En ünlü müşterileri arasında rapçi Ja Rule ve DMX, eski New York Giants Amerikan futbol oyuncuları Plaxico Burress ve Lawrance Taylor, bir zamanlar bir fuhuş çetesinin liderliğini yapan Kristin Davis, talk şov sunucusu David Letterman'dan para sızdırmaya çalışan CBS televizyon kanalından Emmy ödüllü yapımcı Robert Joel Halderman ve şirketleri dolandıran borsacı Calvin R. Darden Jr. bulunuyor.
New York Times'dan John Eligon'ın haberine göre, komisyoncuların çoğu gibi Judelson da bir nevi bir sigortacı. Yargıç kefalet kararı verdiği zaman, eğer sanığın yeteri kadar parası yoksa komisyoncuya paranın yüzde 6 ila 10'u kadarını ve ek masrafları ödeyerek hapisten çıkabilir.
Komisyoncu genelde sigorta için sanıktan kefaletin yüzde 40'ı kadar nakit para veya toplam tutarın tamamı değerinde bir teminat isteyebiliyor. Bunun karşılığında komisyoncu mahkemeye, sanık kaybolursa parayı ödeyeceğine dair sözleşme sunuyor. Bu sözleşmeler genelde hızlı bir şekilde nakit para sağlayabilen sigorta şirketleri tarafından destekleniyor.
Judelson, müşterilerinin yüzde iki kadarının kefaleti ödemeden ortadan kaybolduğunu söylüyor. Ancak en güvenilir olan müşteriler ünlüler. Genelde kefaletin tamamını karşılayacak kadar mal varlıkları oluyor. Ayrıca özel veya halk önündeki hayatlarını riske atacak bir hareket yapmaktan kaçınıyorlar. Genelde televizyondan da takip edilebiliyorlar.
Judelson, bugüne kadar yalnızca bir ünlünün, gerçek adı Earl Simmons olan rapçi DMX'in kefaleti ödemeden kaçtığını belirtiyor. Ödenmemiş park cezaları ve ehliyetine el konulmasına rağmen araba sürdüğü için açılan 2006'daki bu davada, daha sonra DMX'in menajerleri cezayı karşılamak için parayı göndermiş. Judelson, komisyoncuların çoğu gibi kaçan sanıkları yakalamak için bir kelle avcısı tutuyor.
Kendi kelle avcılığı kariyeri, vurulup arabanın çarpmasından son anda kurtulması yüzünden kısa süreli olmuş. Judelson yıllarca nüfuzlu avukatların peşinden koştuğu için ünlü sanıkların işini aldığını belirtiyor. "Mahkemeyi ben yönetmiyorum. Mahkemedeki kuralları ben koymuyorum. Ama sanıkları hapisten kurtarma konusunda bir tür nüfuz sahibiyim" diyor.
44 yaşındaki Judelson, azimli olduğu kadar güler yüzlü biri. Büyük ölçüde içgüdülere dayanan bir işte, insanları tanıma konusunda yeteneği olduğunu söylüyor. Şirketi her yıl çoğunluğu hırsız ve uyuşturucu satıcıları gibi sıradan sokak suçluları için olmak üzere, 5 bin ile 10 bin dolar arasında tutarlarda bin ila 2 bin arasında kefalet sözleşmesi imzalıyor. Ancak Judelson'un yüksek bir hayat standardı kazanmasını sağlayan etken ünlülerin karşılaştığı kanuni sorunlar oldu. Şehirde üç ofisi var. Manhattan'dakinde Ja Rule ve omzuna Judelson'un ismini yazdıran bayan bir müşterisinin resmi asılı.
Çevresindekilere göre başarısının anahtarlarından biri, sanıkların ona olan güveni. Geçenlerde Ja Rule mahkemeye gittiğinde, Judelson'la birbirlerine sarıldılar. Gerçek adı Jeffrey Atkins olan rapçi asansöre yöneldiğinde, Judelson onu durdurdu ve kulağına her şeyin iyi gitmesi dileğini fısıldadı. Atkins, Judelson'a sarılırken, "Seni bu yüzden seviyorum bebeğim" diye konuştu.
Geçenlerde verdiği bir röportajda Atkins, "İnsanlar bazen benim dünyamda acımasız olabiliyor. O, neler yaşadığımızı anlıyor" dedi. Judelson'un yaklaşımı pek duygusal değil. "Kimse suç işlemese, eve yemek götüremem. Suç, en azından benim için, para demek" dedi.16/11/2010