İmamoğlu, talihsiz açıklamalara devam edildiğini belirterek, “İstanbul'da ne yazık ki büyük bir ihanet projesiyle alakalı ısrara devam ediliyor. Gayrı milli bir projedir. Bir beton kanalıdır. Başka hiçbir şey ifade etmemektedir. Bu gayri milli projenin yapılmaması için de sonuna kadar mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz” dedi.

"Hiç hoş bir psikoloji değil"
Sözcü'de Özlem Güvemli'nin haberine göre, söz konusu ifadelerin psikolojik olarak sorgulanması gerektiğini belirten İmamoğlu “Hiç hoş bir psikoloji değil. Vatandaşı yok sayan, vatandaşın parasını yok sayan bir anlayışı anlamak mümkün değil. Ve bu kadar açıklamaya gerek yok. O zaman gelin bu hafta sonu hemen kazmayı vurun başlayın yani. Şaka gibi. Milletimizin başka dertleri var” diye konuştu.

"Madem paramız var, kısa çalışma ödeneği neden sona erdi?"
"Madem paramız var, 31 Mart'ta kısa çalışma ödeneği neden sona erdi?” diye soran İmamoğlu, “Vatandaş, kaderiyle baş başa bırakıldı. Vatandaşımız, işletmeler ne yapacağını bilmiyor. Milyonlarca insanımız işsiz kalacak. Madem bu kadar paramız var, 65 milyar dolarlık bir yatırımı gözünüz kesiyor, önce vatandaşın derdini çözün. Hastalıkla mücadele ediyoruz, sıkıntılarla mücadele ediyoruz. O bakımdan bu beton kanal sürecine dair bu ısrarı anlamak mümkün değil” sözlerini kaydetti.

“Af dileyerek kurtulamazsınız, hukuk önünde hesap verirsiniz”
Erdoğan'ın tehdit olarak nitelediği müteahhitlere yönelik “2023'te bu ülkeyi Millet İttifakı yönetecek. Projeyi iptal edecek, garantiniz var mı” açıklamasının da arkasında olduğunu söyleyen İmamoğlu “Efendim, ‘vatandaşımız bizi affetsin', ‘eyvah ihanet ettik, aldatıldık' gibi cümlelerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de bizim için hiçbir kıymeti yoktur. İnşallah birkaç sene sonra bu ülkenin yönetimi aklı başında derli toplu liyakat esaslı bir sürece kavuşacaktır. Bugün bu işin peşinde koşanlar; gelecekte af dilemeyle kurtulamayacaktır. Hukukun önünde hesabını verirler. Bugün bu işe para vermenin peşinde koşanlar ya da ‘ihaleydi, ne yapalım biz de almaya çalıştık' diyenler sadece basit bir şekilde süreçten sıyrılamazlar. Vatandaşın bu kadar karşı çıktığı bir meseleye hukukun önünde hesap verirler, ama ulusal ama uluslararası düzeyde. Sektörlere ben uyarımı yapıyorum. Bu uyarımı da İBB Başkanı olarak değil; vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak yapıyorum. Benim vatandaş olarak buna hakkım var” ifadelerini kullandı.

"Hukukun bu konuda ‘lay lay lom' yapmasına asla tahammülümüz yok"
İstanbul'un kaynağının heba edilmesini istemediklerini dile getiren İmamoğlu “O bakımdan artık kimse İstanbul'a artık ihanet edemez. Etmemesi için de vatandaş bizleri seçti 2019'da. Bunu anlamayıp ısrarlı cümleler kuranların da psikolojik olarak incelenmesi gerekiyor” diye konuştu. İmamoğlu vatandaşları revize edilerek tekrar askıya çıkarılan Kanal İstanbul planlarına da itiraz etmeye çağırdı. Planlara daha önce de itiraz ettiklerini hatırlatan İmamoğlu “Hukukun bu konuda ‘lay lay lom' yapmasına asla tahammülümüz yok. Bilirkişi raporlarında yapılan müdahaleleri de biliyoruz, hiç hoş değil. Neresinden tutsanız elinize geliyor” sözlerini kaydetti.

“İBB olarak o arazileri almaya hazırız”
İmamoğlu, Kanal İstanbul güzergâhında tarım arazileri satın alıp konut yapmayı planlayanlara da şöyle seslendi:

"İBB olarak, tarım arazisi olarak aldıkları yerin yine tarım arazisi olarak İBB'ye sattıkları takdirde aynı paradan almaya hazırız. Milletin malıdır, tarım arazisidir.

135 milyon metrekarelik alandan bahsediyorum. Bir hat çizmişler, ‘buraya 1 milyonluk kent yapacağız' diyorlar. İstanbul'un ne zaman bir çizgiyle belirlendiğini görmüşsünüz. Bu, öyle bir taşar gider ki tüm Trakya'yı tehdit eden bir çalışmadan bahsediyorum. Bırakın şu kanal sevdasını. Bu çılgınlık.

"Bu sevda, bu rant neden? İstanbul'un buna ihtiyacı yok"
Bu sevda, bu rant neden? İstanbul'un buna ihtiyacı yok. Benim bu söylediklerime, bugün buna ısrar koyanların çocukları, torunları yıllar sonra bize dua edecek ‘Allah sizden razı olsun ki iyi ki bunu engellediniz' diyecekler. Biz görevimizi yapacağız."

Montrö bildirisi yorumu: Ülkemizin derin sorunları var
Darbe tartışmalarına neden olan emekli amirallerin Montrö Bildirisi ile ilgili değerlendirmesi sorulan İmamoğlu “Ülkemizin derin sorunları var. Özellikle, yoksulluk ve pandemi çok can yakıyor. Özellikle bu gündemleri şu anda çözmesi lazım. Teknik anlamda birçok konuyla ilgili zaten fikrimiz biliniyor. O gün ortaya konan tavır ve süreçle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi, kurumum gereken açıklamayı yaptı. O beyanlar bizim de beyanımızımdır” yanıtını verdi.