Hükümetten gelen bu açıklamaya paralel olarak İstanbul'da bir basın açıklaması yapan sendikalar ise 500 bin kişiyle Taksim'de olacaklarını bildirdi.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, "Hükümet olarak artık 1 Mayıs, ölümler, matemler çatışmalar, kamplaşmalarla anılsın istemiyoruz. Emeğin dayanışması, demokrasi kültürünün zirveye çıktığı bir gün olarak kutlansın istiyoruz. Ancak bu bakış 70 milyonun 1 Mayıs'a katılımını sağlar" dedi.
Çelik, "Hükümet olarak önceliğimiz 1 Mayıs'ın nerede kutlanacağından ziyade 1 Mayıs'la ilgili olumsuz imajı silmek ve ortadan kaldırmaktır. Vatandaşların 1 Mayıs'ı mülki amirlerin gösterdiği alanlarda çoşkuyla kutlamalarını diliyoruz.
Yarınki kutlama önümüzdeki yıllardaki kutlamalara örnek teşkil etmelidir" diye konuştu.

Taksim izin istenecek bir alan değil

Faruk Çelik sendikaların yaptıkları 'Taksim'de olacağız' açıklamasını ise şu şekilde değerlendirdi: "Hükümet olarak gayet net bir tavrımız var.  1 Mayıs gerginlik günü olarak anılmaktan çıksın. 1 Mayıs artık tatsızlıklarla değil şölenlerle gündeme gelsin. Daha sonraki açılımlar ilerleyen dönemlerde gündeme gelir" dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Taksim Meydanı’nın İstanbul’da miting alanı, gösteri ve yürüyüş alanı olmadığını belirterek, "Belirlenmiş 4 alan vardır. Oralarda bunlar yapılır. Taksim, bu manada değerlendirilen, bu manada izin istenebilecek veya izin verilebilecek bir alan değildir. O konuda müsamaha gösterilmeyecektir" dedi.

 Tarihi adım attık, gösterilen alanlarda kutlansın


İç İşleri Bakanı Beşit Atalay da 1 Mayıs'la ilgili çok ileri bir adım attıklarını belirterek "Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1 Mayıs'ı emek ve dayanışma günü olarak ilan ettik. Huzur içinde adete şölen havasında kutlansın istiyoruz. Ülkemizde ilk defa 1 Mayıs gerçek kimliğiyle isimlendirilmiştir. Bu çalışanlarımıza, emekçilerimize, insanımıza verdiğimiz önemin bir göstergesi ve özgürlükçü yaklaşımın bir simgesidir" dedi.
Atalay, İstanbulda 4 tane miting alanının belirlendiğini Kadıköy, Çağlayan, Zeytinburnu ve Kurtal meydanının bu amaçla ayrıldığını kaydetti. Atalay, bugüne kadar tüm yasal gösteri ve mitinglerin bu alanlarda yapıldığını belirterek Taksim'in gösteri alanı olamayacağını ifade etti.

Sendikalar 500 bin kişiyle Taksim'de olacağız

Sendikalar ise Ankara'da iki bakanın yaptığı basın toplantısına paralel olarak İstanbul'da bir basın açıklaması yaptı.

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, "500 bin emekçi olarak 1 Mayıs’ı, İstanbul’da Taksim’de ellerimizde
karanfillerle kutlayacağız" dedi. TÜRK-İŞ, DİSK ve KESK ile siyasi partiler, meslek odaları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan "1 Mayıs 2008 Katılımcıları" DİSK Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Katılımcılar adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Görgün, 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlayacaklarını ifade ederek, "Buradan ilan ediyoruz. 500 bin emekçi olarak 1 Mayıs’ı, İstanbul’da Taksim’de ellerimizde karanfillerle kutlayacağız" dedi. Taksim’de "emeğin taleplerini topluma sunacaklarını" belirten Görgün, amaçlarının "gerginlik yaratmak değil, barış ve özgürlük içinde 1 Mayıs’ı kutlamak" olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada, 1 Mayıs 2008 kutlamalarının sorunsuz ve yüzbinlerce emekçinin katılacağı şekilde kutlanması için sendikaların haftalardır çalıştıkları belirtilerek , "1 Mayıs ülkemizde de onlarca yıldır milyonlarca emekçinin katılımıyla kutlanmaktadır. 1 Mayıs'ı emeğin bayramı olarak ilan etmek sadece malumun ilanıdır ve gülünçtür. ILO'ya göre sendikal faaliyettir ve sendikal faaliyetler izne tabi değildir. Çalışanların hak kayıpları her geçen gün artıyor. Kazanılmış haklarımız adım adım ortadan kaldırılıyor. Siyaset aktörleri çözüm bulmak yerine toplumsal gerginliği artırıyor. Uluslararası sendikalar konfederasyonu ve avrupa sendikalar konfederasyonu üyesi Türk-İş ve DİSK olarak emeğin bayramını Taksim'de kutlamak istediğimizi dile getirdik ve hazırlıklarımızı da bu çerçevede yaptık.
Buradan ilan ediyoruz 500 bin emekçi olarak 1 Mayıs'ı İstanbul'da Taksim'de ellerimizde karanfillerle kutlayacağız" dedi.  Buradan iktidarı uyarıyoruz on binlerce emekçinin isteklerini gözardı etmeyin yasakçılık kimseye fayda sağlamaz. Demokrasi herkese lazımdır. Sıkışınca demokrasi demek doğru bir tavır değildir. Ülkemizin gerginliğe değil barışa vu huzura ihtiyacı vardır. Bizler emek örgütleri olarak bunu biliyor ve ona göre davranıyoruz. Bizler barış içinde bayramımızı kutlayacağız ve şölene çevireceğiz " denildi.