Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) geleneksel kahvaltı toplantılarının bu ayki konuğu Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül oldu. Derneğin kadın girişimcilerle bir araya gelen Sarıgül, Türkiye’de parlamentodaki kadın sayısının fazla olmasının önemli olduğunu dile getirdi. Sarıgül, “Ama o hanımefendiler orada ne yapıyorlar? Acaba biat kültürü, itaat kültürü, genel başkana emret talimatı mı var, yoksa gerçekten kadınlarımızın sesini orada özgürce ve mutlu bir şekilde dile getirebiliyorlar mı? Mesela iktidar partisindeki hanımefendiler 4+4+4 çıktığı zaman ne yapıyorlar ya da okullarda kıyafet serbest olsun dendiği zaman diyebiliyorlar mı ki ‘biz Almanya’yı, Fransa’yı, İngiltere’yi mi ölçü alacağız, yoksa İran’ı, Pakistan’ı ve Afganistan’ı mı ölçü alacağız?” diye konuştu.

“KAGİDER‘den iktidar partisi milletvekili olup parlamentoya giden kadınlar haklıdan yana olsaydı yerel yönetimler yasasıyla ilgili mücadele ederlerdi” diyen Sarıgül, KAGİDER’den giden iktidar partisinin üyeleri demokrasiyi, barışı, özgürlüğü, insan haklarını savunmuş olsalardı, bireyin özgürlüğünü savunmuş olsalardı gece saat 01.00’de Maslak, Ayazağa buradan alınıp Sarıyer’e verilirken onlar ses çıkarabilirdi. Ama ses çıkarmıyorlar. Sınır değişikliği olabilir, olmaz diye bir şey yok ama biz Almanya, Fransa, İsveç’i örnek alıyorsak bunun örnekleri var. Bir yer bir yere geçerse mutlaka ve mutlaka referanduma şartı var. Biz referandum yapmak istediğimiz andan itibaren gece 04.00’da bir emniyet mensubu geliyor ve ‘yasak, sandığı kaldırın’ diyor. Hani ileri demokrasi? İleri demokrasi de sandığı kaldırmak var mı? İktidar partisi parlamentoda hep ‘erken seçim’ diyor, muhalefeti sandıktan kaçmakla da suçluyorlar. Onlardan Şişli’nin sandığından kaçtılar ama yarın İstanbul’un ve Türkiye’nin sandığından kaçamayacaklar” şeklinde konuştu.

Partilerde kadın kotasına yeteri kadar uyulmadığını ifade eden Sarıgül, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir tek siyasi kadınları savundu, bir tek genel başkan savundu ve ilk defa Türkiye tarihinde 1987 yılında yüzde 30 kadın kotasını getiren Erdal İnönü’ydü. Hiç kimse bunu uygulamadı. Ülke nüfusunun yarısı kadınlarımız ama siyasette yeteri kadar yok. Ülkemizde siyaset hep kadınların üzerinden yapılıyor. Mesela ülkede eğitim hakkı tartışılıyor, türban üzerinden tartışılıyor. Her gün birkaç kadın cinayete kurban gidiyor, tecavüze uğruyor. Karşılığında inanılmaz mahkeme kararlarına ne yazık ki tanık oluyoruz. Bu 21. yüzyılda doğru bir şey değil. Yaşamı devam ettirmek için yapılan toplam işlerin yüzde 71’i kadınlarımız tarafından yapılıyor” dedi.

Başkan Mustafa Sarıgül, “TÜSİAD’da çıkan bir kadın sesi bizi gerçekten umutlandırdı ama o hanımefendinin sesini de yarın öbür gün kısacaklar” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin şu anda çok sıkıntılı bir noktaya gittiğini ifade eden Mustafa Sarıgül, “Yurtta barış, dünyada barış savunduğumuz bir olaydır. Ama şu anda ne yurtta barış kaldı, ne de komşularımızla barış kaldı. Türkiye her taraftan sıkıntı içinde. Türkiye’de yıllar önce yapılan devrimler şu anda geriye gidiyor. Günlük ve bireyle olayları bırakalım ve mutlaka demokratik yollarla örgütlenelim. Birlik olup olayları toparlayalım. Çok büyük bir demokratik buluşmanın tam zamanı” ifadelerini kullandı.

Önümüzdeki seçimlerin Türkiye açısından tarihi bir seçim olacağını vurgulayan Sarıgül, “Bu seçimlerde büyük bir demokratik buluşmayla birlikte muhteşem bir başarıya imza atılabilir. Bu başarıya imza atmak bireysel değil, toplumsal olmalı. Bu başarıya imza atamazsak Türkiye dünyada giderek yalnızlaşacak ve Türkiye rotasını Almanya, Fransa, İngiltere’ye çevirmesi gerekirken, Afganistan’a, Pakistan’a, Irak’a, İran’a ve Suriye’ye çevirme noktasında kalıyor. Bu Türkiye için büyük bir sıkıntıdır. Onun için gün birleşme, demokrasi zamanı, gün din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasının zamanı” dedi.

İstanbul’da 40 tane belediye olduğunu belirten Sarıgül, bunlar arasında bir tane bile kadın belediye başkanı olmadığına dikkat çekti. Sarıgül, “İktidar hırçınlaşmaya başladıysa gitme vakitleri gelmiştir. Ama onları gönderecek olan bir baba yiğide ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Konuşmasında, CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı da eleştiren Sarıgül, şunları söyledi:

“Beni Baykal yolcu etti. Beni 4 defa ihraç etti. Allah canını almasın onun. Ben, 20 yıldır genel başkanlık yapan bir başarısı olmayan, 5 tane genel seçim, 4 tane yerel seçime girmiş, başarısı olmayan bir genel başkana karşı demokrasi mücadelesi verdim, başıma gelmeyen kalmadı. Beyefendi 3 defa mahkeme kararıyla dönmeme rağmen, 4 defa beni partiden ihraç etti. Ben ne yaptım? Dedim ki ‘Efendim başarısızsınız, siz koltuğunuzu koruyorsunuz, ben Türkiye’yi koruyacağım, siz koltuğunuza bağlısınız, ben sosyal demokrasi geleneklerine bağlıyım’ dedim. Türkiye’yi dolaştım, 120 ay mücadele verdim, 10 yıl mücadele verdim zalim Baykal’ın zulmünden demokrasiyi kurtaracağız diye. Biraz da dozajı yükselttik. 4 defa mahkeme kararıyla partiden ihraç etti. Peki, benim suçum neydi? Fatmagül’ün suçu neydi? Onun için demokrasi zor bir şey.”

Sarıgül, Şişli’nin sınırlarının değiştirilmesinin tamamen demokrasi ve hukuk dışı bir olay olduğunu savunarak, “O, Sarıgül’ün gücünü kırmak için yapılan bir olaydır. Demokraside öyle bir şey yok. Demokrasi hepimize lazım, demokrasiyi korumamız lazım” dedi.

İktidarda yorgunluk ve enerji düşüklüğü başladığını savunan Sarıgül, “Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir senaryo yazarına bir şey diyemez. Hiçbir demokratik ülkede bunların bir tanesi olmaz. Fransa’da böyle bir konuşma yapın o gün bile her şey değişir” ifadelerini kullandı.

Kadın girişimcilerin, seçimlerle ilgili sorularına da karşılık veren Sarıgül, “İstanbul seçimlerinin sonuçlarını yüzde oranıyla söyleyeceğim, notere götüreceksiniz ve seçim gecesi benim dediğim çıkmış olacak” dedi.

Sarıgül, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday olacak mısınız?” sorusu üzerine de, “İstanbul aday arıyorsa ben yokum. Çünkü kazanırım” cevabını verdi.