Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,6383
EURO
39,8878
IMKB
10.841,000
ALTIN
3.516,660
 
Hava Durumu ANKARA
11 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
USTA GAZETECİ CÜNEYT ARCAYÜREK, TÜRKİYE'NİN SİYASİ ANALİZİNİ YAPTI
USTA GAZETECİ CÜNEYT ARCAYÜREK, TÜRKİYE NİN SİYASİ ANALİZİNİ YAPTI
 
Usta gazeteci Cüneyt Arcayürek ile Türkiye'nin içinde bulundugu durumun siyasi analizini yaptı. Arcayürek, AB'nin türkiye'yi 2030'dan önce üyeliğe almayacağı görüşünü savundu.
 
20.10.2005 - 00:08

"Bizim Avrupa" dergisine konuşan Arcayürek'in açıklamaları şöyle:

-3 Ekim’de görüsmelere basladik. "Bu on sene sürer," dediler, on bese çikti, dün de Avusturya Basbakan'i yirmiye çikarmis.

 Sizce Avrupa Türkiye için çok gerekli mi?
Tanzimat’tan beri Türkiye’nin bir tutkusu var: Avrupali olmak. Avrupa’ya üye oldugumuz zaman issizlik ortadan kalkacak, belki kansere bile çare bulunacak gibi algiliyoruz, ama hiçbir sey olmayacak. AB ile müzakereler 3 Ekim’de baslayacak, ama vizeyi bile kaldirmak istemiyorlar. Çünkü bir Türk korkulari var, “vizeleri kaldirip üye yaparsak, Türklerden bes, on milyon akin olacak” diye sikayetçi görünüyorlar. Türkiye’yi, Avrupa’daki hükümetlerin bazilari istemiyor, bazilari ister gibi gözüküyor, burada bir ikilem var, halki istemiyor, ama politika olarak Türkiye’yi gerekli görüyor. ‘Güvenligimiz için lazim, Orta Asya’ya dogru açilista olmalidir,’ gibi nedenleri var. Bu çeliskili bir durum. Müzakereler üçünde basliyor ama ne zaman bitecegi belli degil. Bizimkiler gürültü ediyorlar “Chirac, Türkiye’nin Kibris’i tanimasinin sart olmadigini söyledi bana” diye. Ama kulagina söyledi, simdi tam aksini söylüyor. Sen politika yapiyorsun, o yapmiyor mu? Bizim hükümetin satabilecegi tek mal, 3 Ekim’de görüsmelere basladik. Bu on sene sürer dediler, on bese çikti, dün de Avusturya Basbakan'i yirmiye çikarmis.

Bana göre 2030’dan önce bir sey olmayacak, mümkün oldugu kadar Türkiye’yi disarida tutmaya çalisiyorlar. “Imtiyazli üyelik verelim, nelere ihtiyacin varsa yardimci olalim, ama sen tam üye olma, istedigimiz zaman tokat atip seni disarida birakalim” gibi egilimleri var. Hakli olduklari baska bir sey daha var, 70 milyon nüfuslu bir ülke, üye olunca Avrupa Parlamentosu’nda ikinci ülke. Türklerin gelip Avrupa Parlamentosu’nda en büyük grup olmasini ister mi? Is vaziyeti, halkin tedirginligi o. Müslümanlik bahane. Müslümanlik etkili ama, adamlarin kendi dertleri var. Türkiye’yi istememelerinde her türlü etken mevcut. Ama isteyenler bence tamamen Türkiye’nin jeopolitik konumundan dolayi istiyor. Ileride AB’nin yayilmalara karsi nasil tedbir alacagina dair kaygilarina yönelik. Kibris’i tanimadigimiza iliskin bir deklarasyon yayinlamistik, buna cevap veriyorlarmis. Bizimkiler çok memnun. Çünkü karsi deklarasyonda “Kibris’i tani” denmeyecekmis. Ama AB “bu AB yirmi bes üyeden kuruludur, bunlardan biri Kibris Cumhuriyeti’dir, sen müzakerelere basliyorsun ama bizim üyemiz Kibris Cumhuriyeti senin karsinda” diyor, “tanima yok ama limanlari açiver,”.

Kibris Cumhuriyeti, dünyada deniz filosu olarak ikinci. Bogazlardan petrol tasimayi istiyorlar. Türk limanlarinda yazlayacak, gidecek, gelecek. Kibris Cumhuriyeti’nin oturdugu yerden kâri yilda 4 milyar dolar olacak. Sen ne kazaniyorsun. Kibris’i taniyinca KKTC’ni silip atmis olmuyorsun, ama oraya her yil yine 500 ila 700 milyon dolar para göndereceksin.


Türkiye 2. Dünya Savasi’ndan beri Avrupa’ya yöneliyor. Niçin Avrupa’ya empoze olamiyor?
Adamlar seni senden iyi bildikleri için... Bunun Türkiye’ye yararlarinin ne olacagini Türk halkina anlatan var mi! Issizlik azalacak mi, hayir, tam üye oldugun zaman Almanya’dan isçi gelebilir buraya. Kalifiye isçidir, bizimki hemen ona atlar. Tanzimat’tan beri Osmanli hep geride durmus. Din faktörü, yasam faktörü. Silahta da, kültürde de mesafe almis, sen hep yerinde saymisin. Simdi yetismek için bir Avrupalilik çabasi baslamis, “oradan alalim yetiselim” diye. Herhalde onlar bir yerde duracaklar, bizim yetismemizi bekleyecekler!

Türk siyasetini çok yakindan taniyorsunuz. 1950’den sonraki süreçlerden simdi bulundugumuz noktaya nasil geldik?
Demokrasi, kagitta yazilanlari alip koydun falan, kolaylikla olmuyor. Bu bir kültür, egitim, yetisme meselesi. Türk toplumu, hep bir adama ihtiyaç duymus ve onun sopasina. Böyle yasamis. Mustafa Kemal diye asrinin yegâne yetistirdigi bir adam gelmis, hepsini yikip, bir Cumhuriyet kurmus. Iki defada denedi demokrasiye geçisi, olmadi. Sonra geçmek zorunda kaldi Türkiye. “Sen demokrasiye geçmezsen, Birlesmis Milletler’e falan seni üye yapmayiz” dendi.

Ikincisi de Inönü, çift parti dönemine geçti. Ama din faktörünün siyasette etkisi 50’de baslamistir. Ve bu asama asama son yillara kadar gelisti. “Imam Hatip kurslarini Atatürk de istiyordu.” Tabii istiyordu, “bes on tane yapalim, adam gibi imam yetistirelim,” diye istiyordu. Sen onu biraktin, “bu bizim arka bahçemizdir” demeye kadar getirdin, simdi, çikamiyorsun isin içinden. Avrupali olmak kolay degil, demokrasiyi sindirmek de kolay bir sey degil.

Türk ordusunun bir özelligi var. Türk ordusu lâikligi, demokrasiyi destekliyor, özel bir yeri var. Mesela toplumda ordu seviliyor. Bu özelligi nasil açiklayabilirsiniz?
Türkiye’de ordu her zaman büyük bir etken olmustur. Yeniçeri dedigin, Osmanli ordusu, isyan edip, padisah indiriyor. Bizde de darbe yapiyorsun. Atatürk’ün ordusu elbette lâik cumhuriyete dogru dönüyor. Ayrica akla yakin seyi savunuyor, “Laik olacak, sosyal devlet olacak” diyor. Bugünkü iktidar partileri lâiklige karsi çikabiliyorlar mi? Lâikligi savunuyor gözüküyorlar. Çünkü Avrupa’da lâikligi savunmadigin zaman, seni kapinin önüne koyarlar, “sen dinci devletsin” diye. Atatürk’e karsi bir sey diyebiliyorlar mi? Hayir. Bunlar ne söylerse söylesin, bu Türk milleti isterse Atatürk’ü inkar etsin, dünya kabul etmis adami. Atatürk’ün 1920’lerde söyledigi, 2030’larda hâlâ geçerli. Atatürk’ü inkar etmeleri, lâik devletten vazgeçmeleri mümkün degildir.

Bazilari, sizin düsüncenizde olan kisileri anti-demokratik buluyorlar.
Bana zorla, “AB ne dayatirsa dayatsin, kabul edeceksin!” dersen, fasist olmuyor musun? Ben, “önce Türkiye’nin yararlarini koruyalim, uygunsa bir takim seylere evet diyelim” diyorum. Ama bu hükümet ve bu ülkenin bir takim budala yazarlari, “Avrupa’ya dokunmayin, söz söylemeyin” diyor. Geçenlerde bu hükümet ilân etti, Türkiye 9.9 kalkindi. Avrupa’dan kaç paralik yardim aldi? Yardim almadi, kendi gücüyle, olanaklariyla bir yere kadar getirdi. Sonra Atatürk almis 13 milyon nüfus, tren yok, yol yok, ve bugün Türkiye bir sürü bati ülkesiyle, bir çok konuda yarisacak kadar ileride. Bunlari AB mi geldi, yapti! Hayir, Türkiye’nin kendi yaratma gücüyle ulastigi bir sonuç.

Türkiye bütün bunlari Avrupasiz yaptiysa, neden bundan sonra onsuz devam etmiyor? AB’nin kültür akimlarindan ben yararlaniyorsam olsun, fakat adamin dayatmalarini kabul etmek niye. Bugün Kibris’i aldi götürüyor, yarin Ege’yi götürecek, Yunanlilar bunu çerçeve anlasmasina koyacaksin diyor. Sonra Güneydogu gelecek, simdiden basladi. Bütün bunlara ben niçin evet diyecegim.

Avrupa Projesi böyle devam ederse, bu Türkiye’nin parçalanmasina neden olabilir mi?
Tabii ki. Iste Güneydogu bizden koptu, on bes senedir söyledigim seydir bu.

Türkiye Amerika iliskileri nasil?
Amerika büyük dostumuz, müttefikimiz! Türk politikasina söyle bir bakarsaniz, AB’de sikisti mi, Amerikali görünüyor, AB’de rahatladi mi, Amerika’ya karsi geri adim. Amerika’ya karsi görünemezsin.

Ama Irak Savasi’nda yapti.
Hükümet daha anlasma olmadan, Iskenderun civarinda gemilerini getirip, bekletti. Güneydogu’da toprak kiraladilar. Orada tezkere geçtigi anda buraya 50, 100 bin askerini yigacakti. Böyle bir sey kabul edilebilir mi? Girdigi topraktan da çikmazdi. Hükümet bunlara izin verdi. Ama mecliste nasil olduysa geçmedi. Ben hâlâ hayret ediyorum, ama, tabii CHP’nin büyük çabasi vardi. Ve AKP’nin basinda olanlar bunu reddetti. Amerika, Türkiye kendi ulusal yararlarina paralel hareket ettigi sürece, Türkiye’nin dostudur. Buna karsi çikar gibi oldun mu, derhal sana karsi vaziyet alir. Kibris konusunda da öyle oldu. Simdi Kibris konusunda isi zaten rayina oturtmuslar.

Peki Türkiye’nin müttefigi kim olabilir?
Kendi olur. Bir, siyaseten saglam duracaksin, ki bunlarla mümkün degil. Iki, ekonomini düzelteceksin. Güçlü devlet oldugun zaman bu is biter. Türkiye demokratik gelismesini bunlari söylemeden yapmaya devam edip ekonomisini düzeltse, onlar Türkiye’nin pesinde kosarlar, üye yapalim diye. Bir sürü açik var, bunlari kullanarak ödünler aliyorlar.

Peki Ortadogu ile ilgili ne düsünüyorsunuz?
Tek sözün yok, Irak’ta olup bitene. Yukarida bir devlet kuruluyor, asagida bir Sii devleti kuruluyor. Kirmizi çizgilerin vardi, Kerkük gibi. Hiçbiri yok. Sen orada PKK’yi temizleyecegini Amerika’ya kabul ettiremiyorsun, oradaki Kürtlere hiç ettiremezsin. Irak politikan iflas etmis, hangi Ortadogu. Ortadogu’da tek güvendigin sey ordu.

Türkiye, söylediginiz gibi “devlet oldugunu kendi içine sindirip dünyaya kabul ettirebilecek” mi?
Hayir, illaki birisinin himayesinde gözükmek istiyor. Amerika, sikisti mi ona gidiyor. AB’ye sikistin mi gidemezsin, çok çesitli cereyanlar var, seni içine sindirmek istemiyor. 1963’de “bu anlasmayi bir imzalayalim, seni üye yapacagiz” dendi,o zaman ihtiyaçlari vardi, Avrupa bes tane ülkecik, ne olacagi belli olmayan bir topluluktu. Simdi büyümüs.

Cumhuriyet Gazetesi’nin tirajinin yükselmesine bir yorumunuz olabilir mi?
Çünkü dogrulari yazmaya çalisan tek gazete. Bizim gazetenin her seyi dogru yaptigini iddia etmiyoruz ama, en azindan dogru yazmaya çalisiyoruz. Verdigimiz haberler dogru. Öbürlerinin hepsi iktidara masa, iktidari yaliyor. Bizde patron yok. Patron biziz.

Röportaj: Mireille Sadège, Bilge Demirkazan
Bu röportaj "Aujourd'hui la Turquie" ve "Bizimavrupa" Gazeteleri için yapildı...


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


TRT GENEL MÜDÜR MÜŞAVİRİ SERBEST BIRAKILDI

GUARDİAN'IN MUHABİRİ BAĞDAT'TA KAÇIRILDI

SABAH ANKARA'DA KARIŞIKLIK
»  BASIN ARACINDA TERÖRİST NAKLİYESİ!!!
»  TRT GENEL MÜDÜR MÜŞAVİRİ YOLSUZLUK'TAN GÖZALTINA ALINDI!!
»  STAR TV BİLMECESİ!
»  GAZETECİYİ KELEPÇELEYEN POLİS GÖREVDEN ALINDI
»  BAŞBAKANLIK BASIN MERKEZİNDEKİLER TEK TEK TUTUKLANIYOR
»  "CANWEST’İN STAR’I ALMAMASI SÜPRİZ OLDU"
»  FİFA'DAN BASINA KISITLAMA!
»  CUMHURİYET "iŞKENCEYE BERAAT" CEZASI VERECEK
»  BAŞBAKAN'LIK MUHABİRLERİNE 'AKREDİTASYON KRİTERİ' TEPKİSİ
»  STAR GAZETESİ'NE ALMANYA'DAN MÜŞTERİ VAR
»  MERSİN'DE GAZETECİLERE SALDIRI İÇİN ÖNLEM!
»  ILICAK, REKLAM İÇİN ŞANTAJ MI YAPTI?
»  RTÜK, STAR TV İHALESİNİ İNCELEMEYE ALDI
»  MHP KENDİ TELEVİZYONUNU KURUYOR ADI DA 9 IŞIK
»  GAZETECİLERİ TAŞIYAN OTOBÜS TAKLA ATTI
»  CUMHURİYET GAZETESİ CAĞALOĞLU'NDAN TAŞINIYOR...
»  MEHMET ALİ BİRAND'IN HAPSE GİRMESİNİ ÖNLEYEN GİZLİ EL
»  WASİNGTON TİMES GAZETESİ'NDE TÜRKİYE'Yİ KARALAYICI MAKALE
»  EKRANLARA PSİKOLOJİK AYAR... ÇOCUKLAR YATAĞA, KURTLAR VADİSİ EKRANA!
»  VEDAT YENERER’İN YENİ KİTABI “ÇEÇENLER” PİYASADA
»  BAŞBAKANLIK'TA BASINA KISITLAMA MECLİS GÜNDEMİNDE
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.