Zırlama Vakit
AYDIN Doğan, her Allah’ın günü kendisine hakaretler yağdıran Vakit Gazetesi hakkında yüklü bir tazminat davası açmış...
Vakit Gazetesi birkaç gündür zırıl zırıl ağlayarak, "Aydın Doğan bizi bitirmek istiyor / yanıyoruz, bitiyoruz, kül oluyoruz" diye yayın yapıyor...
* * *
Ben de diyorum ki:
Zırlama Vakit zırlama!
Sen her Allah’ın günü ağza alınmayacak hakaretler savuracaksın...
Sen her Allah’ın günü ağzından salyalar akıtarak insanların şeref, onur ve haysiyetlerini ayaklar altına alacaksın...
Sen her Allah’ın günü küfürler yağdırarak, iftiralar atarak dört dörtlük kişilik hakkı ihlalleri yapacaksın...
Sen her Allah’ın günü önüne gelenin üstüne çamur sıçratacaksın...
Bunların karşılığı olarak...
Mahkemeye başvurulup, tazminat talep edilince...
"Aydın Doğan bizi bitirmek istiyor" diye zırlayacaksın...
Bence hiç zırlama!
Öyle "mücahitlik hikayeleri" ya da "Vakit Gazetesi’nin şanlı direniş tarihi hikayeleri" falan da anlatma...
Çünkü sen "mücahit" değil "müfteri"sin...
Çünkü senin tarihin "şanlı direniş tarihi" değil, "şansız müptezellik tarihi"dir...
Daha dün sırf seni eleştirdiler diye dindar kadınları, "Başkalarından para aldılar" şeklinde suçlayacak kadar alçalmadın mı?
Sen değil misin katilleri ve işkencecileri savunan?
Sen değil misin yaptığın yayınlarla milleti dine diyanete düşman eden?
Sen değil misin cepheleştiren?
Sen değil misin "çocuk tacizi" ile suçlanan yazarına önce kol kanat geren, sonra mahallenin ayağa kalkması karşısında "Tamam, ona yazı yazdırmayacağız" demek durumunda kalan?
Hem ne diye ağlaşıyorsun ki?
Mahkeme senin cezanı kesse de...
Her zaman yaptığın gibi yine bir dümenini bulup, mahkemelere bile kazık atarak durumdan yırtarsın...
Çünkü sen dümencinin de, üçkağıtçının da önde gidenisin...