Medyaspot( Ankara)
CHP’li Umut Oran, Sözcü Gazetesi Başyazarı Rahmi Turan’ın bir CHP’linin Saray’da AKP Genel Başkanı ile gizli bir görüşme yaptığını yazması ve bu ismi açıklamaması üzerine başlayan tartışmalara dair kapsamlı bir yazılı açıklama yaptı. Konunun magazinleştirilmeyecek kadar ciddi olduğunu vurgulayan CHP’li Umut Oran, “Saray’ı, sadece 9 Kasım 2019’da değil, herhangi bir tarihte gizlice ziyaret eden herhangi bir CHP’li varsa derhal istifa etmelidir. CHP Üst Yönetimi, hemen soruşturma açmalı ve ucu nereye ve kime varırsa varsın “Saray’a gideni” ortaya çıkarmalı ve partiden “ihraç” etmelidir. Gerçeklerin “tartışmasız olarak açığa çıkması için de tüm elektronik kayıtları, hiçbir işleme tabi tutmadan” gazetecilerin ilgisine sunmalıdır” önerilerinde bulundu.
Umut Oran açıklamasında şunları kaydetti:
Ciddiyetsizlik, Sistemi Ayaklar Altına Alıyor
Türkiye Cumhuriyeti’ni aralıksız olarak 17 yıldır yöneten AKP iktidarının devletimize ve milletimize verdiği zararlar neredeyse sonsuzdur. Ancak her alanda egemen kılınan “ciddiyetsizlik” tüm zararların derinleşmesine ve değer sisteminin ayaklar altına alınmasına da sebep olmaktadır.
Konu, Troller Arası Geyik Haline Getirilemez
Son günlerde bir magazin konusu haline getirilmeye çalışılan “CHP’li bir ismin Saray ziyareti” iddiaları da bağlamından çıkarılarak “troller arası geyik muhabbeti” noktasına taşınmak istenmektedir. Oysa hayat da siyaset de ciddi işlerdir. Milletin temsilcisi olduğunu iddia eden her bir siyasetçi, konumunun ve unvanının ağırlığına uygun olarak davranmalı, gündeme gelen meseleleri de büyük bir ciddiyetle ele almalıdır.
Genel Başkan Olabilecek CHP’li Saray’dan İcazet Almaz!
Öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün hassasiyetlerini çok iyi bilen bir parti neferi olarak elbette ki CHP’de “Genel Başkanlık” iddiası ortaya koyabilecek kadar “parti tabanında etkisi” olduğu/olabileceği varsayılan birinin “Saray’dan icazet alma ihtiyacı” duyacağını düşünemem. Zira böyle bir olasılığı kabul etmek demek, CHP’nin mahalle örgütünden Genel Merkezine kadar “manipülasyona” açık bir yapı olduğunu kabul etmek anlamına gelecektir. Oysa biz Cumhuriyet Halk Partililer için CHP= Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin “ilelebet payidar kalması” için mücadele eden “özgür bireylerin” partisidir. CHP’de “aklını, iradesini, değil rakip partinin Genel Başkanına, kendi partimizin Genel Başkanına bile teslim edecek” tek bir üyenin dahi olduğuna inanmamız mümkün değildir.
Rahmi Turan, O CHP’linin Ortaya Çıkarılmasını Sağlamalıdır
Ancak, ortaya atılan iddia sıradan bir gazetenin, sıradan bir köşe yazarı tarafından dile getirilmemiştir. İddianın sahibi, mesleğinde yarım yüzyılı tamamlamış bir duayendir ve köşe yazdığı gazete de iktidarın her türlü baskısına göğüs germiş Sözcü’dür. O halde, meseleyi “kötü gazetecilik ya da iddiaları teyit etmeme” noktasından ele alma imkânı yoktur. Yani Sayın Turan sadece bir iddiayı değil aynı zamanda tüm gazetecilik itibarını da ortaya koymuştur ve ikinci yazısıyla da “haberinin arkasında” durmuştur. Öyleyse artık bu iddianın takipçisi olmak ve Saray’dan icazetle siyaset yapan CHP’linin ortaya çıkarılmasını sağlamak kendisinin “gazetecilik” görevidir. Aynı şekilde Sözcü Gazetesi de sonuna kadar bu iddianın peşine düşmeli ve Türk basınının “Amiral Gemisi” olduğunu ispatlamalıdır.