Yurt gazetesinin haberine göre Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, piyasada para olmadığını ve borçla yaşandığını belirterek, ''Vatandaş harcamalarda kredi kartına yüklenmiş durumda. Son bir haftada kredi kartı 370 milyon lira, tüketici kredisi 1,5 milyar lira artarak vatandaşın bankalara olan toplam borcu 245 milyar liraya dayandı'' dedi.
Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle dar gelirli vatandaşların borç içinde yaşadığını ve piyasalarda paranın dönmediğini kaydetti. İnsanların maaşını aldığı gün özellikle kart borcuna ve banka kredisine yatırdığını, sonra da cepleri boş olarak gezdiğini iddia eden Palandöken, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Vatandaş harcamalarda kredi kartına yüklenmiş durumda. Son bir haftada kredi kartı borcu 370 milyon lira, tüketici kredisi 1,5 milyar lira artarak vatandaşın bankalara olan toplam borcu 245 milyar liraya dayandı. Kartla harcamalarda yaşanan artış aynı zamanda borcunu ödeyemeyen vatandaşımızın sayısını da artırdı. Kara listeye girenlerin sayısı 2012 yılının Ekim ayına kadar 600 bin ve toplamda 2,3 milyon vatandaşımızın da icra takibiyle karşı karşıyadır. Aileleri ile birlikte düşündüğümüzde etkilenen sayı 10 milyona dayanmaktadır. Bankaların bu duruma son verip elini taşın altına koymalarını bekliyoruz. Vatandaşı bu faiz ve masraf batağından çıkarmalılar.''
KARTINIZI KAZANCINIZ KADAR KULLANIN
Tüketici Dernekleri Federasyonu da, son yıllarda kredi kartı kullanımının artması sebebiyle tüketicileri uyardı. Kullanıcıların kazancı kadar kredi kartı limitini kullanmasını isteyen TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, “Limitinizi aşarak duvara toslamayın” dedi.
Türkiye’deki 50 milyona yakın kredi kartı kullanıcısına seslenen TÜDEF, bankaların kredi kampanyalarına karşı tüketicileri ‘uyanık’ olmayı davet etti. Bazı bankaların ‘kredi kartı borcunuzu krediyle ödeyin’ şeklindeki kampanyalarını değerlendiren TÜDEF Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, “Bankaların faiz oranları ve masraflar kredi kartının faizinden daha uygunsa tabi ki tüketiciye ‘bunu alın’ deriz. Aldığı kredi kartı verdiği masraflarıyla aynı şekilde denk geliyorsa uygun olur. Burada tüketicilerin dikkat etmesi gereken konu kredilerin kendileri için ne faydası olduğudur. Ödemelerde ne türlü indirimlerin olduğu kolaylıklarla sağlandığını iyi öğrenmeliler. İnce eleyip sık dokumamalılar” dedi.
“KAZANCINIZ KADAR KREDİ ÇEKİN”
Bir borcu diğer borçla öderken buradaki uzun vadede tüketicinin ne çıkarı olduğunu iyi anlaması gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Ödeme planında kendisine kolaylık getirip getirmediğini iyi öğrenmeli. Aksi takdirde kaş yapayım derken göz çıkartmamalı. Kredi kartı olanlar parasıyla alışveriş yapsın. Olmayan parayla kredi kartını kullanmak bütçeyi zorlar. Rastgele kredi kartını kullanmamalı. İhtiyaçlarını almalı. Var olan parasına göre alışveriş yapmalı. Bazı bankalar cazip tekliflerle kredi almaya yönlendirmesine rağmen ‘yarın kriz olursa’ diye davranmalı. Uzun soluklu borçlanmaları bu açıdan değerlendirmeli” diye konuştu.
17 Haziran 2011'den itibaren geçerli olmak üzere 5 bin TL ve üzeri limitli kredi kartlarında asgari ödeme tutarının yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkarıldığını hatırlatan Yılmaz, yeni kredi kartlarında ise bu tutarın yüzde 40 olarak belirlendiğini vurguladı. “Aynı düzenleme kapsamında bir yıl içinde en fazla 3 kez dönem borcunun yüzde 50'sine kadar ödeme yapılan kredi kartlarının limitleri dönem borcunun tamamının ödenmesine kadar arttırılmayacak” diyen Yılmaz, “Asgari limit üzerinden değil tam taksitlerini ödeyecek gibi tüketiciler borçlanmalı. Asgari ödemeye kimse güvenmemeli. Onu da en fazla 3 kere yapabilir. Onun dışında duvara toslar. Taksitli bir alışverişe girdiği zaman o taksitinin tamamını ödeyip ödeyemeyeceğine karar vermeli. Yeni düzenleme ile bu durumda kalan tüketicilerin kredi kartları da nakit kullanımına kapatıldı” şeklinde konuştu.