Uludağ’da 1995 yılının ocak ayında boşandığı eşi Uğur Kılıç’ı, kaldığı Kervansaray Otel’de Abdurrahman Keskin’e öldürttüğü iddiasıyla, Bursa hakkında ‘adam öldürmeye azmettirmek’ suçundan ‘ömür boyu hapis’ cezası istemiyle dava açılan Alattin Çakıcı’nın yargılanmasına devam edildi.
Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, geçen hafta İstanbul 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde Karagümrük Spor Kulübü Lokali’ne yönelik silahlı baskına ilişkin yargılandığı davada, ‘müessir fiile azmettirmek’ suçundan 14 yıl 9 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan ve Tekirdağ (F) Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, Bursa’da bugünkü duruşmaya yoğun güvenlik önlemleri altında getirildi.
Duruşmaya Alaattin Çakıcı ile avukatı Muammer Demirtaş katılırken, yargılamayı Çakıcı’nın kardeşi Gencay Çakıcı ile arkadaş ve yakınları izledi.
Alaattin Çakıcı, mahkeme başkanı Ali Rıza Bir tarafından yapılan kimlik tespitinde, meslek lisesi mezunu olduğunu, üç çocuğunun bulunduğunu ve demir ticaretiyle uğraştığını bildirdi.
ÇAKICI: AYLIK GELİRİM 50-60 BİN DOLAR
Çakıcı, ABD ve birçok ülkede işyerleri bulunduğunu, bu işyerlerinden elde ettiği aylık gelirinin 50-60 bin dolar civarında olduğunu söyledi.
Mahkeme başkanı Bir'in, eski eşi Nuriye Uğur Kılıç'ı, Abdurrahman Keskin'e öldürttüğü yönündeki suçlamayı içeren iddianameyi okuması üzerine Çakıcı, “Savunma yapmam için öncelikle Fransa adli makamlarından izin alınması gerektiğini düşünüyorum. Önce izin alınması gerekir. Ben çocukluğumdan beri vatanı bir ana, devleti de ananın bir kolu gibi kolladım. Bu ülkede 30 bin Kürt, 1 milyon Ermeni katledildi diyen yazar için herkes ayağa kalktı, bizim hakkımı kimse aramayacak mı?” dedi.
Duruşmada, eski eşinin öldürülmesinde namus ve onur nedeninin var olduğunu öne süren Çakıcı, “Bu dava benim için bitmiştir. Verilecek karara saygılıyım” dedi.
“YARGILANMAM İÇİN İZİN ALINSIN”
Yargılamada Mahkeme Başkanı Ali Rıza Bir’den, yapacağı özel açıklamalar için izin isteyen Çakıcı, bu iznin verilmesinin ardından yaklaşık 45 dakika konuştu. Yasal olmadığı halde yurt dışına çıkışının engellendiğini öne süren Çakıcı, uluslararası anlaşmalara uygun olarak yargılanması için gerekli iznin Fransa’dan alınmadığını düşündüğünü söyledi. Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın, bu konuda Fransız adli makamlarından izin almasını, izin çıkarsa her şeyi anlatacağını kaydetti.
Konuşmasının daha sonraki bölümlerinde, kendisiyle ilgili bilgiler veren Alattin Çakıcı, ‘sütten çıkmış ak kaşık’ olmadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Bir’in, eski eşi Nuriye Uğur Kılıç’ı, Abdurrahman Keskin’e öldürttüğü yönündeki suçlamayı içeren iddianameyi okuması üzerine Çakıcı, “Savunma yapmam için öncelikle Fransa adli makamlarından izin alınması gerektiğini düşünüyorum. Önce izin alınması gerekir. Ben çocukluğumdan beri vatanı bir ana, devleti de ananın bir kolu gibi kolladım. Bu ülkede ‘30 bin Kürt, 1 milyon Ermeni katledildi’ diyen yazar için herkes ayağa kalktı, bizim hakkımızı kimse aramayacak?” dedi.
BAKAN AKSU'YA MESAJ
Kartal Cezaevi’nde yattığı sırada, öldürülmek istendiğini öne süren Çakıcı, İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i de eleştirdi. Bakan Aksu için “Mafya arayacağına oğluna sahip çıksın” diyen Alaattin Çakıcı, “Adalet Bakanı, ‘yetki verildiği taktirde suçluların ciğerini sökeceğini’ söyledi. Kasaplığa bu kadar meraklıysa neden Adalet Bakanlığı yapıyor. Bu hakaret değil, meslek benzetmesidir” dedi.
Türkiye’de son günlerde ‘kırmızı hatlar’ ile çok oynanmaya başlandığını belirten Alattin Çakıcı, Başbakan'ın da görüştüğü kişilere dikkat etmesini istedi. Alt kimlik, üst kimlik tartışmalarına da değinen Alaattin Çakıcı, “Şu unutulmamalı. İblis Allah'a karşı geldi, başına gelmedik kalmadı. Bu konuda İslamın siyasallaşmasına karşıyım. Firavunun dahi başına gelenler bellidir. Herkes dikkatli olmalıdır” diye konuştu.
Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etmesi için kendisine sürekli baskı yapıldığını öne süren Çakıcı, idam edileceğini bilse bile Türkiye'yi, İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etmeyeceğini belirtti.
KARAR DURUŞMASINA KATILACAK
Mahkeme hakimi duruşmayı 20 ocak 2006 tarihine ertelerken, Çakıcı’nın savunma yapıp yapmaması için Fransız adli makamlarına sorulması önerisini kabul etmedi. Mahkeme, isteği üzerine Çakıcı’nın sadece hüküm verilecek olan duruşmada hazır bulundurulmasını kararlaştırdı.
Duruşma çıkışında açıklamalar yapan Alaattin Çakıcı’nın kardeşi Gencay Çakıcı, mahkemenin Fransa’dan gelecek karara uymak durumunda olduğunu söyledi. Gencay Çakıcı “Kendisi şu anda şeker hastası. Uykusuz olduğu için bitkin görünebilir. Bence sağlık durumu şu anda yerinde” dedi.
"BİZİ NASRETTİN HOCA'YA DÖNDÜRDÜN"
Duruşma sonrası, “Duruşmada sesimi yükselttiğim için çok özür dilerim” diyen Çakıcı'ya, Mahkeme Başkanı Bir, “Benim bundan bir şikayetim yok. Ülke sorunlarından çok konuştun. Yeri burası değil” dedi.
Bunun üzerine Çakıcı, “Beni bir odaya kapattılar. Kiminle konuşayım?” demesi üzerine hakim Bir, “Sen de haklısın. Bizi Nasrettin Hoca'ya döndürdün” karşılığını verdi. (HÜRRİYET)