Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın form grafiği düşüş gözlenirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün grafiğindeki yükseliş dikkat çekti.
Bugün gazetesi yazarı Ali Atıf Bir TNS Araştırma Şirketi'nin yapmış olduğu "Liderlerin Form Grafiği" anketinin sonuçlarını değerlendirdi.
İşte Ali Atıf Bir'in o yazısı:
TNS Araştırma Şirketi'nin "Liderlerin Form Grafiği" anketinin Nisan 2012 sonuçları geldi.
Biraz anımsatma yapayım. Nisan ayını 4+4+4 eğitim modeli tartışmalarıyla geçirmiştik. Kısmen de Kürt sorunu ve KCK yargılamaları konuşuldu. Basın özgürlüğünü tehdit eden uygulamalar da diğer gündem maddeleriydi.
Sonuçlara baktığımızda Erdoğan mart ayına göre çıkış yakalayamamış görünüyor. 3 puanlık form kaybıyla Şubat 2012 formunun da gerisine gitmiş.
Mayıs ayında kendi yaptıkları anketlerde kısmi form kaybı varsa Erdoğan'ın "kürtaj ve sezaryen" çıkışı için başka neden aramamak lazım.
Söz konusu düşüş çok önemli bir düşüş değil. Bu formdan AK Parti'nin hâlâ seçimdeki oyunu koruduğunu söylemek mümkün.
BIÇAĞIN KEMİĞE DAYANDIĞI NOKTA
Kılıçdaroğlu'nun formunda ise nisan ayında 3 puanlık bir artış var. 4+4+4 sistem değişikliğini istemeyenler kısmen de olsa CHP Başkanı'na olumlu duygular beslemiş olabilirler.
Ne de olsa büyük halk kitlesi çocuklarının deneme tahtasına dönmesinden bıktı. Bu değişiklik de bazıları için bıçağın kemiğe dayandığı nokta haline gelmiş olabilir.
Kılıçdaroğlu açısından önemli nokta Nisan 2012'de Sarıgül'ün eylemlerini onaylayanların oranının tam 5.1 puan artarak %19.3'ten %24.4'e çıkması.
Düşünün Sarıgül bu forma "siyasetsizliğe" mahkum olduğu bir ortamda ulaşıyor. Bir de "siyaset" yapsa demek ki Kılıçdaroğlu'nu sallayacak.
Erdoğan henüz ortada fol ve yumurta olmadığı için Sarıgül konusunda suskunluğunu koruyor. Zaten onu muhatap alması olayı çok başka bir yere götürür.
Bu nedenle bir parti lideri olarak karşısına çıkmadığı sürece de sessiz kalacaktır.
Ama savaş başladığında Sarıgül'ün işinin Erdoğan ya da AK Parti'nin yeni lideri karşısında kolay olmayacağını hepimiz biliyoruz.
Sarıgül, Baykal'a karşı verdiği siyasi mücadelede yaptığı hataları bu kez yapmazsa AK Parti'nin karşısında "cumhuriyetçi demokrat" oyları maksimize edecek tek lider adayıdır.
Bu tahmini yıllardır yapıyorum ve söylüyorum. Dediklerimin bir bir çıkıyor olmasını keyifle izliyorum. İzlemeye de devam edeceğim.
(Eğer Sarıgül 19 Mayıs'ta Şişli sokaklarında yaptığı gibi sadece 'cumhuriyetçi' ihtiyaçları gıdıklayacak işler yaparsa yine sadece CHP'nin oynadığı kum havuzunda oynamaya mahkum olur, onu da belirteyim.)
FARKLI BİR POLİTİKASI YOK
Bahçeli kanadında değişen bir şey yok. Bahçeli 2.8 puanını artırmış görünüyor. MHP oylarında da öyle ahım şahım bir oynama görülmüyor.
Zaten olması için de bir neden yok. MHP farklı bir politika ortaya koyamıyor.
Nisanın önemli sonuçlarından biri BDP lideri Demirtaş'ın formunun tüm zamanların formuna bakıldığında 8.5'le en yükseğe ulaşması.
Demek ki BDP kendini gerçekten PKK'dan soyutlayabilse ya da soyutlayabilen bir Kürt partisi kurulabilse kesinlikle merkez tarafından daha fazla onaylanacak ve Türkiye çözüme daha fazla yaklaşacaktır.
Mayıs ayı sonuçlarını şimdiden merak ediyorum. Uludere ve kürtaj tartışmasının Erdoğan'ın formunu ne kadar etkilediğini görmek gelecekteki Türkiye için önemli ipuçları verecektir.
Açıkçası kendi adıma büyük bir düşüş beklemiyorum. Ama büyük oranda artarsa AK Parti "muhafazakâr özgürlükler" dönemine geçiş yapacak demektir. O ne demek mi? "Özgürlüğün tanımını yeniden yapacak" demek. Sonuçlar gelsin anlatırım...