Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Kanal 24’te katıldığı programda, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu’nun sorularını yanıtladı.

AKP’nin kapatılmasıyla ilgili “gazetelerden alınmış bir kısım hususlar” ile hazırlanmış bir iddianamenin olduğunu belirten Çiçek, “Doğru değildir, biz ‘odak haline geldi bunlar’ dediğiniz değerleri savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Siyasi tarih içinde “ben merkezli” düşünülen dönemlerin olduğunu kaydeden Çiçek, “Ak Parti üzerinden bir kısım spekülasyonlar yapılıyor. Cebimize şeytan koymak isteyenler var. İnternet sitelerinden veya şuradan buradan, bir sürü fesat kaynatanlar var. Bunların hepsi, acaba Ak Parti’den bir şey yapabilir miyiz?” dedi. Bugünlerde, aynı düşüncede olanların bulunduğunu savunan Çiçek, kendisinin bu durumlar için “Iskarta sanatçılar” tanımını kullandığını dile getirdi. Çiçek, “Birisi ölse de onun hayır için ayırdığı paradan biraz da ben alsam’ diye düşünenler var. Ak Parti kapatılacak, ortaya bir değer çıkacak. Bundan pay almak isteyen bir kısım insanlar var, bir kısım heyetler olabilir” diye konuştu. Çiçek, “Zaman zaman yazılar çıkar, o olur bu olur, şu şuraya geliyor, bu buraya geliyor. Cebimize şeytan koymaya çalışanlar olur. Geçmişte de oldu” değerlendirmesinde bulundu.

-“SİYASET TEK BAŞINA YAPILMAZ”-
AKP hakkında açılan kapatma davası sonuçlanıncaya kadar bu tür “fesat”ların devam edeceğini belirten Çiçek, “yapılması gerekenler” hakkında şunları söyledi:
“Hele hele bugünlerde, ‘Ağabey iyi ki sen varsın, sen şusun, sen busun’ tarzında bizi metheden sözler geliyorsa o sözleri elimizin tersiyle itmektir. Zaten size bu türlü fitne-fesat işlerini güzel ambalajlar içinde sunarlar. Bunların hepsine elimizin tersiyle gerekli cevabı vermeliyiz. Hepimiz bir şeyiz ama birlikte bir şeyiz. Siyaset tek başına yapılacak iş değildir, birlikte yapılır. Eğer bugün bu parti varsa bu partinin başarısı varsa hepimiz bu bütünün bir parçasıyız ve hepimiz önemliyiz. O nedenle de millet de bize büyük bir tarihi sorumluluk yükledi. Bu sorumluluğun gereğini doğru dürüst yapmazsak, bu fitne-fesada itibar eder, bizi biraz karıştırmak için kişiselleştirmek adına şey yaparsa, biz bunların hepsine son derece duyarlıyız ve duyarlı olmaya da devam edeceğiz.”
-“ÖZAL’IN ‘18 TÜRK BÜYÜĞÜ’ BİR DAHA İFLAH OLMADI”-
Cemil Çiçek, eski Bakan Abdüllatif Şener’in de yeni oluşumlarla adının geçtiğinin belirtilmesi üzerine, “Bu konularda konuşursam bu türlü çabalara biraz su taşımış gibi olurum. O kısımlara hiç girmek istemem” dedi.

Kendisinin Anavatan Partisi içinde siyaset yaptığı dönemden bir örnek veren Çiçek, şöyle konuştu:
“ANAP’ta yaşadığım bir tecrübeyi kısaca ifade edeyim. Rahmetli Turgut Bey, (8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal) artık cumhurbaşkanlığına adaylığı söz konusu olduğunda, partinin birliği konusunda çok hassastı, sürekli grup konuşmalarında değinirdi. Sonradan ‘18 Türk büyüğü’ diye bir şey çıkardı. Grupta bir anket dağıttı. Ben o anketi doldurmadım. Gruptan çıktım dışarıya, gazetecilere 'Sayın Başbakan’a teşekkür ederim. Teveccüh göstermiş. Bu 18’in içinde ben de varım. Ama ben bu tür bir değerlendirme içinde değilim' mealinde bir açıklama yaptım. Sonra bu 17-18 kişi bir daha iflah olmadı. Belki rahmetli Turgut Bey’in işine yaradı ama ANAP’ın içine de böylece dinamit konmuş oldu. Sonra 18’den hiç birisi de şey olmadı, Yıldırım Akbulut başbakan oldu. Bu 18 kişinin içinde bugün bir ben varım bir de Mesut Yılmaz var. Dolayısıyla böyle dönemlerde bize çok fiyakalı laflar edenler olur. ‘Ağabey sen her şeye layıksın. Efendim iyi ki siz varsınız’ derler. Bunları duymaktan da memnun oluruz ama bunların arkasını iyi görmek lazım. Şimdi bize hoş gelecek şey şudur. Bu milletin yüzü gülüyorsa, bu milletin işleri iyi gidiyorsa, hizmet ettiğimiz için insanlar bize dua ediyorsa, bizim beklentimiz budur, bu olmalıdır ve bizi buraya getiren de budur yoksa o fiyakalı laflar değil.”
-“ENAYİLİK OLUR”-
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, her dönemde “iktidarlara rampa yapıp” bu tür laflar edenler olduğunu söyledi. Çiçek, “Eğer biz bu hataya düşer de bu lafların ilk defa bize söylendiği gibi, tabiri caizse, bir enayilik içinde olursak bilelim ki iş daha baştan kaybedilmiş demektir. Onun için bunlara itibar etmeyiz” dedi.

Cemil Çiçek, Kanal 24’te katıldığı canlı yayında, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu’nun sorularını yanıtladı.

Siyasette “kayıt dışılık” olduğunu söyleyen Çiçek, Türkiye’de muhalefet sorunu bulunduğunu belirtti. Kayıt içindeki siyasetin sorunları çözemeyince ve bir alternatif oluşturamayınca kayıt dışı siyasetten medet umar hale geldiğini ileri süren Çiçek, “Şu an Türkiye’nin belli dönemlerde yaşadığı sıkıntılar, bu kayıt dışı siyasetin ortaya koyduğu sıkıntılardır, onun yansımalarıdır” diye konuştu.

Çiçek, şunları söyledi:
“İşleyen demokrasilerde bir iktidar partisi veya koalisyon vardır buna karşılık muhalefet vardır. Birisi gider birisi gelir. Bugün muhalefetin normal yollardan, sandıktan iktidar olarak çıkma şansı var mı? O zaman herkes iktidar partisini gagalayacağına biraz muhalefetin üzerine yoğunlaşması lazım. Bugünkü muhalefet partilerini beğenmeyenler varsa kayıt dışı siyasetten medet umacağına onlar gelsinler alternatif olsunlar. Biz bu dengeyi Türkiye’de oluşturamadık. O yüzden Türkiye zaman zaman siyasetteki tecrübeyi biçen, onu ortadan kaldıran kapatmalar yoluyla Türkiye’deki siyasi soruna çözüm arama çabaları içine girdi. 60’ta olan budur, 12 Mart’ta olan budur, 12 Eylül’deki odur. Peki sonuçta ne oldu? Biri bana desin ki ‘Bütün bunlar Türkiye’nin hayrına olmuştur.’ Keşke Ak Parti’nin üzerinde durulduğu kadar muhalefetin üzerinde durulsaydı.”
-“AVRUPAİ SOSYAL DEMOKRAT BİR PATİYE İHTİYAÇ VAR”-
Türkiye’de “Avrupai anlamda” bir sosyal demokrat partiye ihtiyaç olduğunu kaydeden Çiçek, “Keşke alternatif oluşturacak bir yapıda olsa, bir gelişme içinde olsa da Türkiye bu sıkıntıları yaşamasa. Böyle bir şey söz konusu değil” dedi.

Seçimlerde, 50 senedir muhalefetin tercih edilmediğini ifade eden Cemil Çiçek, “Türkiye’nin bir şeye kara vermesi lazım. En temel sıkıntılarımızdan bir tanesi bu. Vatandaşa sandığı getiriyoruz. ‘Buyurun’ diyoruz, vatandaşın sandığa gitmesi önemlidir ama sandıktan çıkan sonucu kabul etmek gitmekten daha önemlidir. Türkiye’de belli bir kesim, ‘sandığa gitmeye evet, sandıktan çıkan sonuca hayır’ diyor belli bir kesim. Böyle olunca da kayıt dışı yollar aranıyor” diye konuştu.

-“50 SENEDİR AYNI SIFATLAR KULLANILIYOR”-
Türkiye’de 1950’den beri iş başına gelen iktidarlar için değişmez bazı sıfatlar olduğunu öne süren Çiçek, şunları söyledi:
“Bu Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve şimdi de Ak Parti. Nedir bu sıfatlar; hep aynı çevrelerin: ‘Bunlar laiklik düşmanı, bunlar gerici, bunlar yobaz, bunlar çağdışı.’ Kardeşim ortada izaha muhtaç kısım yok mu? Bu millet 50 senedir… Ya siz anlatamadınız ya da bu millet ölçüyü kaçırmış, ölçüsünü kaçırmış; hep laik olmayanlara, devlet düşmanlarına, cumhuriyet düşmanlarına oy veriyor. Bir türlü kendilerini de laik görmüyor iktidarlar. Burada bir vicdan muhasebesi yapılması gerekmiyor mu? Bu vicdan muhasebesi yapılmadığı için Türkiye zaman zaman bu badirelerin içine sürükleniyor ve dünya da başını almış gidiyor.” (ANKA)