Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,1623
EURO
38,1653
IMKB
9.777,000
ALTIN
2.918,510
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
TALAT'IN AKP DESTEKLİ RUM POLİTİKALARI
TALAT IN AKP DESTEKLİ RUM POLİTİKALARI
 
Annan Planı sürecinde başlayan ve kesintisiz devam eden bu politikaların amacı, Rum Kesimi'nin adım adım kuzeyde yani KKTC topraklarında egemen olmasını sağlamaktır. O da adım adım uygulanmaktadır.
 
30.4.2008 - 05:37

 DOÇ. HASAN ÜNAL

TERCÜMAN'IN evvelki gün manşet yaptığı 'Lokmacı Barikatı' tartışmaları Mehmet Ali Talat'ın nasıl AKP destekli Rum politikalarını uygulamakta olduğunu gösteriyordu. Annan Planı sürecinde başlayan ve kesintisiz devam eden bu politikaların amacı, Rum Kesimi'nin adım adım kuzeyde yani KKTC topraklarında egemen olmasını sağlamaktır. Şu anda KKTC vatandaşı insanların büyükçe bir bölümü Rum Kesimi'nden 'Kıbrıs Cumhuriyeti' pasaportları almışlardır. 'Kıbrıs Cumhuriyeti' adıyla hareket eden Rum Kesimi KKTC'yi tanımadığına ve üstelik de KKTC topraklarını kendisine ait işgal bölgeleri olarak adlandırdığına göre, KKTC vatandaşlarının Rumlardan pasaport almaları sıradan bir olay değildir. KKTC'nin egemenlik iddialarının eritilmesidir.
Annan Planı'nı Türk tarafının büyük çoğunlukla kabul etmesi; buna karşılık Rum tarafının ezici bir ekseriyetle reddetmesi Türk tarafının egemenlik iddialarına zarar vermiştir. Referandumdan bir ay sonra 26 Mayıs günü yayımlanan raporunda BM Genel Sekreter'i Kofi Annan, artık Türk tarafınınn egemenlik iddiasında olmayacağını referandumda 'evet' diyerek ortaya koyduğunu söylemiştir.
O günden itibaren yapılanlar da KKTC'nin egemenlik iddiasını ortadan kaldırmak ve KKTC topraklarını sıradan bir işgal bölgesi haline dönüştürmeye yöneliktir. Bu politikalara da KKTC'de Talat burada da AKP hükümeti destek olmaktadır. Ne AKP hükümeti ne de Talat-Soyer hükümetleri Rum baskısına karşı tavır alabilmekte; tam tersine her ikisi de Papadopoulos'un ısrarları karşısında sürekli olarak geriye adım atmaktadırlar.
AKP hükümeti Türkiye'nmin Kıbrıs'taki çıkarlarını yeterince korumayan bir politika gereği, Ek Protokol'ü KKTC'ye uygulanan ambargolar kaldırıldığı takdirde devreye sokacağını açıkladı. Ancak iki yıllık bir sürenin sonunda bu politikasının salam taktikleriyle devre dışı bırakılmasına razı oldu. Aralık ayının ortalarında her hangi bir karşılık beklemeksizin Türkiye'nin bir liman ve havaalanını Rumlara açmayı taahhüt etti.
Zaten becerebilseydi, Finlandiya önerisi olarak anılan ve Maraş'ın iskana kapalı bölgelerinin BM yoluyla Rumlara devredilmesi; Gazi Mağusa Limanı'nın AB yönetimine verilmesi ve Türk liman ve havaalanlarının Rumlar'a açılması işini KKTC'de post-modern bir darbeyle iktidara getirdiği hükümete yaptıracaktı. Ancak kamuoyundan yükselen tepkiler sonunda geriye adımlar atmak zorunda kalmıştı.
Benzeri geri adımları Talat ve Soyer hükümetleri de attı. Annan Planı'ndan geriye adım atmayacaklarını söylediler; sonra o planın gerisine gideceği açık olan yeni önerileri görüşmeye açık olduklarını ifade ettiler. Yeşil Hat Tüzüğü'nün kuzeydeki uygulaması KKTC'nin egemenliğine zarar verirse kabul etmeyeceklerini açıkladılar. Şimdi kuzeydeki uygulamanın Ticaret Odası vasıtasıyla yapılmasına razı oldular. Oysa devlet olma iddiasındaki hiç bir siyasi otorite kendi egemenliğinin sulandırılmasına izin vermez. AB doğrudan ticaret tüzüğü ile mali yardım konularını birlikte düzenlemezse, bunu kabul etmeyeceklerini söylemişlerdi. Sonra kuzu kuzu kabul ettiler. Üstelik mali yardımın uygulamasının Rumlar eliyle yapılmasını da sineye çektiler. Maraş'ı gizlice Rumlara vermeyi teklif ettiler. Rumlara mülk iadesi ve tazminat ödenmesini bütünlüklü bir çözüme varılmadan yaptılar ki, bu, KKTC'nin yok edilmesinde önemli bir mihenk taşı olarak tarihe geçecektir. Talat hala 'ülkemizi birleştirme' hülyasından dem vuruyor ve bunu da Rumlar'ın Türk tarafını eşit bir ortak olarak görmediklerini açık açık ortaya koydukları bir dönemde yapıyor.
Askersiz Lefkoşa hayali
LokmacI Barikatı meselesi de bu egemenlik sulandırılması konusunun bir parçasıdır. Genelkurmay'ın dün yaptığı açıklamaya göre Lokmacı Geçişi askeri yasak bölgedir ve TSK'nın kontrolündedir. Önce 500 milyar liraya bir köprü yaptırıldı. Geçiş kontrol noktaları yapıldı. Ancak Papadopoulos'un itirazları üzerine şimdi köprü yıktırılıp, kontrol noktalarının ortadan kaldırılmasına çalışılıyor. Papadopoulos, kuzeyiyle güneyiyle bütün adayı kendi toprağı olarak gördüğü için öyle istiyor. Diğer kapılardaki gibi bir devletten ötekine geçişi düzenleyen kuralların burada da olmasını istemiyor. Ayrıca Lefkoşa'nın askersizleştirilmesini de arzu ediyor.
Eder tabii. Çünkü bütün bunların KKTC tabelasını yere indireceğini biliyor. Adım adım ve kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürüyor. Papadopoulos açısından yaptığı her şeyin bir anlamı var. Ama bizimkiler (!) buna neden destek verirler? Anlaşılamayan budur. AKP bunlara neden destek verir? Talat neden?.. Haydi diyelim ki, Talat'ın eskiden beri mücadelesi Türkiye'yi adadan çıkartma üzerine kuruludur ve Talat o politikalardan vazgeçmemiştir. Vazgeçmeyecektir.
Ama AB sürecinin artık iyice sarpa sardığını görmesi gereken AKP neyin karşılığında KKTC'nin egemenliğinin ortadan kaldırılmasına yol açacak böyle bir sürece destek oluyor. Bu saatten sonra AB'ye üye olacaklarını düşünüyorlarsa, ona diyecek lafımız yok; çünkü Türkiye'nin AB'ye alınmayacağı gün gibi ortaya çıkmışken hala bunu düşündüğü iddiasında olmak samimi bir fikir ve politika olamaz. Mesele sadece AB ve Batı desteğiyle iktidarda kalmaksa, o konuyu da iyi değerlendirmelerinin zamanıdır; çünkü, Kıbrıs'ı Türkiye'den koparacak olan bir AB, Türkiye'ye çok daha kolaylıkla 'ananı da al git burdan' diyebilir; çünkü AB'nin şu ana kadar yürüttüğü bu sürecin öncelikli amacı Kıbrıs'tan Türkiye'yi çıkarmaktır. Bizden söylemesi...
tercüman



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ERDOĞAN VE TARTIŞILAN İSİM ÇİÇEK MECLİS'TE YAN YANA

TCK'NIN 301. MADDESİ TBMM GENEL KURULU'NDA

SİGARAYI BIRAKTIRAN AŞI DENENMEYE BAŞLANDI
»  ÇELİK: "TAKSİM'E ANCAK 100-150 KİŞİ GİREBİLİR"
»  BU DA DEVLET İZİNLİ SOYGUN!
»  TARIM BAKANI KENDİNİ SAVUNDU
»  ERDOĞAN, ARTIK ÇİÇEKLE BERABER YÜRÜMEYECEK
»  PİRİNÇ GENSORUSU REDDEDİLDİ
»  TÜRK EĞİTİM-SEN'DEN SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN TEPKİSİ
»  ŞENER: "YENİ BİR SİYASİ OLUŞUM ÇARKI İÇİNDE DEĞİLİM"
»  İŞTE " SEN ONLARI KÜLLAHIMA ANLAT" DİYEN ÇİFTÇİ
»  ALPEREN OCAKLARINDAN SAKARYA SAVUNMASI
»  TÜRBAN GENELGESİ TAVSİYE İMİŞ!
»  BAYKAL GİZEMLİ AKP'LİYE : "HESABINI VERECEKSİN"
»  PKK'YA AĞIR DARBE, 73 SIĞINAK YERLE BİR EDİLDİ
»  IĞDIR'DA MAYINA BASAN ASKER ŞEHİT OLDU
»  GAZETECİ BİLA'YA “KONUŞAN BAKAN" AKP’LİLERİN HEDEFİ
»  O ŞİMDİ ASKER
»  GÜL'DEN 1 MAYIS İÇİN SAĞDUYU ÇAĞRISI
»  DTP'DEN MECLİS BOYKOTU
»  SSK'DA SON GÜN KUYRUĞU
»  KAYIP TRİLYON, KOLTUĞUNDAN ETTİ
»  "YÜCE DİVAN DOSYASI HAZIR"
»  MHP'DE VEKİLLERE, 'KAVGA ETMEYİN' UYARISI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.