Olay sabahı Ankara'da İsrail elçiliğindeki bariyerlerin kaldırılması misilleme şüphesi yarattı
İsrail-Türkiye gerilimi sürerken önceki gün Türkiye’nin Tel Aviv büyükelçiliğine Nedim İncaz adlı Filistinlinin kolayca girip rehine alma girişiminde bulunması bir dizi soru işareti yarattı. Türk güvenlik görevlilerince bacağından vurularak etkisiz kılınan İncaz’ın geçmişte İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet için muhbirlik yapmasından hareketle olayın bir Şin Bet komplosu olduğu iddiası ortaya atıldı.
Eylemin İsrail’in Ankara Büyükelçiliği önündeki bariyerlerin kaldırılmasına misilleme olup olmadığı şüphesi de dile getiriliyor.
İltica etmek istedi ama...
Yediot Ahronot’a göre, 32 yaşındaki İncaz’ın Ramallah’taki ailesi, kendisiyle ilişkileri kestiklerini, İsrail ile işbirliği yapması dahil tüm eylemlerini kınadıklarını söyledi. Filistinli kaynaklar, İncaz’ın vatana hainlikten yıllardır arandığını, bu yüzden Tel Aviv’e kaçtığını aktardı. Avukatı Avital Horev de, dün hastanede ziyaret ettiği İncaz’la ilgili şu bilgileri verdi: “1990’lar ve 2000’lerin başında Filistinli saldırılarını durdurup pek çok İsrailli asker ve sivilin hayatını kurtardı. Ama koruma istediğinde Şin Bet sorumluluğunu üstlenmedi. 2009’da hırsızlıktan hapse atıldı, bir ay önce bırakılıp Cudea geçiş noktasına götürüldü, ama hayatta kalmak için İsrail’e kaçtı. Batı Şeria’ya iade edilirse idam edilecek. Bu yüzden Türkiye’ye iltica etmek istiyor.”
Filistin Yönetimi’nin (FY) çekirdek örgütü Fetih, İncaz’ın Tel Aviv’de İsrail korumasında yaşayan bir uyuşturucu satıcısı olduğunu söyledi. Türk elçiliğine saldırının İsrail güvenlik mekanizmasının gösterisi olduğu görüşünü aktaran FY, “Filistin ile Türk halkları arasındaki bağ, Şin Bet tarafından planlanıp malum bir işbirlikçi tarafından uygulanan absürd eylemden çok daha derin ve güçlüdür” dedi. Şin Bet sözcüsü “Bizimle hiçbir zaman bağı olmadı. Onun sorunu polisle” diye yalanladı. Akli dengesinin bozuk olduğu söylenen İncaz, benzeri bir eylemi dört yıl önce Britanya elçiliğinde yapıp bir yıl hapis yatmış.
Elçilik eyleminin sabahında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin İsrail Büyükelçiliği’nin bulunduğu sokaktaki bariyerleri kaldırıldığına dikkat çeken bazı kaynaklar, İsrail’in güvenlik zaafiyetine dikkat çekmek için bu eyleme göz yummuş olma ihtimaline dikkat çekti.
‘Güvenlik artırılsın’ talebi
İncaz’ın önceki akşam Türk elçiliğine oyuncuk silah, bıçak ve bir bidon benzinle bir jipin üzerine çıkıp üst kattaki camı kırarak kolayca girebilmesi ve bunun televizyonlar tarafından görüntülenmesi, Ankara’da şaşkınlık ve kaygı yarattı. İsrail’in yabancı temsilcilikleri nasıl koruduğunu sorgulayan Ankara, diplomatik kanallarla dış güvenliğin artırılmasını istedi.
Türk elçiliğinin iltica başvurusunu ciddi bulmayıp İsrail’e teslim ettiği İncaz, mahkemeye ‘İsrail’e ölüm, Filistin Yönetimi’ne Ölüm’ sloganıyla gitti. Muhbir olduğu iddia edilen İncaz, İsrail’e ‘hizmet ettiğini’ doğrulayarak, “Ben Yahudi hayatları kurtardım, şimdi Yahudiler yüzüme bakmıyor. Batı Şeria’ya dönersem de öldürüleceğim. Türkiye’ye sığınmak ve Türk vatandaşı olmak istiyorum” dedi. İncaz ayrıca meczup veya aptal olmadığını söyledi. Avukatının talebi üzerine Batı Şeria’da idam tehlikesi olan İncaz’ın gözaltı süresini bir hafta uzatıldı. (Ynet, afp, ap, Radikal) 19.08.2010