Ergenekon operasyonu kapsamında 3 gün gözaltında tutulan 'Sisi' lakaplı organizatör Seyhan Soylu, Cumhuriyet Kadınları projesi nedeniyle kendisiyle gurur duyduğunu belirterek, "İyiki de gözaltına alınmışım, serbest bırakılmamız, hakkımızda karalama kampanyası başlatan insanlara önemli bir tokat oldu" dedi. Soylu, karşılıklı hücrelerde kaldıkları Nurseli İdiz'in baygınlık geçirdiğini de belirterek, "Ben bu işlere alışkın olduğum için onu teselli etmeye çalıştım" diye konuştu.
Gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlatan Soylu, Cumhuriyet Kadınları projesi nedeniyle üzerlerine çok gelindiğini belirterek, "Bazı kesimler projenin büyümesinden dolayı rahatsız oldular ve hakkımızda asılsız suçlamalar yaptılar. Ama bu proje toplumun her kesimindeki insanı uzlaştırıcı, barışcıl ve bütünleştirici bir proje olmuştur. İyiki de gözaltına alınmışım. Serbest bırakılmamız, hakkımızda karalama kampanyası başlatan insanlara önemli bir tokat oldu" dedi. Soylu, proje nedeniyle kendisiyle gurur duyduğunu belirterek, "Emniyet teşkilatı tarafından göz altına alınıp projemin ve benim kapsamlı olarak araştırılıp irdelenmesinden dolayı gurur duyuyorum. Bu projeyi izleyen, araştıran emniyet mensupları projenin toplumu bölmek için değil, bütünlüğü için yapıldığını anladıktan sonra 'Helal olsun sizden de bu beklenirdi' dediler" diye konuştu.
Seyhan Soylu, emniyet teşkilatının Avrupa'daki birçok ülkeden daha teknolojik hale geldiğini belirterek, "Modernleşmiş, çıtasını en maksimum düzeye taşımıştır. Emniyet teşkilatımızın vizyon değiştirmesinden dolayı bir Türk vatandaşı olarak gururlandım. Gözaltı süresince emniyetteki görevliler, bizimle eş zamanlı operasyon kapsamında alınan, teğmenler grubu her iki karşıt grubun da aynı kapsamda aynı operasyonda bizi almaları, emniyetin ve savcılığın toplumun her kesimine eşit mesafede duruşunu gösterdi. Medyada yer alan şantaj kasetleri iddialarının neticesi aslında, cumhuriyet tarihinde şehit olmuş ve öncü olmuş kadınlarımızın arşiv görüntülerinden ibaret olduğunu gördüler. Bence Cumhuriyet Kadınları salt, sol görüşlü partilerin değil de, sağ ve solu tüm düşüncelerin merkez üssü haline geldi" açıklamasında bulundu.
Soylu, nezarette kendilerine çok iyi muamelede bulunulduğunu söyledi. Herhangi bir işkence ve kötü davranışa maruz kalmadıklarının altını çizen Soylu, "Bölücü başı bile İmralı'da krallar gibi yaşarken, biz vatanını milletini seven insanlarız. Neden bize kötü davransınlar. Aynı zamanda gözaltına alınan ben ve aynı düşünceyi paylaşan ekip arkadaşlarıma da yapılan suçlamalar asılsız çıkmıştır. Gözaltında olduğum sürece bazı medya kuruluşlarının ve bundan nemalanmak isteyen üçüncü sınıf barbi operasyonlarına dahi adı karışmış, fuhuştan fişlenmiş insanların hakkımda yapmış oldukları mesnetsiz suçlara, avukatlarım aracılığı ile hukuk nezdinde hakkımı arayacağım. Bu arada gözaltında iken 170'e yakın yerli ve yabancı medya kuruluşundan görüşme talebi geldi. Çarpıcı olan El Cezire ve CNN International'dı. Ben de kişisel olarak şöyle bir formül geliştirdim. Türk Silahlı Kuvvetleri, Kızılay ve Polis Teşkilatı'na yapılacak bağış makbuzu tarafıma 0212 234 02 47 nolu faksa Seyhan Soylu ile yapılan röportaj için yapılan bağıdır denildiği taktirde, röportaj yapma kararı aldım" dedi.
Soylu, gözaltına alındıktan sonra Nurseli idiz ile karşılıklı bir hücrede kaldıklarını da belirterek, şunları söyledi: "Nurseli bir ara sinir kırızleri geçirdi ve bayıldı. Kendisine yardım ettim. 'Kafana takma bize bir şey olmayacak. Çünkü bizim hiç bir suçumuz yok' diyerek onu teselli ettim. Ben bu işlere çok alışkınım. Daha önce de bir çok Avrupa ülkesinde gözaltına alındım ve nezaretlerde yattığım için alışkındım. Ben vatanımı miletimi ve cumhuriyeti çok seviyorum. Milliyetçi biriyim. Herkes kendine baksın. Savcı Zekariya Öz, beni tüm konularda sorguladı. Kendisi çok önemli birisi ve iyi donanımlı."(HABER7)