Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel, Ergenekon davasında verilen cezaların vicdani ve hukuki açıdan bir kez daha değerlendirilmesini istedi.
TGF Genel Başkanı ve İGC Başkanı Atilla Sertel, nahkeme kararlarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
"5 yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan gazeteciler dün görülen karar duruşmasında haklarında delil olmaksızın, ağır cezalara çarptırıldılar. Bu kararı kabul etmek mümkün değil. Gazeteci arkadaşlarımız toplumun vicdanında beraat etmişlerdir ve özgürdürler. Aslolan budur.
Özel Yetkili Mahkemeler ve onları kuran sistem aslında halkımızın yüreğinde, beyninde kara bir karara imza atarken, müebbet hapse kendilerini mahkum etmiştir.
Başlangıcından günümüze ağır, aksak ilerleyen, eksik ve düzmece deliller üzerine kurulan, kişilik bozukluğu olan gizli tanıkların verdikleri hayal ürünü suçlamalarla yürütülen sözde Ergenekon Davası, olması gerektiği gibi 'emredildiği' gibi sonuçlanmıştır. Ve bu dava başladığı yıkık dökük gecekondunun altında kalmıştır. Gazetecilik dışında hiçbir faaliyetleri olmayan başta Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Turhan Özlü, Deniz Yıldırım, Hikmet Çiçek gibi meslektaşlarımız ağır cezalara çarptırılmışlardır.
Bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış İlker Başbuğ başta olmak üzere çok sayıda üst düzey askerin terörist olarak müebbetle yargılandığı bir davadan adil bir karar çıkmayacağı davanın en başından bu yana belliydi. 'Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz' sözünü bu mahkeme sürecinde acı bir şekilde yaşadık."
GAZETECİLİK MAHKUM EDİLDİ
Başkan Sertel, mahkumiyet kararlarının verilmesinin ardından Mustafa Balbay'ın, "Gazetecilik dışında hiç bir faaliyetimiz olmadı" cümlesini anımsatarak, "Bu mahkeme gazetecilik faaliyetlerini yargılamış ve gazeteciliği mahkum etmiştir. Bulunan belgeler de, bilgiler de, yazılan yazılar da atılan başlıklar da, haberler de tamamen gazetecilikle ilgilidir" dedi. Sertel şunları söyledi:
"Bizler ilk günden bu yana her platformda meslektaşlarımıza kefil olduğumuzu dile getirdik, 'yargılanan gazeteciliktir' dedik.
Verilen bu ağır cezalar içerideki arkadaşlarımızı da bizleri de asla yolumuzdan döndüremeyecektir. Başımız dik, vicdanımız rahat mücadeleye devam edeceğiz. Aslolan halkın verdiği hükümdür. Altı yıl önce başlayan Ergenekon Davası sürecinde vicdanlar sustu halk konuştu. Hak etmedikleri cezalara çarptırılan yurtseverler onurlu, başı dik kaldı.
Değerli meslektaşım, üyemiz Mustafa Balbay'ın mahkeme salonunda söylediği gibi 'bu kararın bizim için hükmü yok'. Onlar halkın gönlünde beraat etmiştir ve son sözü Türk Milleti söyleyecektir."