Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 'bütçe açığı'nı kapatmak için getirdiği ek vergiler ve ÖTV artışlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bundan sonra vergi konusunda yeni bir adım atılacağını beklemiyorum." dedi.
A Haber yayınına katılan Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Play Video
DAHA FAZLA SERMAYE GİRİŞİ OLACAK: 'Erdoğan'ın Körfez turu) Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, iş birliklerini güçlendireceğine inanıyorum. Türkiye'ye yatırım anlamında önemli kazanımlar getirecektir. Birçok alanda iş birliği imkanımız var, Türkiye'ye dönük çok güzel bir yaklaşım ve siyasi idareler gördük. Teknik ekipler daha sonra Türkiye'ye gelerek muhataplarla görüşmeler yaptılar. Bunun meyvelerini ileriki dönemlerde toplayacağız. Önemli miktarlarda Türkiye'ye daha fazla sermaye girişi olacak. Ülkemizin ekonomisi büyüyecek.
TÜRKİYE YATIRIMCI DOSTU OLDU: Amerika dünyanın büyük bir ekonomik gücü. Ancak bu ekonomik potansiyelin yeterince değerlendirildiğini söyleyemem... Geçmişte 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefi konmuştu. Cumhurbaşkanımızın ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme son derece etkiliydi, bunun yansımaları olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretlerinde mutlaka finans ve iş çevreleriyle görüşmeler mutlaka gündemde olacaktır. Türkiye her zaman yatırımcı dostu bir ülke olmuştur. Taahhütlerine bağlı bir ülkeyiz, iyi prensip sağlıyoruz. F-16'larda ise süreç daha rahat bir şekilde ele alınacak.
EKONOMİ YÜZDE 20 BÜYÜDÜ: Son 3 yılda dünya ekonomisi yüzde 6 büyümeyi başarmış, Türkiye'de ise bu sayı yüzde 20... Bir taraftan enflasyonla mücadele devam ediyor. İstihdam kaygıları, gelir darlığı kaygıları zorlukları beraberinde getiriyor.
ENFLASYONLA İLGİLİ TEDBİR ALIYORUZ: Tüm dünyanın şu anda tartıştığı mesele enflasyon. Bir taraftan pandemi, pandemi sonrası dönem, tedarik zincirlerinde kırılmalar... Tüm dünya şu anda enflasyonu tartışıyor... Ancak diğer taraftan ise resesyon riski, sosyal dengeler var. Sadece enflasyona odaklanarak başka hiçbir şey düşünmemek mantıklı olmaz. Biz şu anda bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Enflasyon için mücadele ederken, diğer taraftan resesyona düşmemek için mücadele içerisindeyiz. Sadece talep yönlü değil, arz yönlü de bakarak, enflasyonla mücadele ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de enflasyon ile orta vadeli bütçemizi paylaşım olacağız. Maliye politikası, para politikası ve rekabeti artırıcı reformlarla mücadelemizi sürdürüyoruz.
DOĞAL GAZ FİYATLARI: Bugün doğalgazda asgari ücret üzerindeki paya bakmak en doğrusu. Doğalgaz ile ilgili söylenenler gerçeği yansıtmıyor. Türkiye gerçekten doğalgaz fiyatlaması konusunda en alt sırada. Bu ürünler ayrıca, ithal ettiğimiz ürünler buna rağmen en alt sırada yer alıyor. Öte yandan yeni keşifler yapıyoruz Karadeniz'de doğalgaz gibi... Gabar'da tüketimimizin yüzde 10'una tekabül eden buluşlar içerisindeyiz. Vatandaşımızın doğalgaz faturasını en çok destekleyen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bu yıl konutlardan ücret alınmayarak doğalgaz kullanıma sunuldu. Ayrıca 2 milyondan fazla haneye doğalgaz desteğimiz var.
VERGİ ARTIŞLARI: Bundan sonra vergi konusunda yeni bir adım atılacağını beklemiyorum. Maktu rakam dediğimiz oransal olmayan mutlak değer olarak belirlenen ifadeler. Maktu vergiler ciddi anlamda erişmişti. Depremin yaralarını sarmak için yoksul haneleri sosyal olarak ihtiyaç sahiplerini desteklemek ve kritik yatırımların gerçekleşmesi, topluma yardım etmek için uğraşıyoruz. Ülkelerin ihtiyaç duyduğu harcamalar için bunlar değerlendirip kullanılacak.
'ASRIN DAYANIŞMASI': Asrın felaketini yaşıyorsak, asrın dayanışmasını da hep birlikte sergilemek durumundayız. Daha çok kamunun kendi harcamaları kısmına bakacağız... Burada daha fazla nasıl tasarruf oluşturacağız. Kaynakları nasıl verimli kullanabiliriz, bu çerçevede özellikle depreme yönelik yeni programlar ortaya koyduk. 'Yerinde Dönüşüm'e de finansal desteklerimizi sağlayacağız. Tek tek tüm kurumların ve yöneticilerin bu anlayış içinde bakması lazım deprem yaşadığımız bu süreçte kaynakları yerinde kullanmak adına yeni inisiyatifler geliştirmemiz gerekiyor.
IMF İDDİALARI: Türkiye kendi yolunu çizmiş bir ülkedir. Kendi çalışmalarımızı yapan bir ülkeyiz... 10 yıldır IMF'siz bir Türkiye var. 2023 yılında IMF ile borç ilişkisi bitti. Çok zor bir dönemde ülkemiz başarılı çalışmalarını devam ettirdi ve devam ettirecek.