Edinilen bilgiye göre, Kuddusi Okkır'ın ölümüyle ilgili olarak Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca hazırlanan 3 sayfalık rapor, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığına gönderildi.
Raporda, cezaevinde ağır şekilde hastalanan Okkır'ın Tekirdağ F Tipi Cezaevinden sevk edildiği İstanbul'daki hastanelerde tedavisinin yaptırıldığı dönemde, yakınlarının bir kez kendisiyle görüşme talebinde bulunduğu kaydedildi.
Okkır'ın daha sonra eşi Sabriye Okkır tarafından Bayrampaşa Devlet Hastanesi mahkum koğuşunda ziyaret edildiği belirtilen raporda, Okkır'ın aşırı rahatsızlığı nedeniyle karşılıklı görüşmenin gerçekleşemediği ve söz konusu tarihlerde refakatçıya ihtiyaç olduğuna dair Cumhuriyet savcılığına veya ceza infaz kurumlarına yazılı bir belgenin ulaşmadığı vurgulandı.
Raporda, ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve 3 üye hakimin de Okkır'ın oğlu Oytun Okkır tarafından yapılan tahliye talebini reddettikleri hatırlatıldı.
''Bu kişilerin görevlerini doğru ve tarafsız yapamayacakları kanısının uyandırılmasına ilişkin iddiaların incelendiği'' de vurgulanan raporda, incelemede, Okkır'ın bozulan sağlık durumuyla ilgili düzenlenmiş tüm raporların anında soruşturma dosyasına aktarılmadığının görüldüğünü belirtildi.
Okkır'ın tutukluluk durumunun her ay düzenli olarak incelendiği ve yasalarda hastalık halinin tutukluluğun kaldırılması sebebi olarak düzenlenmediği belirtilen raporda, ileri sürülen iddiaların sübuta ermediği kanaatine varıldığından adı geçen ilgililer hakkında soruşturma yapılmasına gerek olmadığı belirtildi.
-DOKTORLARIN İHMALİ OLUP OLMADIĞI İNCELENSİN-
Raporda ayrıca, Okkır'ın cezaevinden sevk edildiği ve tedavisinin yapıldığı 6 hastane ile muayenesinde görev yapan doktorların, ölüme neden olan rahatsızlıkların teşhis ve tedavisinde kasti veya ihmali eylemlerinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, değerlendirmeden sonra, bu kişiler hakkında gerekli inceleme ve soruşturmanın yapılması istemiyle ihbarda bulunulması gerektiği görüşüde yer aldı.