Katar Havayolları, patlayıcı madde içeren cihazın Airbus A320'la Doha'ya taşındığını, burada bir başka uçağa aktarılırken polis tarafından bulunduğunu duyurdu.

Bu açıklamaya kadar patlayıcıların kargo uçağında bulunduğu sanılıyordu.

Patlayıcı madde içeren ikinci paket, İngiltere'de East Midlands havaalanında ele geçirilmişti.

Dubai'de bulunan pakette PETN kısa adlı patlayıcı madde tespit edilmişti.

Dubai polisi girişimin El Kaide'nin izlerini taşıdığını açıkladı.

Patlayıcı madde ve ateşleme düzeneği bir bilgisayar kartuşunun içine yerleştirilmiş.

Aynı patlayıcı madde, 2009 yılı Aralık ayında ABD'nin Detroit kentine gitmekte olan bir uçağı havaya uçurma girişiminde de bulunmuştu.

UPS ve FedEx kargo şirketleri kullanılarak gönderilen patlayıcı içeren paketlerin alıcı adreslerinin ABD'de sinagogları olduğu belirlendi.

İngiliz yetkililer, İngiltere'de ele geçirilen patlayıcının uçuş sırasında infilak edebilecek düzeneklere sahip olduğunu söylüyor.

Yemen'de ise yetkililer, paketleri kargoya verdiği öne sürülen bir öğrenciyi gözaltına aldı.

Cihazın birinin kargo diğerinin de yolcu uçağıyla taşındığı ortaya çıktı

Olay üzerine ABD, İngiltere ve Orta Doğu'da havaalanları alarma geçirildi.

ABD havaalanlarında Yemen kaynaklı başka paketlerin de bulunduğu düşünülen havaalanlarında aramalar yapıldı.

Beyaz Saray'dan yapılan bir açıklamaya göre paketler Suudi Arabistan'dan elde edilen istihbarat üzerine bulundu.

Beyaz Saray İç Güvenlik Danışmanı John Brennan, ABD'ye gönderilmek istenen ve içinde patlayıcı madde bulunan iki paketin ortaya çıkarılması konusunda ulusal güvenlik sisteminin iyi işlediğini söyledi.

Gerek ABD'de gerekse yurtdışındaki ulusal güvenlik yetkililerinin hızlı bir tepki verdiğini ve paketleri etkisiz hale getirdiğini belirten Brennan, ABD'deki bazı kentlerde şüpheli paketlere yönelik aramaların sadece tedbir amaçlı olduğunu ifade etti.

Amerikalı yetkililer, olayın Yemen'deki El Kaide'den kaynaklandığı öngörülerini ortaya koysalar da, Brennan, bu konuda bir yorum yapmadı, ancak grupla bağlantılı herkesin şüpheli konumunda olduğunu kaydetti.31/10/2010