'DESTEĞE İHTİYACI VAR'
" Başkan Küçük, ekononik konuların unutulduğuna dikkat çekerek, " Ne yazık ki, siyasi konular gündemi işgal etmekte ve ekonomi adeta unutulmuş görünmektedir. Sanayimiz var gücüyle mücadeleye devam etse de nefesi tıkanmak üzeredir. Desteğe ihtiyaç duymaktadır. Unutulmasın ki sanayi sektörü, ticaret, hizmetler, ulaşım başta olmak üzere diğer sektörlerdeki büyümenin de tetikleyicisidir. Türkiye, zaman kaybetmeden sanayisine gereken önemi ve desteği vermelidir. Türkiye'yi geleceğe taşıyan lokomotif de yine sanayi olacaktır, ancak ne yazık ki lokomotifin gücü giderek zayıflıyor." dedi.
'SANAYİCİ YORGUN'
Küçük, "2007 yılının Ocak ayında sayın Başbakanımızın meclisimizi ziyaretinde, ki bu bizlere son ziyaretidir, makro reformları bir kenara bırakalım, bazı mikro reformları hayata geçirerek, ne kadar dile getirsek de sonuç alamıyoruz ümitsizliği içindeki sanayicimizin moralini yükseltebilir. Bizleri 'konuşuyoruz anlatamıyoruz' yılgınlığından kurtarabilir demiştik. Aradan üç yıl geçti. Sanayicimizin yılgınlığı, önemsenmediği duygusu azalmak yerine ne yazık ki arttı. Sanayicimiz yorgundur. Sanayicimizin morali bozuktur. Üretim ve yatırım ruhu yara almıştır. Zira sanayicimiz, kriz koşullarında mücadele verirken, devletten beklediği desteği alamamış, destek alamadığı gibi son dönemde, adeta köstek olunduğu izlenimini uyandıran uygulamalarla karşılaşmaktadır. Sanayicimizin sesini duymalı ve sanayimize artık sahip çıkmalıyız. " diye konuştu. Küçük, sanayicinin içinde bulunduğu durumdan bahsettikten sonra, "Tüm Türkiye'nin dikkatine getirmek istiyoruz ki maalesef sanayicimiz, pes etmeye yakın durumdadır" dedi.
REFORM TARTIŞMASI
Başkan Küçük'ün ardından konuşmaya başlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise, konuşmasında Başkan Küçük'ün sözlerine gönderme yaptı. Küçük, "Her ne kadar sayın Başkan makro ve mikro reformlar yapılmadı dese de ben bunların gerçek olduğuna inanmıyorum.Biz bunları yapmasaydık Türkiye kriz karşısında ne durumda olurdu bunu düşünmek istemiyorum. " dedi. Bakan Babacan, Küçük'e sert çıkarak, " Maalesef odada kameralar olunca söylemler değişebiliyor. Herkesin belki doğal eğilimi olarak gözükebilir ama biz gerçekleri göreceğiz ki sonuç alalım. Söylem üretmek, laf üretmek için değil, iş üretmek için buradayız. Sizin de bu amaçla burada olduğunuzu düşünmek istiyorum" dedi.
ELEŞTİRİLERE YANIT
Başkan Küçük'ün eleştirilerine faizlerdeki indirim, teşvik sistemi, kurumlar vergisindeki indirim ve bankacılık sisteminde atılan adımlarla cevap veren Babacan, "Makro mikro reformlar yok deniyor ya. Siyasi reformları gerçekleştirmeseydik; AB ile müzakerelere başlayamazdık " dedi. Bakan Babacan, "Ekonomi unutuldu ; siyasi konular ön planda denildi ya; ekonomide atılacak adımları atıyoruz. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Bu konuda zaman elverdiğince adımları atıyoruz. Gereken ne varsa yapılıyor. Bu konuda müsterih olmanızı arzu ediyorum. " dedi.
" SADECE İSTANBUL TÜRKİYE'Yİ KURTARMAZ "
Konuşmasında demokratik açılıma da değinen Babacan, "Türkiye'nin bir bölümünü yok sayacak politikalarla devam edersek, Türkiye bir müddet sonra duvara çarpar. Biz birbirimize kenetlenmedikçe, Türkiye'deki milli birlik, beraberlik ve kardeşliği sağlamlaştırmadıkça sadece İstanbul'un kalkınması Türkiye'yi kurtarmaz." dedi. Babacan ayrıca, "Yarın öbür gün birkaç yüz metre ötede dediğiniz sorunlar fabrikalarınızın kapısında yumaklanabilir " diyerek sanayicileri uayrdı. Türkiye'nin ortalama faizinin yüzde 10'larda seyrettiğini söyleyen Babacan, faiz indiriminden en çok sanayicilerin yararlandığını belirtti. Babacan, " 2008'de yüzde 15 faiz ödeseydik ne kadar bilanço çıkardı diye bir düşünün. Hani sanayicimiz için hiçbirşey yapmamışız ya onun için söylüyorum" dedi. Bakan Babacan'ın konuşmasının ardından, toplantıya kahve arası verildi.