Gülümhan GÜLTEN / VATAN
Gelen tepkiler üzerine birçok kez rafa kaldırılan ‘Kıdem tazminatlarının fona devredilmesi’ operasyonunda bir kez daha düğmeye basıldı. Geçen hafta itibarıyla İstihdam Stratejisi yeniden işçi örgütlerinin önüne kondu ve görüş istendi. Türk-İş genel grev nedeni sayacağı uygulama ile ilgili kesinlikle görüş bildirmeyeceğini açıkladı.61. Hükümet programında yer alan, ancak gelen tepkiler üzerine Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in ‘Henüz gündemimizde yok’ dediği Kıdem Tazminatı Fonu, beklendiği gibi bir kez daha masaya geldi. Geçtiğimiz hafta yapılan Üçlü Danışma Kurulu toplantısında Bakanlık, kıdem tazminatı uygulamasının kaldırılması ve yerine Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasını da içeren Ulusal İstihdam Stratejisi’ni, Türk-İş ve Hak-İş’in önüne koydu. Bakanlık, konfederasyonlardan 23 Şubat’a kadar konuyla ilgili görüş oluşturmasını ve bakanlığa sunmasını istedi. Kıdem tazminatı uygulamasının değiştirilerek, fona dönüştürülmesi de dahil mevcut sistemi bozmaya dönük her türlü girişimi genel grev nedeni sayacağını açıklayan konfederasyonların nasıl bir tavır alacağı merak ediliyor. Türk-İş, kıdem tazminatı sistemiyle ilgili haberlere, “Bu haberlere gülün geçin” açıklaması yapmıştı.
Bu yıl değişiklik çok
Geçen hafta Çalışma Bakanı Faruk Çelik başkanlığında, Türk-İş, Hak-İş ve TİSK’in katılımıyla toplanan Üçlü Danışma Kurulu’nun gündemi Ulusal İstihdam Stratejisi oldu. Söz konusu belge, 2010 yılında hazırlanma aşamasında, esnek istihdam biçimleri de dahil olmak üzere işveren tarafının bastırdığı çok sayıda düzenleme içermesi nedeniyle işçi tarafından büyük tepki görmüştü. Ancak, hükümet çalışma hayatında söz konusu değişiklikleri yapmaya kararlı. Bu amaçla 2012 yılı içinde çok sayıda adım atılacağı biliniyor. Bu kapsamda hükümet özellikle Kıdem Tazminatı sistemini değiştirmeye dönük ilk ciddi adımı, konfederasyonlardan 23 Şubat’a kadar görüş isteyerek de atmış oldu.
Kaynak İşsizlik Fonu
Kıdem tazminatı uygulamasının kaldırılması ve yeni sisteme geçilmesini öngören belgede, yeni kıdem tazminatı sisteminde prim oranları belirlenirken ‘işverenin mevcut kıdem tazminatı yükünün artırılmayacağı’ özel olarak vurgulanıyor. Yeni Kıdem Tazminatı Fonu’nun kaynağı, ‘İşsizlik Sigorta Fonu’ olacak. Belgede konuyla ilgili, “Kıdem Tazminatı Fonu’na işverenin ödeyeceği prime geçici olarak İşsizlik Sigorta Fonu’ndan katkı yapılacaktır” deniliyor.
Kıdem tazminatı yüksek bu da işgücü piyasasında katılık düzeyini artırıyor
Kıdem tazminatıyla ilgili belgede genel çerçeve şöyle anlatılıyor:
Türkiye’de özellikle kıdem tazminatı miktarının yüksekliği işgücü piyasasının katılık düzeyini artırıyor.
Kıdem tazminatının yüksekliği, işletmeler açısından önemli bir maliyet kaleminin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Kıdem tazminatı reformu yapılarak ve bölgesel asgari ücret uygulamasına imkân tanınarak istihdam üzerindeki mali yüklerin öngörülebilir ve rekabet edebilir bir düzeye çekilmesi amaçlanmakta.
İstihdam üzerindeki mali yükleri azaltacak, işletmelerdeki finansal öngörülebilirliği artıracak ve işgücü hareketliliğini hızlandıracak kıdem tazminatı reformu yapılacak.
Tüm işçilerin erişebileceği, bireysel hesaba dayalı, mali açıdan sürdürülebilir bir Kıdem Tazminatı Fonu kurulacak.
Kıdem tazminatı uygulaması kazanılmış hak kaybına neden olmayacak.
Kıdem Tazminatı Fonu gelirleri işveren tarafından yatırılacak olan primlerden oluşacak
Prim oranları belirlenirken işverenin mevcut kıdem tazminatı yükü artırılmayacak.
Kıdem Tazminatı Fonu’na işverenin ödeyeceği prime geçici olarak İşsizlik Sigorta Fonu’ndan katkı yapılacak.
En az 10 yıl kıdemi olan işçilere, işsiz kaldıkları dönemde kıdem tazminatı hesabından kısmen para çekme hakkı verilecek, hesapta kalan bakiye ise emeklilikte ödenecek.
Bir yıllık çalışma karşılığında verilen kıdem tazminatı miktarı, uzun vadede OECD ortalamasına çekilecek.
Mevcut mevzuatta kadının çalışmamasını ödüllendiren, evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alınması, emeklilik yaşı, ebeveynden bağlanan emekli maaşı ve çeyiz parası vb. gibi düzenlemeler gözden geçirilecek.
TÜRK-İŞ: İlave görüşe gerek yok tavrımız net genel greve gideriz
Türk-İş, kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları ve esnek çalışma biçimlerinin yer aldığı istihdam stratejisi ve eylem planı hakkında ilave ve yeni herhangi bir görüş bildirmeme kararı aldı. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Çalışma Bakanlığı’na bir yazı göndererek, şunları bildirdi: “Üçlü Danışma Kurulu’ndaki sunum, strateji ve eylem planı taslaklarının içeriği değerlendirildiğinde egemen olan temel yaklaşımın; kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları, esnek çalışma biçimleri ile işgücü piyasasının esnekleştirilmesi olduğu, konfederasyonumuzun yüksek duyarlılık gösterdiği ve yazılı olarak bildirdiği bu konudaki hususların dikkate alınmadığı görülmektedir. Konfederasyonumuz, kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları ve esnek çalışma biçimlerinin yer aldığı istihdam stratejisi ve eylem planı hakkında, ilave ve yeni herhangi bir görüş bildirmeyecektir. Konfederasyonumuz, bu konularda bakanlığınızca ayrıntılı ve gerekçeli olarak gönderilip, tarafımızca incelenip görüşlerimiz bildirilmeden, istihdam stratejisi ve eylem planına onay vermeyecek ve gerekirse bu konuda düzenlenecek toplantılara da katılmayacaktır.”
1.5 milyon kişinin primini devlet ödeyecek
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kişi başına düşen aylık geliri asgari ücretin üçte birinin yani 295 lira 50 kuruşun altında olan 1 milyon 492 bin 204 kişinin priminin devlet tarafından ödeneceğini bildirdi. Bakan Çelik, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren tüm vatandaşların Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığını hatırlattı. Söz konusu tarihten itibaren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı vakıflara başvuran, yeşil kartlılardan vizesi dolanlar ile herhangi bir sosyal güvencesi olmayan 2 milyon 56 bin 967 vatandaşın gelir testin sonuçlandığını ve bu kişilerin tescilinin yapıldığını ifade eden Çelik, şunları kaydetti: “Bu kişilerin yaptırdığı gelir testi sonucuna göre, kişi başına düşen aylık geliri asgari ücretin üçte birinin yani 295 lira 50 kuruşun altında olan 1 milyon 492 bin 204 kişinin primi devlet tarafından ödenecek. Kişi başına düşen aylık geliri, brüt asgari ücretin üçte biriyle (295 lira 50 kuruş) asgari ücret (886 lira 50 kuruş) arasında olanların sayısı da 498 bin 204 kişidir. Bu kişiler aylık 35 lira 46 kuruş prim ödeyecek. Kişi başına düşen aylık geliri, asgari ücretle (886 lira 50 kuruş) asgari ücretin iki katı (1773 lira) arasında olanların sayısı 54 bin 548. Bu kişiler aylık 106 lira 38 kuruş prim ödeyecek. Kişi başına düşen aylık geliri, asgari ücretin iki katından (1773 lira) daha fazla olanların sayısı 12 bin 11 kişi. Bu kişiler ise aylık 212 lira 76 kuruş prim ödeyecek.”