Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman, İzmir’in bir köy okulunda, okul müdürünün aralarında mental geriliği olan öğrencilerin de bulunduğu yaşları 7 ile 11 arasında değişen çocuklara cinsel istismarda bulunduğu için tutuklandığını ancak bir buçuk yıl sonra tahliye edildiğine dikkat çekti. Bir kadın öğretmenin takibiyle açığa çıkan olayın örtbas edilmeye çalışıldığını ancak İzmir Barosu’nun da müdahil olmasıyla hukuki sürecin yeniden başladığını belirten Arman, okul müdürünün çukur kazıp çocukları "Size yaptıklarımı anlatırsanız buraya gömerim" diyerek tehdit ettiğini söyledi.
“Bu ülkede ‘cinsel açlık’ diye bir sorun var. Bu sorun yüzünden yaşanan yüzlerce pislik var” diyen Arman, kurbanın da çocuklar olduğuna dikkat çekti.
Ayşe Arman’ın bugün (15 Haziran 2016) yayımlanan “Yine toplu bir cinsel istismar” başlıklı yazısı şöyle:
İzmir'in bir ilçesine bağlı bir köyde yaşanıyor anlatacağım iğrençlik.
Toplu bir istismar yine.
Bir okul müdürü.
Uzun süre, görev yaptığı okulda çocuklara cinsel istismar uyguluyor...
Düşünün 22 sene!
Küçük yerlerde okul müdürü, siz de takdir edersiniz ki çok muktedir, korkuyorlar, siniyorlar, kendilerine yapılanları kimselere söyleyemiyorlar, çukur kazıyor, “Size yaptıklarımı anlatırsanız buraya gömerim!” diyor.
Zaten cinsel istismara uğrayanlar da 7-8-10 ve 11 yaşında kız çocukları.
Köy okulu ya, hepsi birlikte eğitim görüyor.
O çocuklar büyüyor, yenileri geliyor.
Ve o müdür, uzun yıllar iğrençliklerine devam ediyor.
Kapıyı kilitleyip, küçük kız çocuklarına porno film izletiyor, masaya eğilmelerini istiyor, filmde gördüklerini yapmalarını istiyor, o da arkalarına geçiyor.
Daha ne rezillikler.
Sonra tehdit ediyor: “Kimseye söylemeyeceksiniz, fena yaparım!”
Çocuklar da korkuyor.
İlden, o okula tayin olan öğretmenler var ama nedense hepsi, bir-iki ayda tayin isteyip gidiyor.
Kim bilir, belki de bir gariplik olduğunu seziyorlar ama karışmak istemiyorlar.
Biz öyleyizdir, “Bana dokunmayan yılan bir yaşasın!”
6 çocuk şikâyetçi
Ama işte, son atanan kadın öğretmen o yılana dokunuyor, bir acayiplik olduğunu anlıyor, takip etmeye ve çocuklara sorular sormaya başlıyor.
Çocuklara, “İyi dokunma, kötü dokunma” diye bir şey var diye anlatıyor.
Öğrencilerden biri de ağlayarak, “Bana biri kötü dokundu!” diye çözülüyor.
Gerisi çorap söküğü gibi geliyor.
“Kötü dokunan”ın ve hatta dokunmanın ötesinde şeyler yapanın (mental geriliği olan bir kız var, ona tecavüz ettiği iddia ediliyor) okulun müdürü olduğu anlaşılıyor.
Kadın öğretmen ihbarda bulunuyor.
6 çocuk şikâyetçi oluyor, aileleri de çocuklara sahip çıkıyor.
Olay mahkemeye yansıyor.
Tüm bunlar 4 yıl önce oluyor.
İğrenç müdür, “Ben solcuyum. Zamanında siyasi düşüncelerim yüzünden hapislerde yattım. Ben asla böyle şeyler yapmam! İftira atıyorlar!” diyor.
Bu müdür nerede?
Milli Eğitim önce örtbas etmeye çalışıyor ama bir noktadan sonra yapacak bir şey kalmıyor.
Müdür bir buçuk yıl tutuklu kalıyor.
Tecavüzden değil, tacizden...
Geçtiğimiz günlerde de salıveriliyor...
Bu arada, dava sürecinde kadın öğretmen çok ağır bir trafik kazası geçiriyor, içinde bulunduğu araç 5 takla atıyor, hayatta kalması mucize ve tabii kendi sağlık derdine düşüyor.
Hukuki süreç de inanılmaz yavaş ilerliyor, zaten kadın öğretmen dışında ilgilenen yok, o da rahatsız, dava iyice başıboş kalıyor, mağduriyet yaşamış çocuklar öğretmenleri iyileşince, “Sen gidince, her şey yarım kaldı, bizi bırakma öğretmenim!” diyorlar.
Bunun üzerine kadın öğretmen, BİMER’e ve Aile Bakanlığı’na yazıyor ama cevap alamıyor.
Çünkü biliyorsunuz, bu müdür gibi seri cinsi sapıkları takdirle, başka yerlere atıyorlar, gördük yani bunun örneklerini.
Şimdi nerede bu okul müdür?
Bir yerlerde görev yapmaya devam ediyor mu?
Bu süreçte mahkeme 4 başkan değiştiriyor.
Son olarak Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun ‘Acil Yardım’ hattına başvuruyor öğretmen.
Duruşma 28 Haziran’da
Federasyon da İzmir’deki avukatlardan yardım rica ediyor.
Olay İzmir Barosu’nun kadın hakları toplantısında konuşuluyor, davayı takip için mutabık kalınıyor.
Köye 17 avukat gidiyor, mağdur çocuklarla konuşuyorlar, onların vekaletlerini alıyorlar.
Kadın öğretmenden bu yana, belki de ilk kez yalnız olmadıklarını anlayan çocuklar mutluluklarını dile getiriyor.
28 Haziran’da ilk duruşma var.
Kadın Dernekleri Federasyonu da orada olacak, tüm avukatlar da...
Ben de bu davanın takipçisi olacağım.
Bu müdür gibi, seri sapık olan bir sürü adam var bu ülkede, cinsel açlıkları yüzünden yapmadıkları sapkınlık yok.
Bu ülkede “cinsel açlık” diye bir sorun var.
Bu sorun yüzünden yaşanan yüzlerce pislik var.
Kendilerine kurban olarak seçtikleri de ses çıkaramayacak kadar küçük çocuklar.
Daha da fenası zekâ geriliği olanlar.
Soruyorum size, bu müdürün yaptıklarının bedeli 1.5 yıl mıdır?
Mahkeme, suçu tacize soktuğu için bir buçuk yıl yatarak yırttı bu sapık...
Ama şimdi hakkında tekrar dava açılacak...
Amaç, bu ülkede tacizcilerin, tecavüzcülerin yaptıkları iğrençliklerin yanlarına kâr kalmayacağını öğrenmesi...
Artık kadınlar daha bilinçli...
Susmayacağız, izin vermeyeceğiz...
Siz önümüze ne kadar engel çıkarırsanız çıkarın, biz mücadele etmeye devam edeceğiz!!!