SABAHATTİN ÖNKİBAR

YAŞ’da, Pentagon Acentası, Atatürk Ordusu oylaması!
Evet bugün TSK için kader günüdür.   Toplanacak olan Yüksek Askeri Şûra, TSK’nın temel misyonu bağlamında hayati bir  karar verecek.
TSK, ya Atatürk’ün izinde yürüyen  Milli  bir Ordu olmaya devam edecek ya da Pentagon’un Ortadoğu acentası olacaktır.
İki yılı aşkın bir süredir TSK’ya karşı sürdürülen yıkıcı kampanya aslında böyle bir tercihe  zemin hazırlamak içindi!
Proje nettir ve içeriği artık ahlak  ve ülke sevgisi olan herkesin kabul edeceği gibi TSK’nın ehlileştirilmesidir.
Üzülerek ifade etmeliyiz ki bu tezgahta sadece iktidar yani AKP ve malum korosu değil aynı zamanda bazı NATO Generalleri de vardır.
Öyle, çünkü o Generallerin desteği olmasaydı malum güruh yüz kızartan  fütursuzlukları yapamaz, dahası TSK kurum olarak kendine yapılan alçaklıklara karşı asgariden bir savunma refleksini geliştirir, mesela karşı psikolojik operasyonlar yapardı. Oysa yapılan,  hepimizin gözlediği gibi sadece gaz almayı amaçlayan kuru-sıkı atmalardı!
İşte bu tabloyu dikkate alarak bugünkü YAŞ toplantısı çok önemli
diyoruz!
Yüksek Askeri Şûra üyelerinin çoğunluğu eğer Balyoz tezgahı ile TSK’nın yeni dizaynına boyun eğerse, biliniz ki Türkün devletin esası olarak  görüp tanımladığı bu temel kurum  misyonunu bitirmiş  olacaktır.
Evet, eğer Balyoz’da adı karıştırılanlar bir şekilde refüze edilir ve hak ettikleri halde bir üst rütbeye atanmazlarsa geçmişler ola!
Hayır, hadise sadece Balyoz’da adı geçen  isimlerin vazgeçilmezliği değil, tersine bu olay yön, istikamet ya da kıble belirlemede önemli bir kilometre taşı olacaktır.
YAŞ şayet Balyoz’u bahane edip yeni dizayna evet derse Atatürk’ün ruhu ve gölgesi yani bağımsızlık şiarı  TSK’yı fiilen terk edecek ve Türk Ordusu alenen badem bıyıklı, Pentagon güdümlü NATO Ordusu olacaktır.
Bu yeni sürecin adı da TSK’nın dönüştürülerek tasfiye edilmesi anlamını taşıyacaktır!
Yukarıda belirttik, Ergenekon, Balyoz ve benzeri  tezgah ve operasyonların temel amacı zaten TSK’yı böyle bir çizgiye çekmek içindi ve ardında NATO ile onun fiili patronu Pentagon ile Beyaz Saray ve yerli işbirlikçileri  vardı!
Peki Pentagon böyle bir şeyi niye mi istiyor?
TSK içinde NATO ile ABD sorgulanmaya başlandığı ve yeni arayışlar uç verdiği için!
Küresel Devlet ABD-İngiltere-İsrail Bloku, Ortadoğu’da milli refleksleri gelişmeye başlamış başına buyruk güçlü bir ordu istemiyor ve kendince yoldan çıkan(!) TSK’yı kendi çıkar  çizgisine çekmeye uğraşıyor.
İşte o uğraşın final günlerinden biri de bugün  başlıyacak olan YAŞ toplantısıdır. Dileriz YAŞ üyeleri tarihsel sorumluluklarının farkında olurlar!
YAŞ bağlamında vereceğimiz kulis bilgisi ise bu konunun devleti sarsmaya devam ettiğidir. Başbakan’la bir hafta içinde iki kez görüşen  Genelkurmay Başkanı Başbuğ, dün Cumhurbaşkanı Gül ile  bir araya gelerek mutabakat aradı ve kriz çıkmaması için devreye girmesini talep etti... Bugüne kadar görülmeyen bu görüşmeler bile var olan buhranı gözler önüne seriyor... Abdullah Gül eğer YAŞ üyelerinin kararlarını imzalamaz ve AKP’li yandaşlarına referandumda malzeme yapmak
için direnirse, işte o gün kaos kapıda demektir.. Böyle bir imzalamama olayı zorunlu emeklilik getireceğinden TSK’nın altı üstüne gelecektir... Görüldüğü gibi Ankara emin olun son dönemin en gergin günlerini yaşıyor.

BİR BU EKSİKTİ!
Tayyip’in mitingine memur yoklaması!
Okuyucularımdan  e-mail sağanağı var. Buna göre Tayyip Erdoğan’ın yapacağı evet mitingleri öncesinde başta miting yapılacak olan  ilin Valisi ve Kolluk Kuvvetleri olmak üzere  AKP yerel örgütü ile beraber günler öncesinden hazırlıklar yapıyor. Mesela Telekom’da var olan bütün numaralar istisnasız aranarak insanlar mitinge çağrılıyor. Mesela devlet dairelerinde çalışan işçi ve memurların mitinge katılması zorunlu kılınıyor. Balıkesir’den bize yazan bir memur arkadaş, miting alanında amirimiz yoklama yaptı diyor. Keza istisnasız bütün köylere minibüsler gönderilip mitinge adam taşınıyor ve bedava  lüks kumanya servisleri yapılıyor. Dahası AKP’li yerel yöneticiler ve muhtarlar işe alınacak adam ve öğretmen atamaları için oy karşılığı listeler yapıyor. Bitmedi, civar il ve ilçelerden otobüslerle adam taşınıyor. Bütün
bunlara ilaveten Emniyet Genel Müdürlüğünün güvenlik için görevlendirdiği yüzlerce sivil polis  vatandaş pozunda alanda bulunuyor... Söyler misiniz bu mitingler kalabalık olmayacak da,
hangileri olacak?

MAMALANIN BAKALIM  
Emzikli- Hazine Gazetecileri!
Emzikli yakıştırması Sevgili Necati Doğru’ya Hazine Gazetecisi yakıştırması da Sevgili Mehmet Tezkan’a aittir ki bu yaktıştırmalar cuk diye oturmuştur. Adamlar güya bağımsız gazeteci pozundalar ama Hazine’den yani milletin cebinden her ay onlarca milyar götürüyorlar. TRT’de İbrahim Şahin gibi hukuk bu ülkede egemen olduğunda hesaba çekileceği kesin olan biri Genel Müdür olmasaydı, bu isimlere kim böyle programlar yaptırır ve milyarları aktarırdı?... İşte o gazetecilerden bir demet: TRT’den Mamalananlar: Tayfun Talipoğlu, Otoparkçı Ergun Babahan, Derya Sazak, Fehmi Koru, Mustafa Erdoğan, Oral ve Reşat  Çalışlar, Nuriye Akman, Mehmet Gündem, Rıdvan Memi, Faruk Bilgin, Mustafa Akyol.. TMSF yani Cine-5’den mamalananlar: Canan Barlas, Selahattin Sadıkoğlu, Ahmet Kekeç ,Ozan Kütahyalı, Salih Tosun!
FENA ÜRKTÜLER  
AKP anketinde Kılıçdaroğlu  Erdoğan’ı geçti!
Dün dinledim, AKP’nin yaptırdığı son iki ankette Kemal Kılıçdaroğlu kişisel olarak Tayyip Erdoğan’ı geçmiş olarak görünüyor. Böyle olunca da eşyanın tabiatı gereği  bu durum CHP ve hayırcı cepheye oy olarak yansıyor. Kamuoyundan gizlenen bu olgu aslında bizatihi Tayyip Bey ve Bülent Arınç tarafından dolaylı olarak ortaya kondu. Hatırlayın Tayyip Bey Balıkesir’de Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye  Genel Başkanlık olayında, “Önce hayır dedin sonra neden aday oldun”  gibi  insanı kahkahalarla güldürecek şeyler söyledi. Keza Bülent Arınç da Kemal Bey’in boyu ile dalga geçmeye çalıştı... Görüyorsunuz Kılıçdaroğlu’na saldırmak için sinekten yağ çıkarma peşindeler ama farkında değiller o beyanlar Kemal Bey’i büyütüyor zira  bu millet salak değil ve Kılıçdaroğlu hakkında söylenecek başka menfi söz bulamadıkları için o komik lafları ettiklerini görüyor. Adam hırsız değil, oğlunun gemicikleri ve pırlanta mağzaları yok, yalan söylemiyor, yani defosu yok. Öyle olunca da kaşın üstünde gözü  var deniliyor... Belli ki Kılıçdaroğlu pek ürküttü bunları!