Sarıgül, Rusya’nın Sesi Radyosu’na yaptığı açıklamada, çözüm sürecine ilişkin kendisinin 2005 yılında, Batman’da, daha kimse böyle bir süreçten söz etmezken “Güneydoğu’ya savaş uçakları değil, bomba uçakları değil, mutlaka ve mutlaka turist uçakları gelmeli” dediğini kaydetti. Kendisinin sosyal demokrat olduğunu vurgulayan Sarıgül, “Sosyal demokrat bir insan bir kere evrensel barışa inanır. Ben hayatım boyunca barıştan yana oldum. Sadece Türkiye’de değil dünyanın her noktasında silahlar gitmeli ve mutlaka barış gelmeli dedim. Barışın olduğu yerde mutluluk vardır. Ama barışın olması için demokrasinin olması lazım. Türkiye’nin bana göre bugün en büyük sorunu demokrasi sorunudur” değerlendirmesinde bulundu.
-“NE DEMEK 550 MİLLETVEKİLİNİ DE GENEL BAŞKANLAR BELİRLEYECEK”-
“Bir ülkede demokrasi olmazsa barıştan bahsedemezsiniz” ifadesini kullanan Sarıgül, şöyle konuştu:
“Ben Türkiye’de mutlaka Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de, İsviçre’de, İsveç’te, Belçika’da, Norveç’te, İskandinav ülkelerinde hangi demokrasi varsa Türkiye’ye de bu demokrasinin gelmesini arzu ediyorum. Özellikle Türkiye parlamenter sistemin, seçim sisteminin doğru olmadığını görüyorum. Ne demek 550 milletvekilinin 550’sini de genel merkezler ve genel başkanlar belirleyecek. Böyle bir şey yok. Partiye kayıtlı üyeler, dar bölge ve tercihli oy, bir de ben Türkiye milletvekilinin gelmesini arzu ediyorum. 100 milletvekilinin Türkiye milletvekili olması lazım. O 100 milletvekilinin de partilerin aldığı oy oranlarına göre milletvekilleri seçilecek. Türkiye milletvekilliklerini genel merkezler belirlemeli, ama diğer 450 milletvekilininde mutlaka partiye kayıtlı üyeler seçmeli ki demokrasi gelsin. Şöyle bir şey düşünün, bir vatandaş kendi milletvekilini kendi seçemiyorsa Ankara’dan tayinle onun üzerine birisi milletvekili olarak geliyorsa demokrasiden nasıl bahsedebiliriz?”
-“GERÇEK TÜRKİYE’DE MUTSUZLUK VAR”-
Bir soru üzerine “2023’te keşke biz dünyanın en güçlü 5 ekonomisi içinde olsak” ifadesini kullanan Sarıgül, “Ama rakamlarla iki tane Türkiye var. Televizyonlarda gösterilen Türkiye ile gerçek Türkiye biraz farklı! Gerçek Türkiye’de mutsuzluk var. Televizyonlarda bunlar gösterilmiyor. 20 yılda Paris’te yapılan metroya bakın İstanbul’da yapılan metroya bakın. 20 yılda, 20 yıldır AK Parti hem İstanbul’da hem de Türkiye genelinde iktidarda ama Paris’e giden turist sayısı 75 milyon, İstanbul’a gelen turist sayısı 9 milyon. Üstelik İstanbul’a gelen turist şehri yoruyor. Türki Cumhuriyet’lerden, Kafkas’lardan, Orta Doğu’dan ve Balkanlar’dan gelen turistler var. Ama Londra’ya giden turiste baktığınız zaman ekonomik olarak şehre daha büyük bir katma değer katan bir profil var. O nedenle 2023’ü bir kenara bırakırsak, geçen 20 yılda bile arzu edilen noktaya gelemediğimizi görüyorum. Yapılan iyi şeyler yok mu? İyi şeyler var ama büyük rakamlarla çok daha iyileri yapılabilir” dedi.
-“HEPSİNİ BİRLEŞTİRMEMİZ LAZIM”-
Sarıgül, Türkiye Değişim Hareketi’nin tek amacının büyük bir demokratik buluşmayı sağlamak ve iktidar olabilmek olduğunun altını çizdi. Geçtiğimiz yıllarda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyük bir rüzgar aldığını ve o rüzgarın önünü kesmek istemediklerinin altını çizen Sarıgül, “O rüzgarın önünü açtık. Önümüzdeki günlerde de arkadaşlarımızla birlikte oturup konuşacağız. Biz Türkiye’nin büyük bir demokratik buluşmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Yerel seçimlerde büyük bir demokratik buluşmayı sağlayıp, bir başarı elde edip, ondan sonra da genel seçim sürecinde bu demokratik buluşmayı en üst noktaya çıkarmak lazım” şeklinde konuştu.
Sarıgül, “DSP’den de size bir takım çağrılar oldu hatta Yaşar Nuri Öztürk’ün kurucusu olduğu HYP’yle de görüştüğünüz söyleniyordu. Bu iddialar asılsız mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Ben hepsini buluşturmak istiyorum. Bütün ilerde DSP, CHP, TDH hepsini, hepsini birleştirmemiz lazım. Bizim önümüzdeki süreçte çok büyük bir demokratik buluşmayı sağlamamız lazım. Türkiye Değişim Hareketi ve Mustafa Sarıgül hiçbir zaman bölen değil. Ötekisi olmayan bir anlayış bizim için örfüne bağlı, töresine bağlı, geleneklerine bağlı dünya barışına saygı duyan herkesle yolumuza devam edeceğiz.”
-“TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ’Nİ GEÇEBİLECEK ÖLÇÜLERE SAHİP”-
Maalesef Atatürk’ün mirası unutturulmaya çalışıldığını vurgulayan Sarıgül, “Bunu da ben büyük bir üzüntüyle görüyorum. Bundan dolayı çok büyük bir üzüntü duyuyorum. Biz bugün burada özgür bir şekilde konuşabiliyorsak bu özgürlüğümüzü Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz” dedi.
Başka bir soru üzerine de Avrupa Birliği’nin uzun süreçte dağılacağını öne süren Sarıgül, Çünkü AB’nin sahibi yok. Biz AB’ye kendimiz kalben ve gönülden girmeliyiz. Biz AB’ye girmek istiyorsak AB gelip bize şu yasayı çıkarın dememeli. Biz o yasayı onlardan önce çıkarmalıyız. Avrupa Birliği’nin şartları ve koşulları oradaki kanunları biz daha önce çıkarmamamız lazım. Türkiye Avrupa Birliği’ni de geçebilecek ölçülere sahip” diye konuştu. (ANKA)