Hacker çetesi, İsviçre’de gizli zenginlerin mevduat bilgilerini çaldı. 1.500 Alman’ın bilgileri 2.5 milyon euroya Alman Maliyesi’ne satılmak istendi. Teklifin Türk Maliyesi‘ne de yapıldığı tahmin ediliyor
İsviçre’nin en büyük bankası UBS ile ABD Hükümeti arasındaki 4 bin 450 müşterinin bilgilerinin açıklanmasına yönelik anlaşmayla gizli hesap dönemi aslında fiilen sona ermişti.
İsviçre finans sistemi hacker’ların sisteme girip mevduat sahiplerinin ele geçirdiği hesap ekstreleri skandalı ile çalkalanıyor. Bilgisayar kurdu hacker’ları da yanına alan bir çete, 3 büyük İsviçre bankasının sır gibi saklanan hesap kayıtlarına ulaştı. Listeleri ülke ülke tasnif eden çetenin eylemi 1.500 kişilik Alman gizli milyonerlerinden oluşan listeyi Alman Maliye Bakanlığı’na satmak istemesi sonrası duyuldu.
İsviçre’de banka hesabı bulunan 1.500 Alman’a ait hesap bilgilerini ele geçiren kişiler, bu listeyı Alman Maliye Bakanlığı’na 2.5 milyon euroya satmayı teklif etti. Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schuble’ye konunun iletildiği ancak bakanın listeleri satın alıp almama konusunda henüz karar vermediği öğrenildi. Federal Maliye Bakanlığı sözcüsü, bu konuda ilgili açıklama yapmak istemedi. Ancak banka bilgileriyle ilgili malzemeleri denetleme görevinin Maliye Bakanlığı’nda değil, eyaletlerin ilgili birimlerinde olduğunu belirtti.
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt, banka hesap bilgilerinin İsviçre’nin UBS Bankası’ndan çalındığını öne sürerken banka bu iddiayı yalanladı.
Haberde gizli zenginlerin Alman devletinden en az 100 milyon euro vergi kaçırdığı iddia edildi. Alman gazete Süddeutsche Zeitung, teklifin önce Wuppertal’daki vergi dairesine yapıldığı, birimin de Kuzey Ren-Vestfalya Maliye Bakanı Helmut Linssen’i bilgilendirdiği, Bakan’ın da Federal Maliye Bakanı Schaeuble’yi aradığı ileri sürdü. Hıristiyan Sosyal Birlik Partili Savunma Bakanı Karl-Theodor Guttenberg, ARD kanalına yaptığı açıklamada, hesap bilgilerinin satışı yönündeki bu tür tekliflerin, mutlaka hukuksal açıdan incelenmesi gerektiğini, aksi takdirde hukukun hiçe sayılmış olacağını söyledi.
Deutche Welle ise tartışmaların farklı yönlerde sürdüğünü bildirdi. Hükümet ortağı Hür Demokrat Parti’den (FDP) aynı zamanda Federal Meclis’in Maliye Komisyonu Başkanı Volker Wissing, Welt am Sonntag’a devletten çok yüksek miktarda verginin çalınmasının söz konusu olduğunu bu nedenle iddianın mutlaka takipçisi olunması gerektiğini söyledi.
Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Federal Meclis’teki mali konulardan sorumlu sözcüsü Nicolette Kressl de aynı gazeteye yaptığı açıklamada, 100-200 milyon euronun söz konusu olduğunu, Maliye Bakanlığı’nın bunun için 2.5 milyon euroyu gözden çıkarması gerektiğini savundu.
İspat için 5 isim ulaştı
Frankfurter Allgemeine Zeitung, hesap bilgilerini çalan kişilerin, elindekilerin gerçek olduğunu ispat etmek için 5 müşterinin bilgilerini yetkililere ulaştırdığını yazdı. Habere göre bu kişilerin artık devlete kendilerini ihbar etme şansları bulunmuyor. Kalanların harekete geçip, isimleri ortaya çıkmadan devlete ihbarda bulunmaları halinde, kaçırdıkları vergiyi ödeyerek cezadan kurtulmalarının mümkün olduğu bildirildi.
Ekonomi gazetesi Financial Times Deutschland, vergilendirmediği servetini İsviçre banklarına yatıran zenginlerin isimlerini Alman Hükümeti’ne satma girişimine yorum sayfasında geniş yer verdi. Gazete, ‘İç güdüsü sağlam bir politikacı’ açısından, maliyenin İsviçre bankalarının bilgilerini içeren listeyi satın almasının düşünülemez olduğunu aktarırken, şöyle devam etti;
“Bütün tereddütlere rağmen bu yolun denenmesinin uygun olacağını gösteren nedenler de var. Her devlet gibi Alman Devleti de sadece yasa çıkarmakla değil ama yasaları uygulamakla da yükümlüdür. Banka verileriyle ilgili işbirliğinde, İsviçre’nin fazla gönüllülük gösterdiği söylenemez. Almanya çalıntı bilgileri satın alırsa, İsviçre’nin direnişinden kaynaklanan çaresizlikten sıyrılıp, bankacılık yasalarına işlerlik kazandırmış olur. Biraz abartacak olursak, Alman Maliyesi meşru müdafaa hakkını kullanmış olur.”
Bakan’ın “Çember daralıyor” sözleri zenginlere mesaj mı?
GİZLİ Türk zenginlerin başta İsviçre olmak üzere yurtdışındaki sırdaş hesaplarda 100 milyar doların üzerinde varlığı bulunuyor. Bu varlıkların Türkiye’ye getirilmesi konusu krizde “Varlık Barışı” ile gündeme geldi. Varlık Barışı’nın mevduata tam güvence verilmemesi halinde başarısız olacağı savunuldu. Nitekim Varlık Barışı sırdaş hesaplardaki paranın Türkiye’ye getirilmesi konusunda amacına ulaşmadı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, belirli aralıklarla bu hesap sahiplerine seslenerek “Çember daraldı” diyor. Bu olayın patlak vermesinden sonra hacker’ların benzer listeyi Türk Maliyesi’ne de verip vermedikleri tartışılıyor. Maliye bu konudaki sorumuzu yanıtsız bıraktı. Ancak Şimşek çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının kendilerine bir güç verdiğini söylemişti