de işe yaramıyor. Çünkü asıl adres engellenmiş oluyor.
VPN (Virtual Private Network) sistemindeyse bilgisayarınız bütün internet erişimini uzakta bağlandığı bir bilgisayar üstünden yürütüyor. Böylece sistem sizi sürekli (örneğin yurtdışındaki) bir bilgisayara bağlı sanıyor ancak siz o bilgisayar üstünden aslında bütün internete erişebiliyorsunuz.
VPN hizmetleri genellikle kurumlar tarafından güvenlik amacıyla kullanılıyor. Ancak devlet (kimi zaman da şirket) sansürü ve mahremiyet sebebiyle kişisel alandaki kullanımda da artış söz konusu.
Bu alanda dünyada en çok tercih edilen seçeneklerden biri de AceVPN. Kolay kullanımlı ve güvenilir bu hizmeti ayda 5 dolar karşılığında bütün bilgisayar ve mobil cihazlarınızda kullanabilmek mümkün. Böylece hem sansürden hem de hangi sitelerde dolaştığınızı ne bilgiler alıp verdiğinizi takip eden her türlü uygulamadan kurtulabilirsiniz.