Harbiye'deki İstanbul Radyosu önünde toplanan TRT çalışanları, ellerinde “Yaşasın özerk demokratik TRT mücadelesi”, “TRT'me dokunmayın”, “Akitli sanatçılar haklarını istiyor”, “Sansüre hayır baskıya son” yazılı dövizler taşıdı. Haber-Sen Basın-Yayın Sosyal ve Dış İlişkiler Sekreteri Mehmet Demir, ses aracının elektriğinin TRT İstanbul Bölge Müdürü Abdullah Günday'ın talimatıyla kesildiğini ileri sürerek, bu nedenle Günday ile görüşme yapacaklarını söyledi. Demir ve beraberindekiler, görüşme için TRT binasına girerken, basın mensupları güvenlik görevlileri tarafından içeri alınmadı. Dışarıdaki TRT çalışanları ve sanatçılar ile onlara destek vermek için toplanan grup, Günday aleyhine slogan atarak alkışlı protestoda bulundu. Kısa bir süre sonra binadan çıkan Demir, “Günday'ın toplantıda olduğu gerekçesiyle kendileri ile görüşmediğini” iddia ederek, basın açıklamasını megafon aracılığıyla okudu. Mehmet Demir, bölge müdürünün bu tutumuyla, herkesin huzurunda ”baskı ve sansür uygulamasının yanı sıra TRT'nin nasıl bir zihniyet tarafından da yönetildiğini” gösterdiğini öne sürdü. Demir, yönetimin, “TRT'nin yasalarına ve genel yayın ilkelerine göre değil, kişisel ve siyasal tercihlere göre davrandığını, tüm bu baskılardan sanatçıların da nasibini aldığını” savundu. “Baskı ve sansürün sadece TRT'de değil, tüm medyada bulunduğunu”, TRT çalışanları olarak örgütlü güçlerini kullanarak ”sansüre ve baskıya hayır” dediklerini ifade eden Demir, “TRT yapımcıları programlarını özgürce yapmak istiyor. TRT sanatçıları, sanatlarını özgürce icra etmek istiyor. TRT izleyicisi, her kesimin sesini dil, din, ırk, mezhep, cinsiyet, sınıf ve siyaset farkı gözetilmeksizin o ekranda radyolarda görmek, duymak istiyor. TRT yöneticileri, görevinizi yaparken evrensel yayın ilkelerini, kamu yararını gözetin. Yasa ve yönetmeliklere uyun” diye konuştu.
İŞTE PROTESTOYA NEDEN OLAN SANSÜR ÖRNEKLERİ:
- Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 11 Şubatta Mersin’de derdini anlatan bir çiftçiyi azarlaması TRT haber bültenlerinde yayınlanmadı. Bu sansür TRT Genel Müdür vekili Ali Güney tarafından “haber değeri taşımadığı için yayınlamadık” diye savunuldu.
- Enerji Bakanı Sinop’a yapmayı düşündükleri nükleer santralin Sinop’un turizmine hizmet edeceğini söylerken, dünyaca ünlü nükleer profesörünün “Sinop’a nükleer santral yapılamaz” açıklaması sansürlendi.
- ABD ve koalisyon güçlerinin Irak’ı işgalinin yıldönümünde Barış Panayırı adıyla bir etkinlik düzenledi. Yapımcısı Yeşim Elibol, 16 Mart tarihindeki “Öğle Üzeri” adlı radyo programında “Barış” konusunu işlemek üzere Küresel Barış ve Adalet Koalisyonundan bir kişiyi konuk etmek istedi. Engellenmek istendi ama Elibol içeriği değiştirmedi. Yeşim Elibol’a hakkında yayından 13 gün sonra soruşturma açıldı ve kınama cezası verildi.
- Uğur Mumcu’nun adına bile tahammül edemeyen Radyo Müdür Yardımcısı, TRT FM’de yayınlanan bir program metninden Uğur Mumcu’nun “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” cümlesini üzerini çizerek çıkardı.
- KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul’un davet edildiği bir televizyon programının çekimi iptal edildi.
- DİSK’e bağlı Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen’in yayına çıkması yöneticilerce engellendi.
- İzmir Bergama’da Yortanlı Barajının altında kalacak olan Allianoi antik yerleşimi ile ilgili çekilen belgesel son dakikada akıştan çıkarıldı. Ankara Radyosu yapımcılarınca hazırlanan GÜNDEM programına hükümeti eleştirdikleri için gazetecilerin konuk olarak Çağrılmasına son verildi.
- Başbakanlık’tan yapılan müdahale sonucu Bu Toprağın Sesi programına Dünya Gazetesi Yazarı Ali Ekber Yıldırım telefonla katılması engellendi.