Geçen yıl kuş gribi vakaları görülünce, yurdun her yerinde kümes hayvanları toplanmaya başlandı. Köylülerin tavukları alınıp öldürüldü.
Devlet o zaman bu köylülere tavuklarının parasını ödeyeceğini söyledi. Birçok bölgede de bu tazminatlar verildi.
Bu şekilde tavuklarına el konulan vatandaşlardan biri de Alaattin Durgun. 21 Ocak 2006 tarihinde, Şişli Belediyesi Veteriner Müdürlüğü ekipleri, Alaattin Bey'in İstanbul Ayazağa'daki evine giderek 108 adet tavuk ve 8 adet de hindisini imzaladıkları tutanak karşılığı aldı.
Ekipler tavuk başına 5, hindi başına 20 YTL, toplam 700 YTL ödeneceğini, paranın 1 hafta sonra Şişli Kaymakamlığı'ndan alınabileceğini söyleyip gitti. Hayvanlar ardından diğerleriyle birlikte itlaf edildi.
Alaattin Bey 1 hafta sonra Şişli Kaymakamlığı'nın ve Şişli Belediyesi'nin kapısını aşındırdı ama kimse ilgilenmedi. Parası ödenmedi. Netice alamayınca, bu defa derdini Tarım Bakanlığı ve İstanbul Tarım İl Müdürlüğü'ne birer mektupla anlattı. Bakanlık mektubu 28 Eylül, müdürlük ise 11 Ekim 2006'da imza karşılığı teslim aldı.
Durgun'a birkaç ay sonra Tarım İl Müdürlüğü'nden gelen yazıda şu ifadeler vardı: "Tavuklarınızda ve bölgenizde kuş gribi hastalığı bulunamadığından tazminat ödenmeyecektir..." Şimdi Durgun haklı olarak soruyor: Madem hastalık yoktu, hayvanları boşu boşuna niye öldürdünüz? Madem öldürdünüz niye parasını vermiyorsunuz?...
'İtlaf bölgesi değil'
İstanbul Tarım Müdürlüğü yetkilileri ise Ayazağa'nın kuş gribi itlaf bölgesi olmadığnı, bu yüzden tazminat ödenmediğini belirterek, "Hastalık bölgesi olmadığından biz burada top lama yapmadık. Toplama, vatandaşın isteği ile belediyece yapılmış. Bu durumda tazminat ödenmiyor. Hastalık olsaydı tazminat ödenirdi" dedi.
'Sadece topladık'
Şişli Belediyesi Veteriner Müdürü Hasan Karlık, toplama işinin genelgelerle yapıldığını ve hayvanların Tarım Bakanlığı yetkililerine teslim edildiğini, kendi lerinin para işine karışmadıklarını söyledi.