Bizim basın toplantımızdan sonra açıklama yaptılar. Bir takım yalan beyanlar var. Bir siyasetçiye yakışmayan beyanlar bunlar.
Beyanlarında bizim sanki kendisinin ihtilaflı olduğu kişiyle ilgili olarak bir tarafgirlik tutumu sergilediğimizi söylüyor.
Benim saygıdeğer bir iş adamı diye bir ifadem olmamıştır. Çünkü biz bu kişiyi tanımıyoruz. Biz Mansur Yavaş ile bu kişi arasında bir taraf da değiliz.
Biz kimseyle bir tarafgirlik ilişkisi içinde değiliz. Bu kişi hakkındaki kararı mahkemeler verecek. Bu kişinin saygıdeğer bir iş adamı ya da kriminal bir kişi olup olmadığını bilecek kişi Mansur Yavaş’tır.
Bu kürsü iftiralara karşı mücadele edilen bir kürsüdür. İftira tezgah arıyorlarsa bu kendilerinin şu anda içinde bulundukları atmosfer çerçevesindeki ilişkilere bakmaları gereken bir durumdur.
Kendisine rakipleri tarafından bu iddiaların ortaya atıldığını söylüyor. Rakipler meselesi değildir bu. Kendisine bazı sorular soruluyor.
AK Parti’nin Mansur yavaş diye bir meselesi yoktur. Mansur Yavaş CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun meselesidir.
Bizim meselemiz CHP’nin Ankara seçmenini karşısına nasıl bir adayla çıktığıdır.
Biz Mansur Yavaş’ın elindeki senedin sahte çıktığını söyledik. Bizim sorduğumuz sorunun haklı olduğu ortadadır. İftiradan bahsedecek bir durum yoktur. Mesele Mansur Yavaş’ın nasıl cevap verdiğidir.
Bir kere daha söylüyorum iftira tezgah gibi siyasi manipülasyonlar bizim siyasi kapımızın içinden giremez.
Yargıtay kararıyla onanmış bir durumdan bahsediyoruz. Bizim büyükşehir belediye başkan adayımız 1994’ten bu yana kamu görevi yapmaktadır. Müteahhit defalar mal beyanında bulunmuştur.
Kendisiyle ilgili bu haberler ilk çıktığından ne Mehmet Özhaseki’nin ne de kendisinin adaylığı ilan edilmişti.
Ayrıca açıklamasında TCK 288’i hatırlatarak bizim adil yargılamayı etkilediğimizi söylüyor. Bu tamamen mantık dışı bir şey.
2016’da alınan bir kararı 2018’de biz nasıl etkileyebiliriz?
Basın yayın organlarına ve izlere dava açacağını söylüyor. Dava açmaktan bahsettiği herkes eminin dava açmasını heyecanla bekliyordur.
Bu konuların daha açık konuşulması için sakın geri adım atmasın.
Meselenin özünden kaçıyor. Sorulara cevap vermek yerine soruların dışında bir alanda durmaya gayret ediyor.
CHP genel başkanı hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan bir kişiyi Ankaralıların önüne aday olarak çıkartan kişi olarak ilk sorumlu olan kişidir.
Mahkeme kararlarını görmezden geliyor Kılıçdaroğlu ve “bu iddialar kriminal bir kişi tarafından dile getiriliyor” diyor.
Kılıçdaroğlu işin esasıyla ilgili bir şey söylemiyor. Hangi açıklaması doğrudur Mansur Yavaş’ın? Mahkemede söylediği mi, basın toplantısında söylediği mi? Bu konunun açıklığa kavuşması gerekir.
Şu soruların henüz cevabı yoktur:
Bahsettiği kişiden tahsil etmeye çalıştığı parayı nasıl bir hizmet karşılığı talep etmiştir? Bir fatura var mıdır? 600 bin doları hangi hizmet karşılığı talep ettiğini sormak herkesin en doğal hakkıdır. Uzun uzun lafı dolandırmaya gerek yok. Mahkemedeki cevaba göre bir avukatlık ilişkisi yok.
Mansur Yavaş’ın firma ve alacaklı olduğu vatandaşla ilgili bir danışmanlık ilişkisi de görünmüyor. Daha vahim bir husus var. Alacağını neden sözleşmeye dökmemiş? Sayın Yavaş amacının vergi vermemek olduğunu söylüyor. Vergiyle ilgili olarak her siyasetçinin hassas olması gerekir.
Ankara belediye başkanlığına aday olan bir şahsın böyle bir gerekçeye sığınması hem gerekçenin içeriği açısından hem de vergi vermemek için böyle bir gerekçeye sığınması bakımından vahimdir.
Burada bizi suçlayacağına ikişer cümle ile bunlara cevap verebilir.
Büyük soru şudur: Ankara’ya aday gösterilen bu şahıs CHP’nin hangi yaklaşımla hangi ilkelerle aday olarak çıkardığı bir şahıstır.
CHP ve müttefikleri bunu nasıl içlerine sindirmektedirler. Kendiler bu sorulara cevap verebilirlerse konu kapanır.
MANSUR YAVAŞ’IN “DAVA AÇACAĞIM” AÇIKLAMASI
Bunu ifade eden basın yayın organlarına, Özhaseki Bey’e, bana dava açacağını söylüyor.
Biz de diyoruz ki bu ilk olarak 11 aralık tarihinde çıktı. O günden bugüne kadar hikaye o kadar hızlı gelişiyor ki. Netflix dizisi gibi.
Netflix’teki diziler gibi arka arkaya devam ediyor. Gördüğüm kadarıyla aralık ayında birinci sezon bitti. Netflix dizisi gibi… Ocak ayında ikinci sezon bitti.
Üçüncü sezon devam ediyor. Bu takibi seyrettiğiniz zaman sezon sezon bir gelişme kaydettiğini görüyorsunuz bu hikayenin.
Bizim söylediğimiz şey, basına yansıyan ve mahkeme kararları ortaya çıkan belgeleri ifade ediyoruz. Ve soru soruyoruz.
Bununla ilgili dava açacaksa da bu Netflix dizisinin devamında hikayenin daha büyük olacağını görüyoruz.
Biz kimseye iftira atmıyoruz kimseye kurulmuş bir tezgah yok. Ankara seçmenini hakkını hukukunu sivil siyasetin temizliğini korumaya çalışıyoruz.
Heyecanla bekliyoruz bu Netflix dizinini nasıl devam edeceğini.
NETANYAHU’NUN SÖZLERİ
İsrail Başbakanı Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında diktatör ifadesi kullandı. Kendisine bunu aynen iade ediyoruz. Netanyahu’nun “İsrail sadece Yahudilerin ulus devletidir” açıklaması tarihe geçecek en ırkçı açıklamadır.
BERİL DEDEOĞLU'NUN HAYATINI KAYBETTİĞİ HABERİ
Çok değerli Beril Dedeoğlu ile ilgili haberler aldık. Teyit edemedik henüz. İnşallah hayırlı bir haber alırız diye bekliyoruz.