Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğüne yönelik bir politika ortak oluşturduğunu biliyoruz. Devletin politikası bu. TC tarihinde bırakın Irak’ı herhangi bir ülkeye giden bakan geri döndürülmemiştir. Dış politikada Türkiye’nin böyle bir tabloyla karşı karşıya bırakılmasını içime sindiremiyorum. Bakan nasıl içine sindiriyor bilemiyorum. Boğaz’da çay kahve içecekmiş. Geçmişle övüneceksiniz. Geçmişe baksınlar bakalım kendi ataları bu duruma düştü mü hiç.
IRAK'A GİDECEĞİM
Irak daveti yeni değil. Daha önce de defalarca davet geldi. Koşullar uygun olmayınca gidemedim. Bağdat’a uçakla gitmeyi ve karayoluyla oradan Türkiye’ye dönmeyi planlıyorum. Kerkük’e, Erbil’e de uğramayı isterim tabii.
ÜLKEMİZDEN YANA TAVIR ALIRIZ
Konu açılır mı bilmiyorum tabi. Ama biz kendi ülkemizin çıkarlarının söz konusu olduğu yerde kendi ülkemizden yana tavır alırız.
TUİK'E GÜVEN DUYMUYORUZ
TÜİK’e verilerle çok sık oynadığı için baştan güven duymadığımızı defalarca söyledik. İşsizlik örneği bunun tipik örneği. Baksanız neredeyse Türkiye’de işsizlik yok diyecekler.Bir kişi bir yerde 15 gün iş buldu mu onu bir yıl boyunca işsizlik listesinden çıkarıyorlar.Enflasyon verisinin 15 dakika önce haber ajanslarına geçmek kabul edilebilir değildir. Sağlıklı çalışan bir demokraside bunu yapan idarenin yöneticileri görevlerinden alınır ya da ayrılır. Ama bizde kuralsızlığı kural haline getirince o yöneticiler oturur. Tıpkı yolsuzluk yapan bakanların koltuğunda daha sağlam oturduğu gibi.
SPK HAKKINDA ŞİKAYETLERİMİZ VARDI
Bizim CHP olarak SPK hakkında şikayetlerimiz vardı. SPK etik değerlerin çok güçlü olması gereken bir kuruldur. Yöneticilerinin şaibeye bulaşmaması temel kuruldur. Bakan büyük olasılıkla ayıramadı. Önüne tek seçenek koydular. Bir yasal düzenlemeyle görevden almak ya da düşürmek gibi. İktidar bir yolsuzluk varsa soruşturmak ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek zorunda. Bütün ekonomi çevreleri hangi gerekçeyle bu operasyonun yapıldığını bilme hakkına sahip.
SKANDAL
Raporların Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelmemesi başlı başına bir skandaldır. Raporlar hangi gerekçeyle gelmedi biliyoruz. Normalde TBMM Başkanı’nın Sayıştay’dan bu raporları istemesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine sunması gerekirdi. Cemil Çiçek görevini yapmamıştır. TBMM’nin denetim işlemini sıfırlamış oluyorsunuz. Bakan gelip anlatacak, birileri el kaldıracak, oylanacak. Neye göre el kaldıracaksınız. Tam bir skandal. Bizim sorduğumuz kadar sizin de sormanız gerekiyor. Halkın bilgi alma hakkını siz temsil ediyorsunuz. Sayıştay raporlarının gelmediği yerde bütçeye hangi gerekçeyle evet oyu verdiniz diye sormanız lazım.
http://www.haberturk.com/gundem/haber/801152-basli-basina-bir-skandal-