Devlet sırrı değil gizli kredi sırrı
Sabah Grubu’nun, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen Büyük Rüşvet Operasyonu’nda, bakanları adeta görmezden gelip sadece Halkbank’ı savunmaya geçmesi Ankara ve İstanbul’da ekonomi ile bankacılık kulislerini karıştırdı. Dün Halkbank Genel Müdürü’nün gözaltına alınmasını “Devlet sırları paspas oldu” manşetiyle eleştiren Sabah’ın tavrı kulislerde “Halka açık bankada devlet sırrı ne olabilir. Ancak verilen gizli kredilerin sırrıdır” yorumlarına neden oldu.
Bu arada kulislerde, bir süredir konuşulan Sabah-atv için usulsüz kredi verildiği iddiaları da yeniden gündeme geldi. Sabah-atv’nin satışı sırasında Çalık Grubu’na 375 milyon dolar kredi açması nedeniyle eleştirilere hedef olan Halkbank’ın ayrıca 200 milyon dolara yakın gizli bir kredi verdiği ve kredinin teminatlandırılmadığı bankacılar tarafından konuşuluyordu. Kredinin teminatsız olması nedeniyle Çalık Grubu’nun Sabah-atv satış sürecinde de sorun yaşamasına neden olduğu kaydediliyordu.
Kamuoyunda büyük eleştirilere yol açan ve Cumhuriyet tarihinin tek seferde açılan en büyük kredilerinden biri olma özelliğini taşıyan Sabah Grubu kredisinin geri ödemesinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, aynı gruba yine Çalık Grubu’nun bir başka şirketi aracılığıyla finansman sağlandığı öne sürülmüştü.
170 MİLYONLUK GİZLİ KREDİ
Çalık Grubu, Sabah Grubu’nu satın alırken, Halkbank’tan 375 milyon dolarlık kredi kullanmıştı. Aynı şekilde aynı tutarda Vakıfbank’tan da kredi kullanıldı. Ancak sağlanan krediler bununla bitmedi. Sabahatv sürekli zarar edip, Çalık ve Katarlı ortağı tarafından sağlanan sermayesini tükettiği için kredinin geri ödemelerinde zaman zaman sıkıntılar çıktı. Finansal sıkıntıların aşılması için Çalık Grubu’nun bir başka şirketine 170 milyon dolarlık yeni kredi açılarak finansman sağlandı. Yani, zaten yüksek montanlı kredisi bulunan grubun bir başka şirketine usulsüz kredi açılarak, finansman açığı giderildi.
Kulislerde, evindeki ayakkabı kutularında 4.5 milyon dolarla yakalanıp gözaltına alınan Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın durumunun Sabah tarafından devletin en büyük problemi olarak gösterilmesinin asıl nedeninin bu olduğu ifade ediliyor. Büyük Rüşvet Operasyonunu neredeyse sadece Halkbank penceresinden değerlediren, ticarî ve bireysel kredileri kapsayamayan ve karapara trafiğini anlatan bilgileri içeren operasyonu “Sırlar paspas oldu” mantığıyla değerlendiren Sabah’ın gerçek korkusunun bu kredilerin açığa çıkması olduğu vurgulanıyor.
HALKA AÇIK BANKADA NE SIRRI?
Kulislerde tartışılan bir başka konu da, Borsa İstanbul’da halka açık olan ve yabancı sermayenin de ortak olduğu Halkbank’ın ne gibi devlet sırları taşıdığı oldu. Bankacılar, halka açık bankaların BDDK, Maliye ve SPK tarafından denetlendiği tüm bilgilerinin dipnotlu bilançolarına yansıdığını kaydediyor. Bu yüzden HalkBank’ta usulsüz olanlar dışında herhangi bir bankacılık ya da devlet sırrı olamayacağını belirtiyor.