TÜRKİYE’de 2006 yılında Chip&PIN adı verilen teknolojiyle birlikte, alışverişlerde imza atmak yerine şifre girme döneminin başlamasına rağmen, halen bu uygulama göz ardı edilerek alışveriş yapılmasına olanak sağlanıyor. Son olarak Ankara’da bir hırsız, hemşire Yasemin Alpyıldız Öztürk’ten çaldığı şifreli kredi kartıyla, sadece imza atarak, üç saatte yedi kuyumcudan 3.6 bin TL’lik alışveriş yaptı. Kartının çalındığını cep telefonuna bankadan gönderilen mesaj üzerine öğrenen hemşire Öztürk, kartı hemen iptal ettirdi. Ardından da kartla harcama yapılmasına göz yuman banka ve yedi kuyumcu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Hastanede çalınmış
Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçesinde, ‘kartının ‘şifreli’ olmasına rağmen şifresiz bir şekilde onay veren banka ile kullandıran kuyumcuların sorumlu olduğunu’ belirten Öztürk, olayı şöyle anlattı: “16 Aralık 2010’da, bankadan cep telefonuma gelen ‘1350 TL’lik alışveriş yaptınız’ mesajı üzerine şaşırdım. Hemen görev yaptığım hastanedeki hemşire odasına gidip dolabımı kontrol ettim. Dolabımın kilidi açılmış, cüzdanımdan kredi kartım ile kimlik belgelerim çalınmıştı. Hemen kartımı iptal ettirip, polisi aradım. Daha sonra bankadan edindiğim bilgi ve belgelere göre kartımı çalan hırsızın, aynı gün 12.00 ile 15.30 arasında Ankara’nın değişik semtlerindeki yedi ayrı kuyumcudan toplam 3 bin 618 TL’lik harcama yaptığını öğrendim.”
Yöntem bu kadar kolay mı
Bankanın kartın ‘çipli ve şifreli’ olduğu için güvenli olduğunu beyan ettiğini dile getiren Öztürk, “Kartımı çalan hırsız nasıl oluyor da şifremi kullanmadığı halde imza karşılığı bu harcamaları yapıyor. Polislerin verdiği bilgiye göre, bu işleri yapan hırsızlar, kartı kullanmak için pos makinesinde önce kırmızı iptal tuşuna basıyor ardından yeşil okey tuşuna basınca kart otomatik olarak imza moduna geçiyor. Bu yolla harcama yapıyorlar. Yöntem bu kadar kolaysa tüm kart kullananlar yandı” diye konuştu.
Şifreli dönem 2006’da başladı
TÜRKİYE’de kart sahteciliği ve dolandırıcılığının önüne geçilmesini hedefleyen Chip&PIN yöntemine 1 Nisan 2006’da geçildi. Kredi kartı kopyalama ve kayıp-çalıntı riskini azaltan yöntem, alışverişlerde imza atmaya son vererek, şifreli dönemi başlattı. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) 1999 yılından bu yana altyapı çalışmalarını sürdürdüğü kredi kartında şifreli ödeme yönteminin tanıtımını ise Okan Bayülgen’in rol aldığı reklamlar ile yapılmıştı.
Şifreli kartta imzayla işlem yapılıyorsa üye işyeri hatalıdır
BANKALARARASI Kart Merkezi Genel Müdürü Sertaç Özinal, eğer şifre girilmesi gereken bir ortamda, şifre girdirmeyip imza yöntemini seçiyorsa, üye işyerinin hatalı olduğunu söyledi. Özinal, “Bazı durumlarda örneğin yurtdışından gelen müşteriler kartını kullandığında şifre olmadan, imza çıkabiliyor.Bu konuda üye işyerinin suçu yok. Ancak, şifre sorduğu takdirde, onu es geçip, uygulamayıp özel bir tuşa basıp imza aldırtması üye işyerinin hatası olarak tanımlanabilir. Şifreli kart olduğu halde imza kullanıldığı için müşterinin burada hakkı korunacaktır” diye konuştu.
Cihazlar işyerinin sorumluluğunda
SERTAÇ Özinal, polislerin anlattığı önce kırmızı ardından yeşil tuşa basılıp imza moduna geçilmesi uygulamasına yönelik de şunları söyledi: “Pos cihazları üye işyerlerinin sorumluluğundadır. İşyerlerinin posun nereye konulacağı, müşterinin posa müdahalesi etmemesi gibi sorumlulukları vardır. Alışveriş tutarı girilir ve şifre ekranı çıktığında pos cihazı müşteriye uzatılır. Bunun dışında müşterinin herhangi bir müdahalesi olmamalıdır.”
Kart sahibi 150 liraya kadar sorumlu
BKM Kurumsal İletişim ve Güvenlik Direktörü Selim Güsar, kart sahibinin kayıp ve çalıntı halinde vakit kaybetmeden bankasına başvurması gerektiğini vurgulayarak, şunları anlattı: “Kart sahibinin harcamaların kendisine ait olmadığını bildirmesi gerekiyor. Bu aşamadan sonra normal itiraz süreci başlamış olur. Kart sahibi banka, POS cihazı sahibi bankaya başvurada bulunur ve alışveriş sliplerinin kopyasının talebi yapılır. Bunun üzerine kart sahibinin ve slip üzerindeki imzalar karşılaştırılır. 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartı Yasası’na göre 24 saat önce başvuran kart sahibi, yapılan alışverişin 150 lirasına kadar sorumlu oluyor. Ayrıca, eğer kart sahibi, alışverişin yapıldığı zamanda, o mekanda olmadığını da kanıtlayabilirse hakkı korunacaktır.”3 OCAK 2011