"Gazetemizde altı yıldan bu yana yazar olarak çalışan, Sn. Sevilay Yükselir ile geçtiğimiz günlerde karşılıklı olarak yollarımızı ayırma kararı almış bulunuyoruz.
Bu süreçte, Sn. Sevilay Yükselir ile kurumumuz arasında, tartışma yaşandığına ve nahoş olaylar meydana geldiğine ilişkin, çeşitli internet sitelerinde yer alan haberler gerçek dışıdır.
Sn. Sevilay Yükselir'e bundan sonraki gazetecilik kariyerinde başarılar diler, bizlerle gerçekleştirdiği çalışmalardan dolayı kendisine teşekkür ederiz.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Sabah Gazetesi Kurumsal İlişkiler Grup Başkanlığı"
İDDİA NEYDİ?
Yeniyon yazarı Kerim Gün, Yükselir'in gidiş süreci hakkında çarpıcı iddialar ortaya attı.
Kerim Gün yazısında; "Kanal yönetimi, dolandırıcılık girişimi ve bunun üzerine tuz biber olan “HDP’ye açık desteği” sonrasında işten kovduğu Sevilay Yükselir’e tazminat vermeye yanaşmayınca kızılca kıyamet kopmuş.
İnsan kaynakları departmanında terör estiren Sevilay Yükselir, açmış ağzını yummuş gözünü. Bir hanıma yakışmayacak şekilde “AĞIR KÜFÜRLER” savuran Yükselir’i sakinleştirmek mümkün olmamış.
Son not olarak, sanırım Sevilay, Halkbanktan aldığı son model jipi uzunca bir tatile çıkacak." ifadelerini kullandı.
İşte Kerim Gün'ün Yeniyon'de yayınlanan o yazısı:
Geçtiğimiz günlerde işinden kovulan Sevilay Yükselir, Sabah-atv’nin insan kaynakları departmanında nasıl bir rezalete imza attığını anlatacağım. Bu bilgileri de, “içeriden bazı dostlarımın” kulağıma fısıldadığını özellikle belirtmek isterim.
Öncelikle Sevilay Yükselir’in “Yandaşlaşma” serüvenine kısaca bir göz atalım.
Bilindiği gibi AKP, 17-25 büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından, “denize düşen yılana sarılır misali” Sevilay Yükselir gibi ‘devşirmelerden’ yardım istedi.
Sevilay Yükselir, derin bağlantıları sayesinde AKP saflarına devşirme kadrosundan dahil olan, ağzı ve kalemi çok ‘laf’ yapan biriydi.
Bir kaç ay öncesine kadar Erdoğan ve AKP’ye demediğini bırakmayan Sevilay, Havuz medyasının zehirli şerbetinden yudumlamaya başlayınca, bir anda AKP’nin en yılmaz savunucusu oluvermişti.
Bu coşkulu savunuculuğun ardında elbette “tamamen duygusal” sebepler yattığını bilmem söylemeye gerek var mı?
“Tamamen duygusal” ifadesini daha önce duymayanlar için, Cem yılmazın 2001’deki Telsim reklamına bakmalarını tavsiye edelim:
Malum! Sevilay Yükselir, yayına çıkaracağı ünlü konuğunun “para istediği”ni kanala iletip, aldığı yüklüce parayı, konuğuna vermek yerine cebe indirmişti. ‘Ünlü’ ve ‘saygın’ konuğun böyle bir para trafiğinden haberinin bile olmaması ortalığı bir anda karıştırmıştı.
Eveet bu girizgahtan sonra gelelim asıl konumuza.
Kanal yönetimi, dolandırıcılık girişimi ve bunun üzerine tuz biber olan “HDP’ye açık desteği” sonrasında işten kovduğu Sevilay Yükselir’e tazminat vermeye yanaşmayınca kızılca kıyamet kopmuş.
İnsan kaynakları departmanında terör estiren Sevilay Yükselir, açmış ağzını yummuş gözünü. Bir hanıma yakışmayacak şekilde “AĞIR KÜFÜRLER” savuran Yükselir’i sakinleştirmek mümkün olmamış.
Eeee kadın haklı. Bunca zamandır akan haram para, bir anda kesilince bünyede bu tür “yan etkiler” görülebiliyor demek ki.
Son not olarak, sanırım Sevilay, Halkbanktan aldığı son model jipi uzunca bir tatile çıkacak.