Servet Kabaklı'nın köşe yazısı
Sapla saman isle duman...
BENİM azîz gönüldaşlarım, öyle bir garabet içindeyiz ki, “Sapla samanı biribirine karıştırmak” tabiri bile karşılamıyor Türkiye’nin içine düşürüldüğü bu zavallı vaziyeti...
Aylar öncesinden yazdık, haykırdık; “Türkiye’yi tehlikeli bir kutuplaştırmaya, kaosa sürüklemek üzere, Okyanus ötesi planlamalı, AB destekli, Zaman ayarlı, Haçlı-Yahudî İttifakı köstekli, yataktan üflemeli Türkiyeli Zeyno operasyonları yapılıyor” dedik, vicdanı sağır kulaklar duymadı, millete kör bakan gözler görmedi.
Aslında hedef belliydi... Adına “Büyük Ortadoğu Projesi” denilen ve en büyük hedefi Türkiye olan tarihin en vahşî sömürme operasyonunu yönetenler; Türkiye’de “vaziyeti idare eden” ve kendileriyle millî hassasiyetlerimiz ve din kardeşlerimizin kanı üzerinden “at-eşek pazarlığı” yapacak kadar yüz göz olan “İşportacı Zihniyet”e bir şans daha tanımaya karar vermişlerdi. Ancak bu defa daha temkinli davranacaklardı.
Kendilerine “elemanlık” derecesinde yakın olan bir “karga kılavuz”un tavsiyesiyle; “Türkiyeli Teslimiyet”in kimlik bunalımlı “Bay-Başı”nı “lağıma süpürüp üstüne sifon çekmekten” vazgeçmiş, “kullanmaya” karar vermişlerdi. Senaryo yazılmıştı... Mağduriyet edebiyatıyla iktidar olan, ancak derhal “mağruriyet tahtına” çivilenen; millete yaptıkları vaadlerin üstüne bir bardak su içip kadeh tokuşturan, dolayısıyla “İktidar olup muktedîr olamayan âcîzler”, yeni darbe söylentileri ve teşebbüsleriyle, Müslüman Türk Milleti’nin gözünde yine mağdur duruma düşürüleceklerdi. Ondan sonrası kolaydıÖ Planları sinsice görünse de apaçıktı, “düz kontak” mantıklıydı... Milletimizin saflığına, iyi niyetine, merhametine, bir ipotek daha konulacaktı...
İşte bu hain senaryo safha safha uygulanmaya, aktörler sahneye sürülmeye başlandı... Eee elbette b ve c planları da vardı. Bunu başaramadıkları takdirde, kendilerine bir alternatif lâzımdı. “Türkiyeli Medya”da konuşlandırdıkları “mankurtları” vasıtasıyla yapacakları propaganda bombardımanıyla, Türkiye’de o müptezel tek parti diktasının özlemini çeken “iktidarsız” ana muhalefeti güçlendirebileceklerini; gaflet dalâlet ve hatta ihanet karşısında yükselen milliyetçiliği de “değerler çatışması”yla engelleyebileceklerini düşündüler akıllarınca... O hantal bedenlerindeki baykuş beyinler, Türkiye’de MHP’yi yeniden bir sol partiye, hele hele şu tek parti diktasını özleyen ve darbelerden medet uman CHP kafasına “küçük ortak” olarak yamayabilmenin planlarını bile yaptılar... O da olmazsa “sapla saman, isle duman biri birine karıştırılır” bu kargaşada “c planı” zaten kendiliğinden oluşur, Türkiye’de bölücü terör çetesinin bile Meclis’te temsil edildiği kaos doğuverirdi...
Beyinden aksaklar
HAYDİ oluşturmak istedikleri şu “ayrıştırmalı, karıştırmalı, birleştirmeli ve bölmeli” parlak görüntülü zelîl fotoğrafın ayrıntılarına birlikte bakalım...
Misal olsun diye milletin her kesiminden yüz binlerin toplandığı, Ay-Yıldızlı Şanlı Al-Beyaz bayrağımızın neredeyse katılan insan sayısınca, gelincik tarlaları misali dalgalandığı şu Cumhuriyet mitinglerine bir göz atalım mı?
Anladık, manzara güzel, birileri “ver coşkuyu” diyor ve vatandaş da “veriyor coşkuyu!..” Millet meydanlarda, her boydan, her soydan istismarcı o meydanlara kurulan sahnelerde, sahne önlerinde!...
İşte 2 aksak... Biri sahne önünde, diğeri sahnede boy gösteriyor... “Fizikî aksaklıkları” tamamen tesadüf... Ona zaten bir diyeceğimiz yok. Ama bu “zat-ı kurdeşenlerin” beyinleri aksak, beyinleri!..
Daha düne kadar bölücü katiller çetesi PKK’nın kamplarında, bebek katili Öcalan ile birlikte, paçavra bayraklar altında katil sürülerini denetleyen “anası belli, fikir babası yüzellinin biri”, hempalarıyla birlikte sahne önlerinde “konuşlanıp” parsa toplamaya çalışıyor. Dün PKK’nın paçavrası altında baş eğip gerdan kıran “deyyus-u ekber”, şimdi eline şanlı bayrağımızı eline almaya utanmıyor!.. Çünkü CIA emrinde binbir suratından birini getirmiş yanında... Öteki “edepsiz”, millet huzurunu “dingonun ahırı” zannediyor... Dün Londra’larda PKK paçavralı, çetebaşı posterli sahnelerde “tek ayak üstü kıvırttığını” unutmuş, Türk’ün üstüne Türk Bayrağı sallamaya kalkıyor...
Türk’ün bütün değerlerine düşmanlıkta yarışanlar, miting sahnelerinde fing atıyor. Laikliği bilmeyenler, içlerine sindiremeyenler, “laikliği İslâm düşmanlığından ibaret” zannedenler, bu manada “en hızlı laikçi” kesilip, o muhteşem meydanlara kurulan sahnelerden milletin dinine imanına dil uzatmakta beis görmüyorlar. Atatürk’ün çağımızın en büyük Türk Milliyetçisi olduğunu milletin gözünden ve gönlünden kaçırmaya çalışan sahte Atatürkçüler, o sahnelerde Atatürk istismarcılığında yarışıyor. Gûya “tehlikenin farkındalar” ya “siyasî amigoları” sahnelerden “birleşin” diye slogan attırıyor... Oysa milletimize ne kadar tehlikeli bir kutuplaştırmayı dayattıklarının farkında bile değil bu zavallılar...
O MHP’li susmayacak
İŞTE İzmir Mitingi’nde nihayet mikrofon kapabilen bir başka istismarcı, “aparmacı aklıyla” zülfü-yâre dokunurken, kendi yoldaşlarından protesto alınca, “O MHP’li sussun” zavallılığına düşüyor. Yok öyle yağma “Çok Satan” Zülfü efendi!.. Hainler, dönekler, Türk’ün düşmanları miting sahnelerinde cirit atacak, “o MHP’liler susacak” öyle mi?
Türkiye düşmanlarının masa başındaki hesapları, ayrı kutuplarda “çok satanlar”ın gayretleri, yönlendirilmiş seçim anketleri, Türk Milleti’nin vicdanına, aklına, iz’anına, en önemlisi imanına asla uymayacak dostlarım...
İşte Türk Milliyetçileri “Baba Ocağı” MHP’de toplanmaya, millet hizmetine koşmaya başladılar. “Nefis putlarını kıramayanlar” bu birleşmeyi önlemek için ne yaparlarsa yapsınlar, inşaallah Ülkücü İrâde, geçmiş acı tecrübelerden dersler ve ibretler çıkararak “3 Hilalli Sancak altında-Baba Ocağı”nda buluşacak ve o büyük ittifakını “helâl oylarına ve hizmetine talip olduğu” Müslüman Türk Milleti ile yapacak!..
[email protected]
(Tercüman)