İşte Taraf'ın ilgili haberi:
İHTİYATİ HACİZ KARARI ATV-SABAH'I VURDU!
Soruşturma çerçevesinde, Sabah’ın satışı için hükümete yakın işadamlarının 100’er milyon dolar vermesini öngören bir “havuzun” oluşturulduğu iddia edilirken, havuza su koyacak işadamlarının mal varlıklarına ilişkin “ihtiyati haciz” kararı alındı. Karar gecikmeli de olsa uygulandı ancak, işadamları para transferinden korktular. Bu da devir işlemlerinin aksamasına yol açtı. Şimdi devir için yeni formüller aranıyor. Sabah’ın satışında yaşan krizin perde arkası şöyle:
ÇALIK’IN SEVİNCİ KISA SÜRDÜ
Hükümetten gelen tavsiye üzerine, Sabah ve atv’yi yaklaşık dört yıl önce 1.1 milyar dolara satın alan Çalık Grubu, medya sektörüne girdiğine adeta pişman oldu. Bu süre içinde, maddi ve manevi olarak birçok kayba uğrayan Çalık Grubu, hükümet üyelerine sektörden çıkmak istediği her fırsatta dile getirdi. Ancak, bir talipli bulunamadı. Sabah ve atv, bugüne kadar birçok işadamına teklif edildi. Fakat hiç birisi bu teklife onay vermedi. Son olarak, Kalyon Grup koordinatörlüğünde hükümete yakın işadamları tarafından bir havuz oluşturularak, medya şirketinin el değiştirilmesi kararlaştırıldı. Rekabet Kurulu da, hisse devrini onay verdi. Plana göre, devir işlemleri ocak ayı başında tamamlanacak ve yeni grup 20014’ten itibaren medya sektörünün yeni sahibi olacaktı.
İKİNCİ DALGA İŞLERİ BOZDU
Sabah ve atv’nin satış planı, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın yürüttüğü, ikinci yolsuzluk ve rüşvet operasyonu nedeniyle bozuldu. Hükümetin, “direnişi” nedeniyle gerçekleştirilemeyen soruşturma kapsamında yapılan teknik takibe, “Sabah ve atv”nin satışının da takıldığı iddia edildi. Bu süreçte, medya grubunun satışı için, hükümete yakın işadamları tarafından bir havuz oluşturulduğu da iddialar arasında. Savcılık bu tespitler doğrultusunda, hükümete yakın birçok işadamının mal varlıkları üzerinde ihtiyati haciz kararları da aldırdı. Kararlar geç de olsa uygulandı. Operasyonun duyulması üzerine, Sabah ve atv’nin satışına destek veren işadamlarının “geri adım” atmaya başladığı belirtiliyor. Bir anlamda, para transferleri askıya alındı. Bu da hisse devrinin gecikmesine yol açtı. Kulislerde, hükümete yakın işadamlarının, operasyonların ardından Sabah ve atv’nin satışında destek verme konusunda isteksiz davranmaya başladıkları konuşuluyor. Birçok kişinin işadamlarını ikna etmek için adeta mekik dokuduğu öğrenildi. Şimdi satışın yarım kalmaması için formül aranıyor.
“PAMUK ELLER CEBE”
Savcılığın ikinci dalga yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında yaptığı teknik takipte, Sabah’ın satışına yönelik olarak oluşturulan “yardım havuzu”nun da deşifre olduğu iddia edildi. Teknik takipte elde edildiği belirtilen bilgilere göre, Sabah ve atv’nin satışı için son dönemde devletten büyük ihaleler alan işadamlarından destek talep edildi. Ve bunun için bir 550 milyon dolarlık havuz oluşturuldu. Havuza “su koyacak” olan işadamlarının ise, Mehmet Cengiz, Celal Koloğlu, İbrahim Çeçen, Adnan Çebi, Hayrettin Özaltın, Muzaffer Nasıroğlu ve Abdullah Tivnikli’den oluştuğu iddialar arasında yer alıyor. Grubu, Zirve Holding’in devir alacağı, başında ise Ömer Faruk Kalyoncu’nun bulunacağı belirtiliyor. Gerçekleştirilemeyen operasyonun dosyasında, konuyla ilgili olarak çok fazla bilgi ve belgenin bulunduğu da savunuluyor.
Show TV davasında ‘liste’ krizi çıktı
TMSF tarafından, 402 milyon dolar bedelle ihalesiz olarak Ciner Grubu’na satılan Show TV’de işler karıştı. Kanalın küçük ortağı Erol Aksoy, satış işleminin kanunlara aykırı olduğunu öne sürerek, yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Bu tür davalarda, mahkeme “delillerin” incelenmesinin ardından, genelde yürütmenin durdurulmasına ilişkin talep konusunda “red kararı” veriyordu. Ancak mahkeme bu kez, satış işlemini inandırıcı bulmadı. Ve TMSF’nin, Ciner Grubu tarafından üstlenildiğini öne sürdüğü 315 milyon dolarlık borcun listesini istedi. TMSF ise, bugüne kadar mahkemeye söz konusu listeyi sunmadı. Yani, Show TV’nin satış bedeli içinde bulunan borç listesi, mahkemeden de gizlenmiş oldu. Mahkemenin ise, karar için listenin gelmesini beklediği öğrenildi.
“İki gazete yöneticisinin” görevden alınması istendi
HÜKÜMET ile cemaat arasındaki gerginlik, medya sektörünü de etkiledi. Ankara kulislerinde dolaşan bilgilere göre, son dönemde çeşitli kamu kurumları tarafından şirketleri hakkında birçok inceleme başlatılan medya patronundan, iki gazete yöneticisini işten atması istendi. Talep, bir AKP yöneticisinden geldi. AKP’nin kurmayı, doğrudan şu kişileri işten atın demedi. Sadece, “A ve B yöneticilerini işten çıkarırsanız, gerginlik bir ölçüde azalır” ifadesi kullanıldı. Medya patronu ise, nazik bir üslupla, talebi reddetti.